I'm dying here traduction Turc
303 traduction parallèle
I been looking at it since you come here and Lord knows I'm just dying to know.
Geldiğinden beri ona bakıyorum. Tanrı bilir, meraktan ölüyorum.
I'm in enough trouble with the cops without nobody dying in here.
Burada biri ölmeden de polislerle yeteri kadar başım dertteydi.
I've put up with a lot of bull around here because I thought I was dying.
Öleceğimi sandığım için bir sürü fasaryaya katlandım.
I'm not, if it means stay here and stuffing my face while the rest of the country is dying.
Ülkenin geri kalanı ölürken burada bekleyip yüzümü örtmek anlamına geliyorsa İtalyan değilim.
In the meantime, I'm dying here.
Bütün bunlar olurken, ben burada geberiyorum.
I've got a ship up there, four lives down here, one of them dying because of me.
Yukarıda bir gemim var, dört adamım burada, biri benim yüzümden ölüyor.
You know, here I was dying and I was worried that she was gonna kill me.
Yani orada ölüyordum ve kız arkadaşımın beni öldüreceğini düşünüyor ve üzülüyordum.
I'm dying here.
Burada ölüyorum.
They may be out there dying of thirst on- - on that infernal rock and... you and I are sitting here drinking cold bloody beer.
Belki uzaklarda bir yerde susuzluktan ölüyor olabilirler- -... şeytani kayaların üzerinde ve sen ve ben burada kahrolası soğuk biralarımızı içiyoruz.
I'm dying here, and life is so beautiful!
Hayat, bir av kovalamacası gibi.
Here. Now, I'm just dying to know.
Haydi, çok merak ediyorum.
I'm dying down here.
Burada çatlıyorum.
I'm dying out here.
Ben burada ölüyorum.
Here I am I'm dying. The doctors are dividing up my estate!
İşte ölüyorum.
I'm dying out here.
Burada sürünüyorum.
I am coming. ♪ ♪ Here I am. ♪ ♪ Neither a woman, nor a man ♪ ♪ We are joined, we are one ♪ ♪ With the human face ♪ ♪ We are joined, we are one ♪ ♪ With the human face ♪ ♪ I am on earth ♪ ♪ And I am in outer space ♪ ♪ I'm being born and I am dying ♪ ♪ I am on earth ♪ ♪ And I am in outer space ♪ ♪ I'm being born and I am dying ♪...
* * * Çeviren * * * * * * Murat Yağcı * * *
Christ, I'm dying here.
Tanrım, burada ölüyorum.
Come on. I'm dying out here.
Meraktan ölüyorum.
If I'm really dead, then my only regret is dying and finding you here.
Gerçekten öldüysem, o zaman tek üzüntüm ölmek ve burada seni bulmaktır.
I tell you, Maury, I'm dying here.
Sana söylüyorum Maury, burada ölüyorum.
What is that? I'm dying here, pal.
Ölüyorum burada dostum.
I'm dying here!
Ölüyorum.
I'm dying here.
Ölüyorum ben.
I'm dying here!
Ölüyorum burada!
I'm dying in here!
Burada ölüyorum!
I'm dying in here.
Burada ölüyorum.
- I'm dying here, aren't I?
- Ölüyorum, değil mi?
I think I'm dying here, man.
Sanırım ölüyorum, dostum.
Oh, come on. I'm dying here, man.
Oh, hadi ama. Ölüyorum burada, adamım.
I'm not tired, I'm not dying and the truth is, I'm too old for beautiful women so I might as well be here.
Yorgun değilim, ölmüyorum işin gerçeği, harika bir kadın için de fazla yaşlıyım yani burada olsam da olur.
I'm dying here.
Geberiyorum burada.
- I'm dying in here, man.
Burada geberiyorum adamım.
I am here because people are dying... soldiers who dedicated their lives to the defense of this country.
Buradayım, çünkü insanlar ölüyor, hayatlarını bu ülkeyi korumaya adamış askerler ölüyor.
You think I could have the day off since there's nobody here and there's this huge art exhibit at the college I'm dying to go see?
Üniversitede görmeyi çok istediğim bir sergi var. Burada da kimse olmadığına göre bugün izinli olsam?
We're at Balzac, and there is someone here I'm dying for you to meet.
Balzac'tayız... ve yanımda, seni tanıştırmak için öldüğüm biri var.
- I'm dying here.
Manny!
I just hope that the succubus gets here fast, because I am dying.
Umarım bu Succubus bir an önce buraya gelir, çünkü resmen ölüyorum.
I'm dying here... - You'll be all right.
- İyileşeceksin.
I'm dying here!
- Ölüyorum!
I'm dying here.
İşi batırıyorum.
It's Jimmy here, I'm dying.
Ben Jimmy, ölüyorum.
All of a sudden, it started to drip down... and I'm dying here, and the next thing I know, boom.
Birdenbire aşağılara inmeye başladım ve orada ölüyordum, bildiğim bir sonraki şeyse, bom, bom bom.
Out here I'm dying of the heat!
Ben burada sıcaktan ölüyorum!
I'm dying here.
Ölüyorum burada!
Where's the guy with the water already? I'm dying here.
Su getirecek olan çocuk nerede kaldı, susuzluktan ölüyorum.
I'm dying right here on this planet and you ain't never gonna get what's in my head.
Ölüyorum. Burada bu gezegende ölüyorum ve sen asla kafamın içine giremeyeceksin.
I'm dying here!
Burada ölüyorum!
Bobby, I'm dying here.
- Bobby, ben ölüyorum burada.
I'm dying over here.
Ecel teri döküyorum burada.
Tell me how you feel. I'm dying here.
Meraktan ölüyorum burada.
Here I am in the hospital with this guy who's dying, listening to me complain.
Hastanede, o öIürken ben yanında mızmızIanıyordum.
i'm dying 601
i'm dying to know 22
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
i'm dying to know 22
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545