English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'm coming home

I'm coming home traduction Turc

806 traduction parallèle
A little place to call home and tell the wife I'm not coming for dinner. I see.
Küçük bir yuvam var ve hanıma telefon edip "Akşama yemeğe bekleme" diyorum.
I was coming home, sober as a judge, when, bang, without even a word of apology, a patrol got hold of me and pressed me into the army.
Eve dönüyordum, Bir yargıç olarak, ayıktım Tam o sırada, bang, herhangi bir özür bile dilemeden, bir devriye beni aldı ve orduya katılmam için zorladı.
Tell Jim Taylor I'm coming home.
Jim Taylor'a oraya geldiğimi haber ver.
No, I'm not coming home tonight.
Hayır, bu akşam eve gelmiyorum.
Nervous about Uncle Horace not coming home, I guess.
Horace Amca'nın gelmeyişine sinirlendin, sanırım.
I'll be coming home, Gracie, right away.
Evet, en kısa sürede evde olacağım, Gracie.
I thought you were never coming home.
Eve hiç dönmeyeceksin sandım.
We won't be ready for days, so I'm coming home.
İş biraz uzayacak, bu yüzden eve geliyorum.
I'm coming home now.
Eve döndüm.
I'm coming home to you, Bessie, this time for good.
Sana geliyorum Bessie, bu sefer kalıcıyım.
I came home this evening and smelled gas coming from your room so I broke in the door, called a doctor, and together we brought you here.
Bu akşam eve döndüğümde sizin odanızdan gaz kokusu geliyordu. Kapıyı kırıp doktor çağırdım. İkimiz sizi buraya taşıdık.
I was coming home from dancing with the other girls and I saw her, and the other girls saw her, walking the street.
Kız arkadaşlarla beraber dans okulundan dönüyorduk. Onu gördüm, kız arkadaşlarım da gördü. Sokakta çalışıyordu.
Fear that I would punish you for not coming home last night?
Dün gece geç geldiğin için seni cezalandıracağımdan mı korktun?
But I grew lonelier every time I came home and I realized you weren't coming back.
Fakather eve döndüğümde daha da yalnızlaştım ve gelmeyeceğini anladım.
I'm coming home.
Eve geliyorum.
Tell Mama I'm coming home,
Anneme eve geleceğimi söyle.
All I know is he's the person I've seen since coming home who's willing to help.
Eve döndüğümden beri yardım etmeye gönüllü tek kişi o ama.
No, I'm not coming home tomorrow.
Hayır, yarın eve gelmiyorum.
I'm just coming home after 12 years.
Sadece, 12 yıl sonra eve dönüyorum.
I'm coming home to you.
Evime, sana dönüyorum.
But I wasn't coming home until I'd finished the novel.
Ama romanımı tamamlamadan oradan ayrılmamaya söz verdim kendi kendime.
I'm not coming home.
Eve gelmiyorum.
Anyway, she's coming home, and I hoped to persuade you to let her live with me, part of the time in the capital, part of the time in New York, and of course, Newport during the season.
Her neyse, eve dönüyor. Umarım benimle yaşaması için seni ikna edebilmişimdir. Şehrin bir parçası...
I'm coming home.
Eve geliyorum,
Please tell them I'm all right... and that I'll be coming home soon.
Lütfen onlara benim iyi olduğumu ve..... yakında eve döneceğimi söyleyin.
We fought, I stopped coming home and moved out.
Kavga ettik ve evden taşındım.
And to think I took my time coming home.
Eve gelmekle boşa vakit harcadığımı düşünüyordum da...
Well, Martha, I'm afraid our boy isn't coming home for his birthday.
Martha, korkarım oğlumuz doğum günü için eve gelmiyor.
You mean now I got to call you if I'm coming home late for dinner?
Sen şimdi yemeğe geç kalacağım diye seni aramam lazımdı mı demek istiyorsun?
Listen, I'm coming home now. I'll pick up the groceries - eggs so stuffed full of chemical hormones...
Dinle, eve geliyorum şimdi Kimyasal hormonlarla dolu olan... yumurtalardan alacağım bakkaldan...
- I'm coming home, Mother!
- Eve dönüyorum.
So we started drinking together... and she looking better and better... until I'm over there as soon as my wife leaves... and coming back just before she gets home.
Birlikte içmeye başladık giderek daha güzel görünmeye başladığından.. ... karım ayrılır ayrılmaz oraya gidiyor tam eve dönmeden önce de geri geliyordum.
The only time I'm on that bridge is coming home from the track on the bus.
O köprünün üzerinde olduğum tek zaman otobüsle eve dönerken.
Could I tell my wife, I'm not coming home?
Karıma eve dönmeyeceğimi söyleyebilir misiniz?
Now, when we get out of this... and we will... then I'm coming home with you.
Buradan kurtulduğumuzda, ve kurtulacağız da,... seninle, eve döneceğim.
Ms Marlyn would of course complain because I'm coming home so late.
Bu kadar geç kalırsam, elbette bayan Marilyn şikayet edecektir.
She lives on Myrtle Avenue and I'm coming home.
Myrtle Caddesinde yaşıyor oradan eve dönüyordum.
David, instead of coming home... I should have tried to get into something, is that it?
David, eve dönmek yerine bir işe girmeye mi çalışsaydım, ne dersin?
I'm coming home!
Ben eve dönüyorum!
I'm getting the feeling of coming at home.
Evde boşalmış gibi hissediyorum.
Baby, I'm coming home.
Bebeğim, eve dönüyorum.
I was coming home from this rodeo in Dallas with a girlfriend and two men started to hassle us and wouldn't let up.
Dallas'taki bir rodeo sonrası bir kız arkadaşımla eve dönüyordum iki adam bizimle uğraşmaya başladı ve başımızdan gitmeyeceklerdi.
I'm not coming home.
Eve dönmüyorum.
I'm coming home for dinner.
akşam yemeği için size geliyorum.
I can't believe John will be coming home tomorrow.
John'un yarın eve döneceğine bir türlü inanasım gelmiyor.
Listen... after the concert, I'm coming straight home.
Dinle konserden sonra dosdoğru eve döneceğim.
But I think I'm coming home a few days early.
Fakat eve birkaç gün erken geleceğimi sanıyorum.
I'm taking you home because I don't think your dad's gonna be coming back.
Seni bize götürüyorum çünkü babanın geri geleceğini sanmıyorum.
i'm coming home.
- Ben eve geliyorum!
[Elmer] I'm tired of coming home to the house and finding he still hasn't got a job.
Eve döndüğüm zaman hâlâ çalışmadığını görmekten sıkıldım.
I'm not coming home if you're gonna see her any more.
Onunla görüşmeye devam edeceksen eve dönmeyeceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]