English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'm blind

I'm blind traduction Turc

2,114 traduction parallèle
Well, I'm blind now, so as long as you use deodorant, I'm good.
Ama artık körüm, sadece deodoran kullansan yeter.
I'm blind.
Kör oldum.
You know, just'cause I'm blind doesn't mean you can ignore me, you sick, twisted bastard!
Sırf kör oldum diye beni görmezden gelemezsin seni hasta, dönek şerefsiz!
I'm totally blind.
Tamamen kör oldum.
I'm not stupid or blind.
Ne aptalım, ne de kör.
I'm blind!
Kör oldum!
Yeah. I'm legally blind in my left eye, and I've thought about the human eye because of that ever since.
Resmi olarak sol gözüm kör sayılıyor ve o günden beri de sürekli insan gözü hakkında düşünüyorum.
I don't know what I don't cut. Because I'm blind.
Neyi kestiğimi bilmiyorum çünkü körüm.
I know punishment can have such a consequence,... but I turn a blind eye, is that it?
Verilecek cezanın böyle bir sonuç doğuracağını bilmeme rağmen buna göz mü yummalıyım, bunu mu yapmalıyım?
- I can't see. I'm blind.
- Göremiyorum, kör oldum.
I've never been on a blind date before. I'm pleasantly surprised.
Daha önce tanımadığım birisiyle hiç buluşmadım.
Then I will blind them with a lamp, stare into their eyes and ask the question :
Sonra onları ışığın altına koyup,... lambayı gözlerine tutarak şu soruyu sorarım :
I'm blind and, what's worse, I still love him.
Kör olmuştum. Ve daha da kötüsü onu hâlâ seviyordum.
I am half blind.
Yarı kör bir adamım.
Okay, I'm blind here, guys.
Kör gibiyim çocuklar.
You already gave me tony dane's phone number, so unless you turn into an even more famous basketball player and I go blind, No. I don't need you anymore.Yeah.
Tony Dane'in numarasını verdin bile yani sen ondan daha ünlü bir basketbolcu ve ben de kör olana kadar sana ihtiyacım yok.
It's not just you. I've convinced many people including my brother and Guru, into believing I'm blind and deaf.
Sadece senin için değil, ben birçok insanı ikna ettim... tıpkı kardeşim ve Guru gibi, onlara sağır ve dilsiz olduğuma inandırdım.
He was blind and I used to think he's staring at me!
O kör biri ve bana bakmayı mı düşünüyor?
I think he's great, and I'm not blind to see the way he looks at you.
Bence o çok hoş, ve sana nasıl baktığını göremeyecek kadar kör değilim.
That you think, I'm blind to a situation as obvious as erotic transference.
Benim bu durumda erotik transfer hâlinde olduğumu ve açıkça kör olduğumu düşünüyorsun.
Like a blind dedication and I'm the only one who's got the vision.
Körü körüne bağlanmak gibi bir şey bu.
Yeah, all right, I'm flying blind here, Jack!
Evet, tamam, bunu gözü kapalı bile yaparım Jack!
I'm not blind.
Kör değilim.
Mr Fielding, John, the blind one, says I can especially help catch him, this damned assassin.
Bay Fielding, John, kör olan, bu lanet olasıca katili yakalamaya yardım edebileceğimi söylüyor.
A much better idea than when I did magic for the blind.
Bu seçtiğin kart mı? Bilmiyorum
Oh, I'm blind!
Kör oldum!
I'm blind!
Kör!
I'm gonna blind'em with the laser, Shawn.
Lazerle onları kör edeceğim, Shawn.
You can turn a blind eye but I'm gonna do whatever it takes to save Earth.
Senin gözlerin kör olabilir ama ben dünyayı kurtarmak için her şeyi yapacağım.
I'll turn a blind eye on one condition :
Olanlara bir çizgi çekelim. Ama bir şartım var, rahat duracaksınız.
I have played blind man's bluff with Shireen also!
Shireen'le de körebe oynamıştım!
I handed out flyers for meetings, but it's like everyone's blind.
Buluşma için haber saldım, ama sanki herkes kör gibi.
I've entered that charity blind date thing at school.
Okulda hayır için izdivaç şeysine katıldım.
'Later that week, it was the school's Blind Date show'and I was there to see how Neil's brilliant book reading plan went.
'Sonra o hafta, okulun İzdivaç gösterisi vardı.. 've ben de Neil'in müthiş kitap okuma planının nasıl gittiğini görmek için oradaydım.
I'd probably go on a blind date.
Belki de tanımadığım biriyle olacağım.
Now I got to get past the guard blind if I'm gonna get out.
Bu işi halledeceksem güvenliği atlatmam lazım.
Because look, I'm Stevie Wonder, blind as a motherfucker in my piece-of-shit N.V.Gs.
Çünkü, Stevie Wonder gibiyim. Bu gece görüşleri ile, kör bir orospu çocuğundan farkım kalmadı.
If there's nothing further, I'm gonna get blind drunk.
Daha fazla bir şey yoksa, körkütük sarhoş olacağım.
- I'm surprised the patient isn't blind.
Hastanın kör olmamasına şaşırdım.
I'm flying blind down here.
Burada kör uçuyorum.
I don't do blind dates.
Hiç tanışma randevusuna çıkmadım.
I may be blind, but my sense of touch is just fine.
Kör olabilirim ama duyularım iyi.
I Am Not Blind, Daniel,
- Ne körüm ne de aptalım Daniel.
Funny, I don't recall justice being quite so blind when you were accepting that obscenely large check I wrote for your campaign.
- varmış gibi gösteremem. - Garip, hatırladığım kadarıyla, kampanyan için yazdığım o muazzam çeki kabul ettiğin sırada adalet o kadar da tarafsız değildi.
Mom, I'm goin'blind.
Orkestra önü, üçüncü sıra mı?
What if my soul mate comes along and i'm too blind to see it?
Ya ruh eşim çıkagelir ve ben onu göremeyecek kadar kör olursam?
I'm like a blind man.
- Kör bir adam gibiyim ben.
Oh, God, I think I'm going blind in one eye.
Tanrım, galiba tek gözüm kör oluyor.
I'm going blind.
Kör oluyorum.
I'm in a wheelchair, I'm not blind.
Tekerlekli sandalyedeyim. Kör değilim.
GOING BLIND FROM DIM FLUORESCENT BULBS, HAVING TO WASH DISHES BY HAND BECAUSE I CAN'T USE THE DISHWASHER?
Bulanık flüoresan ampuller yüzünden kör olmak, bulaşık makinesini kullanamayacağım için bulaşıkları elimde yıkamak-- -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]