I'm breaking up with you traduction Turc
142 traduction parallèle
You know I'm breaking up with her.
Ondan ayrılacağımı biliyorsun.
It's finished between us. I'm breaking up with you.
Senden ayrılıyorum.
I'm sorry that I insisted on breaking up with you.
Seninle ayrılmakta ısrar ettiğim için özür dilerim
I thought breaking up with you was the best thing I had ever done, but this definitely tops that.
senden ayrılmanın hayatımda yaptığım en iyi iş olduğuna inanmıyorum, fakat ilk sıralarda yer alır.
I'm so glad that you're so happy your father is breaking up with me.
- Frasier. . - Ayrıldı mı?
Am I crazy or are you breaking up with me again?
Aklımı mı kaçırıyorum yoksa yine benden ayrılıyor musun?
You know I'm breaking up with her.
Onundan ayrılacağımı biliyorsunuz.
You guys don't have to worry about Jackie anymore...'cause I'm breaking up with her.
Jackie'ye daha fazla katlanmanıza gerek yok... çünkü ondan ayrılıyorum.
'Cause if- - I'm not breaking up with you.
Patrick, senden ayrılmıyordum.
I'm telling you, Donna... breaking up with him was the best thing I ever did.
Sana söylüyorum Donna ondan ayrılmak şimdiye kadar yaptığım en iyi şey oldu.
I'm breaking up with you.
Senden ayrılıyorum.
I'm breaking up with you. - So, do it in the boat.
Öyleyse beni yakala.
It just seems that sometimes I'm breaking up a great party when I wanna be alone with you.
Sadece, bazen seninle olmak istediğimde harika bir partiyi bozuyormuş gibi hissediyorum.
So you're breaking up with me because I'm too blonde?
O zaman çok sarışın olduğum için mi benden ayrılıyorsun?
- I'm breaking up with you!
- Senden ayrılıyorum!
So I'm breaking up with you right now, okay?
Bu yüzden şu andan itibaren senden ayrılıyorum, tamam mı?
- breaking up with you? - I didn't keep it.
Saklamadım.
Which is why I'm breaking up with you. - What?
Senden bu yüzden ayrılıyorum.
Because, C.J., I'm breaking up with you. I'll see you tonight.
Çünkü C.J. senden ayrılıyorum.
I think I was a little too hasty breaking up with you.
Sanırım senden ayrılmakta biraz aceleci davrandım.
I'm not breaking up with you.
Senden ayrılmıyorum.
Just so I'm not overreacting here, are you breaking up with me?
Demek ben tepki göstermiyorum. Benden ayrılıyor musun?
I'm breaking up with you.
Ben senden ayrılıyorum.
That you are breaking up with me because you and your family think I'm an idiot?
Ailen ve sen benim aptal olduğumu düşündüğünüz için, benden ayrılıyor musun?
Michael, I'm breaking up with you.
Michael, senden ayrılıyorum.
Donna, I'm not breaking up with you.
Donna, senden ayrılmıyorum.
I'm guessing this is her way of breaking up with you.
Herhalde bu şekilde senden ayrılıyor.
I'm breaking up with you!
SEnden ayrılıyorum!
Bridget, if you go, I'm... I'm breaking up with you.
Bridget, gidersen ben de senden ayrıIırım.
I'm not even in this dimension, right? Are you breaking up with me?
Ücretsiz olarak dağıtmaya devam edeceksiniz.
I'm breaking up with you.
Senden ayrıIıyorum.
I don't know, but I'm walking away now. What, you're breaking up with me?
Bilmiyorum ama şimdi çekip gidiyorum.
I deserve better than that. - I'm breaking up with you.
Senden ayrılıyorum
But it's not my father's decision, it's mine, and I'm not breaking up with you.
Ama bu babamın kararı değil, benim kararım.. ... ve senden ayrılmıyorum.
I'm breaking up with you.
- Seni terk ediyorum.
When I said I was done competing, that was me breaking up with you.
Rekabet etmeye çalışmaktan bıktığımı söylediğimde senden ayrılmıştım.
well, i wanted to tell you this weeks ago and i wish that i had, because now i know you're gonna think that i'm breaking up with you over this whole blood on the ax thing.
Bunu haftalar önce söylemek istiyordum.. Emin değildim ama şimdi eminim. Ara verme konusunda düşünmek istersin...
I thought I was okay with this, but I'm not. I'm breaking up with you.
Böyle devam edebilirim sanmıştım ama yapamam.Senden ayrılıyorum.
You know what... i would not have been fooling around with you If you've been breaking up with her already!
Biliyor musun, eğer ondan zaten ayrılıyor olmasaydın seninle sağda solda hiç oynaşmazdım!
And I'm breaking up with you.
Ve senden ayrılıyorum.
Seeing you now... Has made me realize that breaking up with you Is the biggest mistake I made in my entire life.
Seni şimdi görünce anlıyorum ki seni terketmek hayatımın hatasıymış.
N - No, Patrick, I'm, I'm breaking up with you.
Hayır, Patrick, Senden ayrılıyorum.
- l'm breaking up with you because you're bulimic. - Oh, so now I'm too fat for you.
Demek şimdi de sana göre çok şişmanım.
- I'm breaking up with you, Sam.
Seni terk ediyorum, Sam.
Then, I'm breaking up with you.
Ben ayrılıyorum.
I'm breaking up with you.
Ve senden ayrılıyorum.
I hate breaking up with patients. You should've seen.
Hastalarımı bırakmaktan nefret ediyorum.
I'm not breaking up with you, but you had better get that tattoo changed
Senden ayrılmayacağım ama dövmeni değiştirsen iyi olur.
Because I thought it was gonna bring up all of these emotions and regrets, like, maybe I made a huge mistake breaking up with you,
Eski o güzel duyguları ve yaşadığım pişmanlıkları tekrar yaşamatan korktum. Yani seninle ayrılmamın büyük bir hata olduğunu falan.
I'm not breaking up with girls for you, Connor.
Senin yerine kızları postalamak istemiyorum Connor.
And also, I'm breaking up with you.
Ayrıca senden ayrılıyorum.