I'm doing traduction Turc
37,736 traduction parallèle
I know what I'm doing.
Ne yaptığımı biliyorum.
After these past few weeks, constantly feeling like I'm drowning, it's like I know what I'm doing again.
Sürekli boğulduğumu hissettiğim şu son birkaç haftadan sonra tekrar ne yaptığımı biliyor gibiyim.
You let me think that I was actually doing something to stop them.
Onları durdurmak için bir şey yaptığımı düşündürdün.
I hope like hell you know what you're doing.
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
- I don't remember what I'm doing here.
- Burada ne işim olduğunu hatırlamıyorum.
- Yeah, but I gotta let my friends know what I'm doing.
- Evet, ama arkadaşlarımın ne yaptığımı bilmesine izin vermeliyim.
- I texted you, letting you know what I was doing.
- Sana mesaj attım, ne yaptığımı bilmene izin verdim.
I've been doing years of research, and I still haven't found the missing link.
Yıllardır araştırma yapıyorum. Ve hala kayıp bağlantıyı bulamadım.
Yes, I'm from Beijing, doing postgraduate research in history.
Evet, Beijing'liyim, burada tarih alanında yüksek lisans yapıyorum.
Look, if you're talking about getting a job, I have every intention of doing just that.
İş bulmayı kastediyorsan bunun için her şeyi yapmaya hazırım.
It feels like what I'm meant to be doing or...
Yapmam gereken iş buymuş gibi...
From what you've told me about her, I think she'd be happy about how well you're doing.
Bana anlattığın kadarıyla ne kadar iyi iş çıkardığını görse sanırım mutlu olurdu.
Look, I know that you think you're just doing your job, but I'm telling you, this case isn't normal.
Biliyorum, işini yaptığını düşünüyorsun ama inan bana, bu normal bir dava değil.
I'm tired of doing this the hard way.
Uğraştığıma değmez.
Oh, Charlie's doing a thing at the apartment tonight, so I'm gonna crash here.
Charlie evde bir şey yapıyor bu gece, ben de burada kalacağım.
- What are you doing, Frank? - Look, I'm gonna give you $ 5,000, we bang, you take the money, you go up, you get on a plane, you fly to wherever the hell it is in the sticks, and, uh, you know, $ 5,000 goes a long way up there.
- Bak sana 5.000 dolar vereceğim, tokuşacağız sen de parayı alıp, bir uçağa bineceksin sonra da Allah'ın ücra bir köyüne gideceksin.
There is a program that could help us with the horses, but it involves doing something I'm not comfortable with, going back to prison.
Bize, bu atlar için yardım edebilecek bir program var. Ama rahat hissetmediğim bir şey yapmayı içeriyor. Hapishaneye geri dönmek.
Oh, goddamn it, what's Frank doing over there? You know what, I think he's playing the scumbag who comes in off the street to bang your mom. I...
Hey Allah'ım, Frank ne yapıyor orada?
We were doing this amazing thing that I came up with, where we watch an old movie, and then I turn the volume down really low and we make wiseacre remarks the entire time.
Benim icadım olan harika bir şey yapıyoruz. Eski bir filmi izliyoruz, sonra da ben sesi bayağı kısıyorum ve film boyunca ukalaca yorumlarda bulunuyoruz.
- Yeah,'cause I know he was doing an impression.
- Taklit yaptığını anladım çünkü.
I know exactly what I'm doing.
- Ne yaptığımı çok iyi biliyorum.
Oh, do you? Well, uh, I'm not doing it.
İlgilenmiyorum ben de.
- What the hell are you doing? - I'm making out - with the woman I love.
- Sevdiğim kadınla öpüşüyorum.
- I'm not doing it.
- Yapmayacağım.
I'm not doing it.
Ben yapmıyorum.
All right, I'm doing it.
Tamam, yapıyorum.
I'm doing it. I'm the captain.
Bunu yapıyorum.
And I'm supposed to believe you know what you're doing.
Yaptığın şeye el mahkum inanacağım.
I'm doing lady business.
Gelip sen bulsana. Ben kadın işleriyle meşgulüm.
If Mary is this amazing... smart, sweet human being... then I must be doing something right.
Eğer Mary bu kadar muhteşem zeki, tatlı bir insansa o zaman doğru olanı yapmalıydım.
I'm sorry, it's just... it's my... first time doing this sort of thing.
Kusura bakma, sadece... Bu tarz bir şeyi ilk defa yapıyorum.
I mean, I should be doing things right now.
Yani şu an bunları yapıyor olmalıyım.
Dear Thor, I'm enclosing this week's comic about how I'm doing.
Sevgili Thor, bu haftaki durumumu anlatan çizgi romanı yolluyorum sana.
I shouldn't be doing this.
Bunu yapmamalıyım.
I ain't doing that, Tanya.
Bunu yapmayacağım Tanya.
After what went down, I'm making changes... starting with how Boo's doing.
Olanlardan sonra bazı şeyleri değiştiriyoruz, Boo'nun işinden başlayarak.
Look here man. Before I throw up in my mouth... Let me ask you what are we doing here?
Saydırmaya başlamadan önce bir sorayım dostum, burada ne işimiz var?
I know what you're doing.
Ne yaptığının farkındayım.
You can thank me for that. And start doing the job I'm asking you to do.
Bunun için teşekkür edip senden istediğim işi yapmaya başlayabilirsin.
Like I'm doing right now in broad fucking daylight!
Tıpkı şuan gündüz gözüyle yaptığım gibi!
I'm already doing life... so I could give a shit about additional time.
Zaten müebbet yedim. Yani daha fazla ceza umurumda değil.
Look, I'm sorry, okay, but what are you doing running off without telling anybody and not answering your phone?
Bak, özür dilerim, oldu mu? Sen de hiç kimseye söylemeden gidiyorsun ve telefonuna bakmıyorsun
So, I'm doing time and a half.
Yani, ben bir buçuk saat yapıyorum.
Now me, I'm doing the totally opposite thing.
Şimdi ben, tamamen ters bir şey yapıyorum.
That's what I'm doing.
Aynen onu yapıyorum da.
I don't know what I'm supposed to be doing in the meantime.
Kusura bakmayın. - Bu arada ben ne yapacağım?
No, I'm doing your job!
Senin işini yapıyorum!
We hope to launch Operation Moshtarak tonight, and I need your official consent before doing so.
Bu gece, Moshtarak Operasyonu'nu başlatmayı umuyoruz ve resmî onayınızı almam lazım.
I'm doing this professionally now.
Bu işi profosyonelce yapıyorum.
I'm doing great.
Harikayım.
Please don't do this to her... I'm not doing this, you are...
Lütfen bunu ona yapma... sen yapıyorsun.
i'm doing well 24
i'm doing great 97
i'm doing my best 94
i'm doing good 49
i'm doing okay 46
i'm doing just fine 28
i'm doing something 18
i'm doing my job 82
i'm doing fine 89
i'm doing it again 23
i'm doing great 97
i'm doing my best 94
i'm doing good 49
i'm doing okay 46
i'm doing just fine 28
i'm doing something 18
i'm doing my job 82
i'm doing fine 89
i'm doing it again 23