I'm gonna ask you one more time traduction Turc
173 traduction parallèle
I'm gonna ask you one more time.
- Bir kere daha soruyorum.
Now, I'm gonna ask you one more time, boy.
Şimdi bir kere daha soruyorum evlat.
Look, I'm gonna ask you one more time.
Bak, bir kere daha soracağım.
I'm gonna ask you one more time. do you know what they were looking for?
Size birkez daha soracağım. Ne arıyorlardı biliyor musunuz?
Now, I'm gonna ask you one more time.
Şimdi, sana bir kez daha soracağım.
HANNIBAL : I'm gonna ask you one more time.
Sana bir kez daha soracağım.
I'm gonna ask you one more time.
Son kez söylüyorum.
I'm gonna ask you one more time.
Bir kez daha söylüyorum.
Now, I'm gonna ask you one more time.
Kardeşimi rahat bırak! Vinnie. Tokatlamadan önce şunu götürür müsün lütfen.
Look, Al, I'm gonna ask you one more time, rationally.
Al, sana bir kez daha mantıklı bir şekilde soracağım.
I'm gonna ask you one more time.
Son kez soruyorum.
I'm gonna ask you one more time.
Size bir kez daha soruyorum.
Harry, I'm gonna ask you one more time, then I gotta shoot you, you don't tell me what I want to know.
Bir kez daha soracağım, söylemezsen seni vuracağım.
I'm gonna ask you one more time, Dr Bilac.
Bir kez daha soracağım, Dr. Bilac.
I'm gonna ask you one more time.
Son bir kez daha soruyorum.
All right. Now listen. I'm gonna ask you one more time.
Pekâlâ dinle beni sana son kez soracağım bana yine yalan söylemeye başlamadan önce düşün.
I am not joking with you! - l'm gonna ask you one more time!
Ben seninle dalga geçmiyorum!
Bottom line, guy, I'm gonna ask you one more time and I'm never gonna ask you again.
Şimdi sana bir soru soracağım ve bir daha asla sormayacağım.
So I'm gonna ask you again, just one more time.
Tekrar soracağım.
I'm gonna ask you one more time to open the door.
Bir kere daha kapıyı açmanı söyleyeceğim.
So, I'm gonna ask you one more time.
Bu yüzden, size son bir kere daha soruyorum?
If you ask me for peanut butter one more time, I'm gonna smack you! Are we done here?
Bir kez daha fıstık ezmesi sorarsan tokadı yersin!
So I'm gonna ask you one more time...
O yüzden bir kez daha soracağım.
I'm gonna ask you one more time.
Bir kez daha soracağım.
I'm gonna ask you one more time.
Bir kez daha soracağım :
Now, I'm gonna ask you one more time.
Şimdi sana bir kez daha soracağım.
I'm gonna ask you one more time before your brains hit the ground.
Beynini yere yapıştırmadan önce son bir kez daha soruyorum.
I'm gonna ask you one more time, Jessica.
Bir kez daha soracağım, Jessica.
I'm gonna ask you one more time
- Bir kere daha soracağım.
I know we've already gone over this, but I'm gonna ask you one more time.
Bunu konuştuğumuzu biliyorum ama size bir kez daha soracağım.
So I'm gonna ask you one more time.
Bak, sana son bir kez soruyorum.
- I'm gonna ask you one more time.
- Bir kez daha soracağım.
I'm gonna ask you one more time.
Bir kez daha soruyorum.
I didn't bang on the door. Herbie, I'm gonna ask you one more time.
Son kez soruyorum Herbie.
I'm gonna ask you one more time.
Size bir kez daha soracağım.
I'm gonna ask you one more time!
Tekrar sormayacağım.
I'm gonna ask you one more time.
Sana bir kez daha soracağım.
I'm gonna ask you nicely one more time.
Size birkez daha kibarca söyleyeceğim.
I'm only gonna ask you this one more time.
Sadece 1 kere daha sorucam.
Little girl, I'm gonna ask you one more time... to stop popping that gum.
Kızım, son kez söylüyorum. - O sakızı patlatma!
And if you ask me that one more time, I'm gonna slap you so hard, you'll turn brunette.
Bunu bir daha soracak olursan sana öyle bir tokat atarım ki esmer olursun.
Allright. I'm only gonna ask you one more time.
Peki, sadece birkez daha soracağım.
I'm gonna ask you one more time- - where is he?
Son kez soruyorum. Nerede?
I'm gonna ask you this one more time, why are you here?
Sana bir daha soruyorum? Niçin buradasın?
Oh, say, Barbie, I'm gonna go ahead and ask you one more time.
Barbie, bir kez daha soracağım.
- I'm gonna ask you, one more time.
- Size bir kez daha soruyorum.
I'm gonna ask you one more time.
Bir kere daha soracağım sana.
I'm gonna ask you one more time, why are you hanging with Monk?
Bir kere daha soruyorum niçin Monk'la geziyorsun?
Now, I'm gonna ask you one more time.
Şimdi, bir kez daha soracağım.
I'm gonna ask you one more time.
Bir daha soruyorum.
I'm gonna ask you one more time.
Bir kez daha sana soracağım.