English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'm here to see mr

I'm here to see mr traduction Turc

102 traduction parallèle
Now, see here, Mr. Dobosh, I'm a nobody and I have to take a lot.
Beni dinleyin Bay Dobosh, sıradan biriyim ve çok çalışmam gerekiyor.
I received a letter from Mr. Owen, asking me to come here and spend the weekend and pretend to be a guest so that I might examine his wife who had refused to see a doctor.
Bay Owen'den buraya gelmemi isteyen bir mektup aldım. ... misafir kisvesi altında hafta sonunu geçirmemi,... doktor görmeyi reddeden eşinin nesi olduğunu anlamamı istedi.
I'm here to see Mr. Rivoli.
Buraya Bay Rivoli'yi görmeye geldim.
I'm here to see Mr. Treadwell.
Buraya Bay Treadwell ile görüşmeye geldim.
I called Mr Preston, then I rushed here myself to see what I could do.
Hemen bay Preston'ı aradım, sonra da buraya koşup ne yapabileceğime baktım.
I'm sure Mr Bowden here is still enough of a lawyer to see it.
Eminim Bay Bowden hâlâ bunu görebilecek kadar iyi bir avukattır.
Mr. Books, I came here to see what you can eat, if you can have what I'm serving.
Bay Books, buraya ne yiyebileceğinizi sormak için geldim, Eğer sunduklarımı yiyebilirseniz.
I'm here to see Mr. Johnson.
Bay Johnson'ı görmeye geldim.
Uh, I'm here to see Mr. Hartog. Mr. Jan Hartog.
Ben Bay Jan Hartog'u görmeye geldim.
I'm here to see Mr Ramada.
Bay Ramada'yı görmeye geldim.
- Don't know what they're gonna do to you, but since Mr. T. ain't here, I'm gonna be too busy licking'their boots to see!
- Sana ne yapacaklarını bilemem ama bay T. burada olmayacağından ayakkabılarını yalamaktan başka yapacak şey yok!
Mr. Knight, why is it that I am not surprised to see you here?
Bay Knight, sizi burada gördüğüme neden şaşırmadım?
I'm here to see Mr. Luke Baskin.
Buraya bay Luke Baskin'i görmeye geldim.
Well, you see, I came here to help Mr. Miyagi. And all this stuff, I feel so helpless.
Buraya Bay Miyagi'ye yardım etmeye geldim ama bu olanlar karşısında çaresiz kaldım.
Mr. Johnson, I'm surprised to see you here.
Bay Johnson sizi burada görmek beni şaşırttı.
- I'm here to see Mr. Santiago.
Bay Santiago ile görüşmeye geldim.
I'm sorry, but if you're here to see Mr. Zanuck he's in story conference.
Üzgünüm, eğer Bay Zanuck'u görmek için geldiyseniz, o şu an senaryo konferansında.
Well, I hope you're here to see it next time we try, Mr. La Forge.
Umarım bir dahaki denememizde de görmek için burada olursunuz Bay La Forge.
Hello. Yes, I'm here to see Mr. Greenhill?
Bay Greenhill'i görmeye geldim.
I'm here to see Mr Feldman.
Bay Feldman'ı görmek için geldim.
I'm here to see Mr. Robinson.
Bay Robinson'la görüsmek için geldim.
I'm here to see Mr. A.
Bay A'yı görmeye geldim.
I'm here to see Mr Makhmalbaf.
- Makhmalbaf beye bakmıştım.
Hi. I'm- - l'm here to see a Mr. Art Vandalay.
Merhaba, Bay Art Vandalay'i görmeye gelmiştim.
I'm here to see Mr. Burns.
Buraya Mr.Burns'ü görmeye geldim.
I'm here to see Mr. Angus James.
Buraya bay Angus James'i görmek için geldim.
- I'm here to see Mr. Ormand.
- Mr. Ormand'ı görmeye geldim.
I'm gonna turn around. When I turn back, I expect to see Mr. Hat lying right here.
Şimdi arkamı dönüyorum, döndüğümde Bay Şapka'yı masamda yatıyor görmek istiyorum.
I'm here to see Mr. Potter.
- Bay Potter'ı görmeye geldim.
I'm here to see Mr. Kurros.
Bay Kurros'u görmeye geldim.
I'm here to see Mr. Harper.
Bay Harper'ı görmeye geldim.
- Yes, I'm here to see Mr. Saint-Clair.
- Evet, Bay Saint-Clair'le görüşecektim.
- I'm here to see Mr. Sanz.
- Bay Sanz'ı görmeye geldim.
- I'm here to see Mr. Chow Lui.
- Bay Chow Lui'yi göremeye geldim.
- Yeah, I'm here to see Mr. Van Aken.
- Bay Van Aken'ı görmeye geldim.
- I'm here to see Mr. Backland.
- Bay Backland'ı görmek için buradayım.
I'm here to see Mr. Nguyen.
Bay Nguyen'i görmeye geldim.
Then I see Mr. Considerate here covered in blood making mashed potatoes out of this fella and before I could get to "What's wrong with this picture" he clocks me right in the coconut.
Evet. Sonra bir baktım Bay Düşünceli kan içinde kalmış. Bu adamı püre yapıyor.
My name's Oliver Trinke and I'm here to see Arthur Brickman and Mr. Angellotti.
Adım Oliver Trinke ve buraya Arthur Brickman ve Bay Angellotti ile görüşmeye geldim.
- I'm here to see Mr Abbott.
- Bay Abbott ile görüşecektim.
I'm here to see Mr. Campbell, with Gucci.
Gucci'den Bay Campbell'la buluşacaktım.
Excuse me, I'm here to see Mr Mathers.
Affedersiniz. Bay Mathers'ı görmeye geldim.
I'm here to see Mr. Earle.
Bay Earle'ü görmeye geldim.
I'm here to see Mr. Robinson.
Bay Robinson'la görüşmek için geldim.
I'm here to see Mr. Wesselinck at Sound and Vision.
- Görüntü ve Ses sisteminden Bay Wesselinck'i arıyordum.
Here's what I'm going to do, Mr. Griffith. I'm going to speak to some of Sarah's friends and see what else you put in those vacation packages.
Sarah'ın arkadaşlarından tatil paketinize ne koyduğunu öğreneceğim.
I'm here to see Mr. Yang.
Bay Yang'ı görmek için burdayım.
I'm here to see Mr. Marvin Bernstein.
Bay Marvin Bernstein ile görüşmeye geldim.
I'm here to see Mr. Laing.
Bay Laing'i görmek için buradayım.
I've got a Mr Rogue Jazz Cell here to see you, darling.
Kötü Caz Hücresi seni görmek için gelmiş tatlım.
What I think, Mr. Poe, is that there's nothing here for us to see.
Diyeceğim şu, Bay Poe, burada bakacağımız hiç bir şey yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]