English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'm dead serious

I'm dead serious traduction Turc

153 traduction parallèle
I'm dead serious about this relationship.
Bu ilişkide çok ciddiyim.
I'm dead serious.
Çok ciddiyim.
No, no, I'm dead serious, Fran.
- Hayır, hayır, son derece ciddiyim Fran.
- I'm dead serious.
- Ben ciddiyim.
Look, I'm dead serious. The people we're after here are practically running the town.
Peşinde olduğumuz insanlar bu şehri yönetiyorlar.
I'm dead serious, Nino.
ciddiyim nino dikkat etmezsen öleceksin.
I'm dead serious, yeah.
Sonuna kadar, tabi.
No, I'm dead serious.
Yok, çok ciddiyim.
I'm dead serious.
Ben cidden bittim.
I'm dead serious.
Ciddiyim.
I'm dead serious!
Çok ciddiyim!
I'm dead fucking serious.
Ölümüne ciddiyim.
- I'm dead serious.
- Çok ciddiyim.
- I'm dead serious.
- Ben çok ciddiyim.
Andy, I'm dead serious.
Andy, ölümcül derecede ciddiyim.
Gerald, for once, I'm dead serious.
Bir sefer olsun çok ciddiyim.
Nothing serious, just a bit overactive. If I don't take my pills, I tend to faint dead away.
Sadece fazla çalışıyor İlacımı almazsam bayılıyorum.
I'm dead serious about this.
Bu konuda çok ciddiyim.
- I'm dead serious.
- Gayet ciddiyim.
I'm so dead serious!
Çok ciddiyim!
I'm being dead serious here too.
Çok ciddiyim.
I'm dead serious.
Çok ciddi.
You got three seconds to get me those keys or I'll splatter cherry pie on that wall behind you and I'm dead serious about that.
Bana anahtarları vermek için üç saniyen var ya da arkandaki duvara vişneli tartı sıçratacağım ve..... bunda çok ciddiyim. Bir, iki....
Because I'm dead serious here.
Çünkü burada ciddi bir şey anlatıyorum.
And I'm dead serious.
Eğer bundan Buffy'ye söz edersen o toprağa senin de gömülmeni sağIarım, anladın mı? Çok ciddiyim.
I'd like to issue a warning to everybody, and I'm dead serious. She did.
Evet, yaptı.
I'm dead serious.
Hem de çok.
- Yeah, I'm dead serious.
- Ciddi mi? Ne için?
I'm dead serious.
- Ciddiyim, Çok ciddiyim.
I'm dead serious.
Gerçekten ciddiyim.
- I'm dead fucking serious.
- Çok ciddiyim.
I'm dead serious.
Ben çok ciddiyim.
Katya, I'm dead serious.
Katya, ben çok ciddiyim.
I am dead serious!
Yakarım lan senin askerliğini!
Work out these decorating issues amongst yourselves, but i'm dead serious about this kissing rule, okay?
Bu dekorasyon konularını aranızda tartışın, ama şu öpüşme konusunda acayip ciddiyim, tamam mı?
- I'm dead serious.
- Ciddiyim.
I'm dead serious.
Neden Becky'e asla asılmıyorum sanıyorsunuz?
Trina, I'm dead serious.
Trina, ben çok ciddiyim.
But I'd taken temporary employment about six years before... doing security for a radio show called A Prairie Home Companion... on account of a serious cash-flow problem... due to a lack of missing heiresses and dead tycoons lying in the solarium... with lipstick stains on their smoking jackets.
Ama altı yıl önce A Prairie Home Companion adlı bir radyo programı için... geçici olarak bir güvenlik işi almıştım. Radyonun kayıp varisler ve smokinlerinde ruj lekeleri ile... solaryumda ölü bulunan kodamanlar nedeniyle... ciddi bir nakit akışı sorunu vardı.
Come on, Schmidt, I'm dead serious.
Hadi, Schmidt, ben çok ciddiyim.
- I'm dead serious.
- Son derece ciddiyim.
Chlamydia. Heh heh heh heh. No, I'm--I'm dead serious,
Çok ciddiyim Lou.
- I'm dead serious.
- Ölümüne ciddiyim.
Now, Coach, I'm dead serious.
Koç, bunun şakası yok.
Yeah, and I guess he was dead serious about not being blackmailed.
Evet ve sanırım şantaj konusunda ciddiydi.
I'm dead serious right now!
Şu anda çok ciddiyim.
Oh, I'm dead serious.
- Çok ciddiyim.
I'm dead serious..
Ben ciddiyim
I'm dead serious.
Son derece ciddiyim.
I'm dead serious.
İzninizle.
I'm dead serious.
Ben ciddiyim

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]