English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'm blessed

I'm blessed traduction Turc

401 traduction parallèle
I'm sure that you'll find this hard to believe, but the Blessed are behind all of this.
Buna inanmakta zorluk çekeceğinize eminim ama bunun ardında Kutsallar var.
I'm sure we can handle The Blessed.
Kutsalların üstesinden gelebileceğimize eminim.
[Lucy] I'm sure The Blessed are capable of something like that as well.
Eminim ki Kutsallar böyle bir şey de yapabilir.
Just like you said, the Blessed do exist, but I'm really not sure if we should be taking them on.
Söylediğin gibi, Kutsallar var. Ama... onlarla savaşmamamız gerektiğini düşünüyorum.
[Blessed] I see.
Anladım.
Look, Professor, the truth is that out of all The Blessed I've met, you have the most.
Bak Profesör. Gerçek şu ki, tanıştığım tüm Kutsallar arasında en güçlüsü sensin.
Well, I am blessed if I know how.
Nasıl olduğunu bilsem memnun olacağım.
My blessed son, I will protect you against them all, trust me.
Kutsanmış oğlum, onlara karşı seni koruyacağım, güven bana.
And when you are desirous to be blessed, I'll blessing beg of you.
Sen Tanrı'nın rahmetine can attığın zaman, ben de senin hayır dualarına can atacağım.
Where did that mixture ofjoy and fear come from when I'd blessed her?
Onu takdis ettiğimde, kaygı ve sevinç karışımı olan şey nereden geldi?
When we have our place in Utah, I'm gonna have coffee every blessed hour...
Utah'daki yerimize sahip olunca Her saat kahve içeceğim...
Now, you remember, children, how I told you last Sunday... about the good Lord going up into the mountain and talking to the people... and how He said, "Blessed are the pure in heart, for they shall see God"... and how He said that King Solomon in all his glory... was not as beautiful as the lilies of the field?
Hatırlıyor musunuz, çocuklar? Geçen pazar sizlere Yüce İsa'nın dağa çıkıp insanlarla konuşmasını anlatmıştım. Hani "Kutsananların yüreği saftır, çünkü onlar Tanrı'yı görecek olandır," demişti.
No, I'm blessed if I will.
Hayır. Yaparsam Tanrı cezamı versin.
Although working here, I sometimes wish I'd been blessed... ... with multiple arms and legs.
Gerçi burada çalışırken bazen keşke daha çok kolum ve bacağım olsa diyorum.
God of our fathers, who has appointed an end to the bondage of Israel, blessed am I among all mothers in the land, for my eyes have beheld thy deliverer.
Atalarımızın Tanrı'sı, İsrailoğullarının köleliğine dur dedin, ülkedeki tüm anneler arasında kutsanmış olanıyım... çünkü gözlerim, senin kurtarıcını gördü.
I do not need to be blessed to live with a woman.
Bir kadınla beraber yaşamam için tanrısal emirlere ihtiyacım yok.
I have blessed him and will make him fruitful.
" Onu kutsal kıldım ve onu bereketli yapacağım.
But then the sword of the blessed sun slew the black beast of the flesh and I was purified at last.
Sonra birden kutlu güneşin kılıcı parçaladı bedenin çirkin karanlığını ve nihayet arındım.
I clamp it on the Bible, on the blessed Cross and I say :
İncil'e ve kutsal haça bastım ve sordum...
Brothers and sisters I'm just standing here feeling so blessed and I have to tell you why.
Kardeşlerim kendimi ziyadesiyle kutsanmış hissediyorum ve bunun sebebini söylemek durumundayım.
Lady, by yonder blessed moon I swear...
- Aşkım. kutsal ay üzerine yemin ederim...
We are a lovely and blessed family, but I always have the feeling that I do so little for you.
Biz sevimli ve kutsal bir aileyiz. Fakat yaptıklarımın sana layık olmadığına dair bir his var içimde.
In the 26 years of our marriage, blessed by a devotion to the Lord I have never questioned your judgment.
Evliliğimizin 26 yılı boyunca, Tanrı'ya adandık senin kararlarını hiç sorgulamadım.
What I do and say is ordered and blessed by her I hate all that is mine
Yaptığım ve söylediğim her şey onun tarafından emredildi ve kutsandı. Benim olan her şeyden nefret ediyorum.
Therefore I beseech Blessed Mary, ever Virgin blessed Michael, blessed John the Holy Apostles, all Saints, and you, Father to pray to the Lord our God for me
Bu yüzden, Kutsal Bakire Meryem'den, Kutsal Mikail'den, Hazreti Yahya'dan, on iki havariden, bütün azizlerden, ve Peder sizden yalvarıyorum ki benim için Yüce Tanrı'mıza dua ediniz.
My blessed children, you must realize your father's situation, he'll correct me if I'm wrong.
Sevgili cocuklar, Babanızı durumuna dikkat vermeliniz. Bir adam şeytanın istekleriyle bir kadın eli olmadan baş edemez.
I'm a Costine by birth, and the Costines are blessed with many dark secrets.
Ben bir Costine olarak doğdum ve Costine'ler karanlık sırlarla kutsanmışlardır.
Well, I'll be blessed, if he didn't burst into tears.
Gözyaşlarına boğulmadıysa ne olayım.
In Thy blessed name I ask you, heal them all, heavenly Father.
Kutsal gücünle iyileştirmeni istiyorum onları, Tanrım.
I was there subjected to... acts of... such abominable filth... to bestial obscenities... with him and his slaves of both sexes... that mere prostitution seems like a blessed state compared to it.
Orada, Tiberius'un kadın, erkek köleleriyle ve kendisiyle öyle hayvani, öyle iğrenç ahlaksız davranışlara maruz kaldım ki tek başına fahişelik, bununla kıyaslandığında, ibadet gibi kalır.
But that night, I was blessed with luck and discovered all my senses.
Ama o gece, şansımla kutsandım ve tüm duygularımıi keşfettim.
I confess to Almighty God, Creator of heaven and earth for Jesus Christ, his only Son to the blessed Virgin Mary to John the Baptist, to archangel Michael and the apostles Peter and Paul to all the saints and all my brothers that I have sinned, in thought, word and deed through my fault, through my fault through my most grievous fault.
Cennet ve cehennemin yaratıcısı Yüce Tanrı'mıza İsa'ya, tek oğluna Kutsal Meryem Ana'ya Vaftiz John'a, Başmelek Mikail'e ve Havariler Peter ve Paul'e bütün azizlere ve kardeşlerime günah çıkartıyorum düşüncelerimle, sözlerimle ve hareketlerimle işlediğim günahlarımı affedin, günahlarımı affedin en kötü günahlarımı affedin.
I am frightened, Blessed Madonna, and I am betrayed.
Korkuyorum, Kutsal Meryem Ana, ve ihanete uğradım.
How can you tell whether I'm blessed or not?
Benim mutlu olup olmadığımı nasıl bilebilirsin?
At least I'm blessed today, to see the Dragon Phoenix Rings in action.
En azından bugün, Ejder-Anka halkalarını iş üstünde göreceğim
I'm thinking of him, not your blessed athletics team.
Ben onu düşünüyorum, sizin atletizm takımınızı değil.
Blessed Flesh, I make you grow again
Kutsal et, tekrar büyümen için seni kutsarım.
I know if you had seen these blessed children of ours You would want every child here To have the chance To grow up like them :
Bu kutlu çocuklarımızı görseydiniz eminim hepiniz, buradaki tüm çocuklara onlar gibi yetişmesi için bir şans verilmesini isterdiniz.
I'm lucky that thief was blessed with bad taste and didn't steal the Horn as it is.
Neyse ki hırsız ağzının tadını bilmiyormuş yoksa Longhorn'u çalması içten bile değildi.
"In all the galaxies, in all the endless reaches of space, I have found no planet more blessed than this one."
Tüm galaksilerinde uzayın erişilebilir olan sonsuzluğunda buradaki kadar kutsanmış bir gezegen bulamadım.
Master, is there a way I can be blessed with a boy?
usta, bir oğulla kutsanmak için her şeyi yaparım.
I'm really blessed.
Gerçekten kutsanmışım.
i've been blessed with multiple stomachs.
- Birden fazla midelerle kutsandım.
I blessed you, now go.
Seni kutsadım, şimdi git.
I feel so lucky, so blessed... so powerful!
Sonunda kazandım. Çok şanslı hissediyorum. Çok da güçlü!
I have been blessed with your friendship and your love.
Sizin dostluğunuz ve sevginizle kutsandım.
I would explain, but I fear you wouldn't understand, being blessed with a head emptier than a hermit's address book.
Açıklardım tatlım, ama korkarım ki, kafan bir münzevinin adres defterinden daha boş olduğu için, anlamazsın.
What I'm telling you is whoever's hungry for justice, they are the ones who'll be blessed.
Söylemeye çalıştığım şey şu... adalet isteyenler, onlar ödülsüz kalmayacak.
I'm calling from Sicily, the whole blessed day.
Bütün gündür onu Sicilya'dan arıyorum.
Like I'm kinda blessed.
Kutsanmış olduğumu düşünüyorum.
So Lordy, let me fight with the rifle in one hand and Good Book in the other that if I should die at the muzzle of the rifle die on water or on land I may know that you, blessed Jesus Almighty are with me.
Tanrım bir elimde silah, bir elimde güzel kitabımızla savaşayım ki silahın başında ölürsem, suda ya da karada herşeye gücü yeten yüce Tanrımın benimle olduğunu, bileyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]