I'm coming back for you traduction Turc
103 traduction parallèle
I'm coming back for you.
Senin için geri döneceğim.
Me. I tell you now, whoever shot Larry Kinkaid ain't coming back here for you to... fuddle with your lawyers'tricks for six months and then be let off because Davies or some other whining old woman claim he ain't bad at heart.
Sana şunu diyeyim, Larry Kinkaid'i her kim öldürdüyse, 6 ay boyunca aklımızı o kanun oyunlarınla karıştırman ve sonra da onu Davies ya da sızlanan başka biri, kötü bir kalbi yok dedi diye serbest bırakman için buraya gelmeyecek.
- Mr. Lord I haven't had a chance to thank you yet for coming back for the wedding.
Bay Lord, düğün için döndüğünüze teşekkür etme fırsatı bulamadım.
But I just need something, some sort of promise, that when you do come back, you're coming back for me.
İhtiyacım olan şey, bir çeşit söz vermen. Geri geldiğinde, benim için gelmen.
I want to thank you for your coming, but due to certain reasons we have to take back our'order
Geç kaldığım için bir mazeretim yok, efendim ama beklenmedik durumlardan ötürü talebimi geri çekmek istiyorum.
I'm coming back for you.
Senin için geri geleceğim.
I believe you have enough of the Association's cattle out back... to pay for all of us... without coming up for air... the whole month of July.
Sanırım arka tarafta hepimizinkini ödeyebilecek kadar... birliğe ait sığırın var. Dışarıya hava almaya çıkmadan... tüm temmuz ayı boyunca yetecek kadar hem de.
You're not back in half an hour, I'm coming out to look for you.
Yarım saate kadar dönmezseniz, sizi aramaya gelirim.
I'm not coming back for you.
Senin için gelmeyeceğim.
Your mother told me... that you wouldn't be coming to me for a few weeks... but I was beginning to think... you were never coming back.
Annen bana bir kaç hafta gelmeyeceğini söylemişti. Ama ben hiç gelmeyeceğini düşünmeye başlamıştım.
Then I'm coming back for you.
Sonra sana geri geleceğim.
Well, if you'd let me finish what I'm saying, I'd say that we have every intention of coming back for it.
Eğer bitirmeme izin verirsen, buna yetişmek için elimden geleni yapacağımı söylemeye çalışıyorum.
I'm coming for you, shorty, to pay you back for all the misery you caused me.
Senin için geliyorum, bücür, sana bana yaptıklarını ödetmeye geliyorum.
She keeps coming up with these, er... corned beef sandwiches Look I, I'll phone you back when, er, world war twelve has stopped for tea.
Dinle. 12'inci dünya savaşı çay molası verdiğinde seni ararım.
I'll be coming right back for you.
Tam arkandan geliyor olacağım.
I thought you were coming back for me.
Benim için döndün sanmıştım.
If I do not come back with Francesca, I'm coming back for you.
Eğer Francesca ile geri gelemezsem, seni bulurum.
I'm coming back for you, Nasser.
Hemen döneceğim.
But when I heard what your father did, coming to see you like that, I realized how insane this must be for him, having your mother back in his life.
Ama babanın seni görmeye geldiğini duyunca bunun onun için ne kadar zor olduğunu anladım.
You're going back to Oz. " I'm on the bus, I'm looking forward to coming back here and the FBI tells me that they got a witness against me for an old murder rap.
Oz'a geri dönüyorsun " dediler, otobüsteydim, buraya dönmeyi bekliyordum ve FBI, eski bir tecavüz ve cinayetten bana karşı bir tanıkları olduğunu söyledi.
Greg. I'm sorry to interrupt while you guys are eating but thanks for coming back. It's good to see you.
Yemeğinizi böldüm ama geldiğin için teşekkür etmek istedim.
- I'm coming back for you, bitch. - Yeah, yeah...
- Ya, tabii, gelirken bir de kahve getir.
You say one word to the cops, and I'm coming back for the kid.
Polislere bir kelime edersen çocuk için geri gelirim.
We've got gigs coming up, and I've kind of learned through experience... that if you say to people, "Hey, wanna come back for some beers?"... and you don't have beer, they get pissed and leave.
Yakında programlarımız var. Tecrübelerime göre birine insanlara "Bira içmeye gelsene" dediğinde evde bira yoksa sinirlenip gidiyorlar. - İnsanlar.
Is he planning on coming back or am I doomed to speak to you for the duration of this investigation?
Geri dönmeyi düşünüyor mu yoksa araştırma boyunca seninle konuşmak zorunda mıyım?
I'm coming back for you tonight.
Bu gece, senin için geri geleceğim.
I think coming back here has brought up some old feelings for you.
Sanırım, buraya dönmek, sana bazı eski duyguları hatırlattı.
But I just need something, yeah, some sort of promise that when you do come back, you're coming back for me.
İhtiyacım olan şey, bir çeşit söz vermen. Geri geldiğinde, benim için gelmen.
I'm going to answer the door now, Mark, but I'm coming back for you.
Kapıyı açmaya gidiyorum Mark ama seninle görüşmek için geri geleceğim.
But I'm coming back for you.
Ama senin için döneceğim.
Call me. If I don't hear from you in 10 minutes, I'm coming back for you.
Beni ara. 10 dakika içinde telefon etmezsen, sizi aramaya gelirim.
Take good care of it, because you know I'm coming back for it.
Ona iyi bak, çünkü biliyorsun, geri almaya geleceğim.
I know that you're upset about me seeing livia back there, Katie, but... dan, I have 300 people coming to a black-tie fund-raiser that I'm chairing, and a string quartet that just bumped us for the mayor's birthday,
Orada Livia'yı gördüğüm için üzgün olduğunu biliyorum Katie, ama... Dan düzenlediğim resmi yardım toplantısına 300 kişi gelecek... ve bir yaylı sazlar dörtlüsü, bizi başkanın doğumgünü için ekti.
Mrs Van Hoff, I'm coming back for you.
Bayan Van Hoff! Sizin için geri döneceğim, tamam mı?
I don't know, what do you think of the chances of me coming back to work for the team?
Ekiple birlikte çalışmaya dönme şansım nedir sence?
I'm coming back for you.
Senin için döneceğim.
I'm coming back for him, you know.
Onun için buradayım.
You know, for the first time in my life, I went back into the closet after coming out.
Biliyor musun, hayatımda ilk kez, bir iş bittiğinde tuvalete koşmak zorunda kaldım.
I was just coming back to look for you.
Ben de seni aramaya çıkmıştım.
I'm coming back for you.
Sizin için geri döneceğim.
'Cause I couldn't for the life of me wrap my mind around the fact that... you were never coming back.
Çünkü ne yaptıysam aklımı o gerçeğe inandıramadım senin bir daha dönmeyeceğin gerçeğine.
I'm coming back for you.
Sizin için döneceğim.
Oh, I wasn't sure that... I didn't... I didn't know if you were coming back for sure or not.
Oh, emin olamadım... ben... ben dönüp dönmeyeceğin tam olarak bilmiyordum.
- I'd like to thank you all for coming and welcoming Emma back to England.
- Geldiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkürlerimi sunarım. Emma'ya İngiltere'ye hoş geldin diyoruz.
- I'm coming back for you.
- Senin için dönecemm.
Chloe, I'm coming back for you someday.
Chloe, senin için bir gün döneceğim.
If anyone calls the cops on me, I'm coming back for you.
Eğer biri polisleri bana doğru çekerse.. Senin için geri gelirim!
Jamie, I'm gonna get Ms. Lauren out, and then I'm coming back for you, okay?
Jamie Bayan Lauren'i çıkartıyorum. Sonra senin için geleceğim. Tamam mı?
I realize that this has not been an easy week for you, but I was wondering when you might be coming back into the office.
Sizin için çok zor bir hafta olduğunun farkındayım.. ... ama ofise ne zaman geleceğinizi merak etmekteyim.
I'm coming back for you before the Blood Moon wanes.
Kanlı Ay bitmeden senin için döneceğim.
I'm coming back for you, Denise!
Senin için döneceğim Denise!