I'm drinking traduction Turc
2,284 traduction parallèle
So I'll quit drinking.
O zaman bırakırım.
- Duke, I'm not drinking with you.
Duke, seninle içmeyeceğim.
I will not sell this drinking establishment.
İçki şirketimi satmayacağım.
I'll turn the music down. This class project involve underage drinking?
Müziğin sesini kısacağım.
Tell her, mer. I, um... I was gonna say something, and then I forgot to stop drinking.
Bir şey söyleyecektim, sonra ağzımın dolu olduğunu fark ettim.
Turns out, I was just drinking vodka.
Meğerse votkayı fazla kaçırmışım.
After Lyndsey threw me out, I lost my job, started drinking heavily and I just found out I have a lump on my groin.
Lyndsey beni kovduktan sonra, işimi kaybettim, içmeye başladım ve kasıklarımda bir şişlik oldu.
I think I'm coming down with something, probably wouldn't have happened if Paul had let me play the drinking game.
Şifayı kaptım herhalde. Paul, içme oyunumuza çomak sokmasaydı böyle olmazdı.
Okay, I mean, I thought that sitting around drinking a 24-ounce cocktail was standard operating procedure.
Yani, oturup 700 mililitrelik bir kokteyl içmek standart harekât prosedürüdür sandım.
I quit drinking.
İçmeyi bıraktım.
But it is a stupid idea, I know that, because you come up with it after drinking half a bottle of scotch.
Aptalca bir fikir, çünkü yarım şişe viskiyi diktikten sonra bu kararı verdin.
I'm not drinking to get drunk.
Sarhoş olmak için içmiyorum.
I hate Scotch and I'm not exactly in the habit of drinking myself into oblivion.
Viskiden nefret ederim ve kesinlikle unutkanlığa sebep olacak kadar içki içmem.
I'll tell you what, I'll put it there, and if, for any reason, we don't get around to drinking it tonight, you can take it back with you!
Onu buraya koyayım ve bir sebepten bu gece içemezsek onu yanınızda götürebilirsiniz. Size ne diyeceğim. Olur mu?
I stopped drinking after my 18th birthday.
- İçmeyi 18. yaş günümde bırakmıştım. - II. Dünya savaşının kazanıldığı gün müydü?
But I lost it due to drinking and driving.
Ama içkili araba kullandığım için kaybettim.
- I'm not drinking.
- İçmiyorum.
Hey, babe, do we have any appletinis for Andre? I'm not drinking liquor, but I guess I can splurge.
İçki içmiyorum ama getir, dursun.
I'm drinking for her.
Ben onun yerine içiyorum.
I'm not drinking.
- Boş ver. İçmeyeceğim.
Man I'm seriously drinking cheap soju here in this hick town.
Adamım, bu taşralı kasabada ciddi ciddi ucuz soju içiyorum.
I remember drinking Mt. Geumgang soju near the Gaema Plateau and tearing into some snake.
Gaema Platosu'nun yakınında,... Geumgang Dağı'nda soju içtiğimi ve bir kaç yılana saldırdığımı hatırlıyorum.
- No, I'm drinking it here.
- Hayır, burada içeceğim.
Once I'm out of town, I'm stuck in a hotel, I gotta masturbate incessantly to the Internet, and you're probably back home with some afternoon drinking problem. And I'm gonna end up a pathetic 50-year-old bachelor wearing 300-dollar jeans at a turnpike nightclub, speaking to women I should not be speaking to because they're too young.
Ben şehir dışındaki otel köşelerinde internette takılıp mastürbasyon yaparken büyük ihtimalle sen, 50 yaşında, bekar, alkolik pahalı kot giyen bir züppeyle kalitesiz bir barda laflıyor olursun.
You know, I'm drinking booze from a deli.
Odell'den bunu içiyorum.
I'm not drinking any more of that stuff, hot or cold.
O şeyden bir yudum bile içmem artık, sıcak veya soğuk.
I hope not drinking again ESTs.
Umarım yeniden içmeye başlamamışsındır.
I haven't been smoking, drinking, dancing, reading books I'm not supposed to.
Sigara, içki içmedim, dans etmedim okumamam gereken kitaplar okumadım. Sadece geç kaldım.
Whatever it is I'm drinking, okay?
İçtiğim şey neyse ondan ver, tamam mı?
I'm drinking it, ain't I?
İçiyorum değil mi?
I spent most of last night crying and drinking and then I drunk-dialed my mom.
Dün geceyi ağlayarak ve içerek geçirdim sarhoş bir şekilde annemi aradım.
Oh, I never went down. Stayed up drinking with a dude from Blues Traveler in the Talkhouse parking lot.
Blues Traveler'dan bir arkadaşla sohbet evinin otoparkında içmek için uyumadım.
I'm supposed to avoid drinking.
İçkiden kaçınmam gerekiyor.
I hope this turns out better than your plan to cook rice in your stomach by eating it raw and then drinking boiling water.
Umarım bu çiğ pirinç yutup, üzerine kaynar su içtiğin midende pilav pişirme planına benzemez.
Now, if you could just do the drinking for me, I think we'd have this thing cracked.
Şimdi, bu içkiyi de benim yerime içersen, sanırım bütün sorunu çözeriz.
- I couldn't keep drinking your coffee all the way to Ethiopia. - I'm insulted.
Etiyopya yolu boyunca senin kahvene dayanamayacağım.
So I drank, like, one bottle of wine, and then there was, like, another that I opened to give to friends, and they weren't drinking.
Neredeyse bir şişe şarabı içmiştim, ve daha sonra arkadaşlarıma vermek için bir tane daha açtım ama onlar içmiyorlardı.
I started drinking and using intravenous drugs.
İçmeye ve damardan uyuşturucuya başladım.
I stopped drinking and drugging.
Uyuşturucuyu ve içmeyi bıraktım.
I couldn't tell that by the way you go in and out of my fridge drinking all my fucking beer.
- Buzdolabımın dibine girip tüm biralarımı zıkkımlandığını söylememi bekleme.
Not unless I'm drinking it from Jonah King's skull.
Jonah King'in kafatasından içmediğim sürece hayır.
I'm not used to drinking so much.
bu kadar içmeye alışkın değilim.
Gentle, my ass, I want something with a kick, that makes me see the stuff you see, monkeys dancing hip-hop drinking Mojitos.
Yemişim yumuşağını. Bana sizin gördüklerinizi görmemi sağlayacak bir şey lâzım. Maymunlar hip-hop dansı yaparken mojito falan içsin.
No one knew I had already begun drinking.
Kimse içmeye başladığımı anlamadı.
Maybe I'll go and spend some of these drinking vouchers.
Belki gider şu içki kuponlarıyla bir kaç tek atarım.
My high? I'm drinking it.
İyi olan şeyse şu an içiyor olmam.
Suffering God, Albert, what was I drinking last night?
Çok ağrım var Albert. Dün gece ne içiyorduk?
But anyway, I'm currently at step nine of 12, which consists of me making amends to those people that I have harmed while I've been drinking.
Her neyse, şuan 12 aşamanın 9.sundayım ki bu aşama, içki neticesinde zarar verdiğim kişilerle aramı düzeltmekle alakalı.
I couldn't agree more, which is why I'm gonna stop drinking.
- Tamamen aynı fikirdeyim. Bu nedenle ben de içmeyi bırakıyorum.
I thought I'd be spending the entire night cuffed to a blow-up doll while wearing a dog collar, so... with this thing, I will be drinking free all night long.
Tüm gece boyunca elimde kelepçe ve boynumda tasma ile şişme manken gibi olacağım sandım. Bununla tüm gece bedava içki içebilirim.
I just felt like drinking alone, because I'm deep and dark.
Yalnız başıma içeyim dedim çünkü çok derin ve karanlık bir yapım var.
drinking 264
drinking beer 18
drinking wine 19
i'm done 1705
i'm doing well 24
i'm drowning 44
i'm doing great 97
i'm done with you 104
i'm doing my best 94
i'm different 70
drinking beer 18
drinking wine 19
i'm done 1705
i'm doing well 24
i'm drowning 44
i'm doing great 97
i'm done with you 104
i'm doing my best 94
i'm different 70
i'm dangerous 29
i'm dry 24
i'm doing good 49
i'm done now 24
i'm down 125
i'm dying 601
i'm dr 1049
i'm done with it 49
i'm done talking 64
i'm done here 97
i'm dry 24
i'm doing good 49
i'm done now 24
i'm down 125
i'm dying 601
i'm dr 1049
i'm done with it 49
i'm done talking 64
i'm done here 97