English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'm good at my job

I'm good at my job traduction Turc

126 traduction parallèle
I'm just as good at my job as he is at his.
İşimde onun kadar iyiyim.
I'm supposed to be pretty good at my job, so why don't I call you if I need you?
Olası her şüpheliyi yakalamak gibi. İşimde çok iyi olmalıyım, bu yüzden ihtiyaç duyarsam neden seni aramıyorum?
You know, I've quit my job at the school - for good.
Biliyorsun, Okuldaki işimden ayrıldım. - İyi olmuş.
I'm good at my job.
İşimin ustasıyımdır.
I'm still good at my job.
İşimde hala iyiyim.
I flatter myself that I'm good at my job, that I am a man of weight and significance.
Kendimi övmüyorum ama işimde iyiyimdir, Ben itibarlı ve önemli bir adamım.
I'm pretty good at my job.
İşimde oldukça iyiyimdir.
And I'm very good at my job.
- Ayrıca işimde de çok iyiyim.
And for the first time in my life, I'm actually good at my job.
Ve hayatımda ilk kez, işimde gerçekten iyiyim.
I'M SO GOOD AT MY JOB THAT PEOPLE LIKE YOU, WHO ARE SUPPOSED TO REPORT THE NEWS, HAVE NO REAL NEWS TO REPORT.
Beni haber yapacaklar çünkü işimde çok iyiyim, insanlar bundan hoşlanıyor onlara anlatmak için gerçek bir haber gerekiyordu dolayısıyla beni haber yaptılar.
The truth is, I'm really, really good at my job.
Gerçek şu ki, işimde çok, ama çok iyiyim.
Lucky for me, I'm very fucking good at my job, or I'd be out of one.
Şanslıyım çünkü işimde çok iyiyim. Yoksa gitmiştim.
I'm no good at my job.
İşimde de iyi değilim.
For your information. my job is dealing with people in crisis. and I'm particularly good at it.
Bilgin olsun ben sorun yaşayan insanlara yardımcı oluyorum, ve özellikle işimde gayet iyiyim.
Because I'm good at my job.
Çünkü işimde iyiyim.
I got that office because I'm good at my job
O ofisi işimde iyi olduğum için aldım.
Because I'm good at my job.
- İşimde iyiyim.
- I'm good at my job.
- İşimde iyiyim.
- Yeah, I guess my costume doesn't do a very good job at hiding who I am.
- Evet, sanırım kostümüm kim olduğumu saklamakta yeterince iyi değil.
I'm good at my job... good at corporate politics.
Ben işimde iyiyim... şirket politikalarında iyiyim.
If I fail math, there goes my chance at a good job... and a happy life full of hard work, like you always say.
Eğer matematikten kalırsam, senin hep bahsettiğin gibi iyi bir işe girme ve yılmadan çalışacağım mutlu bir hayatımın olması şansı biter.
- I'm good at my job.
İşimde ustayımdır.
Because I'm bloody good at my job.
Çünkü ben işimde iyiyim.
Well, I wouldn't be very good at my job if it did.
Öyle olsaydı işimde çok iyi olmazdım.
It's my job to handle life-and-death situations on a daily basis. It's what I do, and I'm very good at it.
Benim işim her gün ölüm kalım savaşı vermektir ve bu konuda çok iyiyimdir.
I'm really good at my job.
Evet, ama işimde gerçekten iyiyim.
I hope someday I'm as good at my job as you are at yours.
Bir gün ben de işimi senin kadar iyi yapabilmeyi umuyorum.
I'm not good at the mom stuff, but I'm good at my job.
Annelik işlerinde çok iyi değilim, ama işimde çok iyiyim.
Maybe if I wasn't good at my job or maybe if I had struggled and was lagging behind...
Belki işimde iyi olmasaydım ya da zorlanmış olsaydım... ... ve geride kalıyor olsaydım ve kişiliğim...
I'm sorry, are you trying to say I'm not good at my job?
Pardon ama işimi iyi yapmadığımı mı söylemeye çalışıyorsun?
I'm good at my job.
Ve bu işte gerçekten iyiyim.
I'm good at my job.
Çünkü işimde iyiyim.
This is why I'm good at my job.
İşte bu yüzden işimde iyiyim.
Look... I love my job, and I'm good at it.
Bakın işimi seviyorum ve iyi yapıyorum.
Look, I feel very comfortable with my life in your hands, and at the end of the day, that means you're doing a pretty good job.
Kendi hayatımın senin ellerinde olması içimi çok rahatlatıyor. Ve günün sonunda, bu işini oldukça iyi yaptığın anlamına geliyor.
Max, you know I like you and I hate to hurt Bones, but, uh, it's myjob to catch you... and I'm very good at my job.
Max, biliyorsun seni severim ve Bones'u üzmekten nefret ederim ama benim işim seni yakalamak... Ve ben işimde çok iyiyimdir.
I'm good at my job.
- İşimi iyi yapıyorum.
What I gotta do is keep my nose clean, graduate at the top of my class, and get a good job so I can pay off that debt.
Yapmak istediğim, beladan uzak durmak birincilikle mezun olmak ve iyi bir iş bulup, borçlarımı kapamak.
Means I'm fairly good at my job, Agent Young.
İşimde oldukça iyiyimdir Ajan Young.
Yeah, I'm... I'm really, really sorry that I'm so good at my job.
İşimde bu kadar başarılı olduğum için gerçekten özür dilerim.
I love my job, I'm good at it, and I'd like to keep it.
İşimi seviyorum, işimde iyiyim, ve işimde kalmak istiyorum.
I mean, so what? I-I'm punished for being good at my job?
İşimi iyi yapıyorum diye cezalandırılıyor muyum?
Today's the first day in a long time I remember what it feels like to be good at my job.
Uzun zamandır ilk defa bugün işimi iyi yapmanın nasıl hissettirdiğini hatırladım.
You figured that out. - Well, I'm good at my job.
- o bir postacı. sen bunu çözdün.
I thought you wanted me there because I'm good at my job.
Sadece yardım etmeye çalışıyorum. İşimde iyi olduğum için beni burada istediğini düşünmüştüm.
I'm very good at my job.
İşimde çok iyiyimdir.
I've been a carer for nine years. And I'm good at my job.
9 yıldır bakıcılık yapıyorum ve işimde iyiyim.
I was good at my job, very successful.
İşimde çok iyiydim. Çok başarılıydım.
I know you think I'm an evil man... but it's my job to look at the greater good.
Canavar olduğumu düşündüğünü biliyorum. Ama daha iyisini aramak benim görevim.
Well, I'm good at my job.
İşimde iyiyimdir.
If I didn't, I wouldn't be very good at my job, ms. Quinn.
Bilmeseydim işimde bu kadar iyi olmazdım Bayan Quinn.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]