I'm just a little nervous traduction Turc
137 traduction parallèle
No, I guess I'm just a little nervous, that's all.
Yok, sanırım biraz gerginim hepsi bu.
Nothing. I'm just a little nervous.
Hiçbir şey, biraz gerginim sadece.
I'm just a little nervous about the action tonight.
Bu geceki davadan dolayı biraz gerginim.
Nonsense, my dear, I'm just a little nervous my hands are not as capable as before.
Saçmalama, hayatım, sadece ellerim.. .. eskisi gibi olmadığından biraz gerginim.
I... guess these questions are just getting me a little nervous.
Sanırım bu sorular beni bir gerdi.
I'm just a little nervous.
Sadece biraz gerginim.
You haven't? I guess I'm just a little nervous. Don't be silly.
Eğer bu oyunu bizim için kazanabilecek biri varsa, o da bizim cesur, süper oyuncumuz Annabel Andrews!
tell her I was wounded in action, I just got out of the hospital, and I'm a little shy and a little nervous.
Yaralandığımı ve hastaneden yeni çıktığımı çekingen ve gergin olduğumu da söyle.
I'm just a little nervous tonight, okay?
Yalnızca bu gece biraz gerginim, tamam mı?
I'm just a little nervous, that's all.
Sadece biraz gerginim, hepsi bu.
I'm just a little nervous, that's all.
Birazcık gerginim o kadar.
- I think Doug's just a little nervous.
- Sanırım Doug biraz gergin.
I'm just a little nervous.
Sadece biraz endişeliyim.
OK, I just... I'm a little nervous about missing the concert, the Indians.
Tamam, Ben sadece... konseri kaçırmaktan endişeliyim, KızıIderilileri.
I'm just a little nervous.
Biraz gerginim.
I meant "Father." Just a little bit nervous.
"Father." demek istedim. Biraz heyecanlıyım.
I'm sorry, I'm just a little nervous, what with your parents right next door.
Üzgünüm, sadece ailen yan odada olduğu için biraz gerginim.
I'm just a little nervous today, O.K.?
Öyle mi?
I guess I'm just a little nervous.
- Galiba biraz gerginim.
I guess I'm just a little nervous.
Sanırım biraz gerginim.
I'm just a little nervous.
- Aslında biraz tedirginim.
- Yeah. I'm just... a little nervous.
- Evet, sadece... biraz heyecanlıyım.
And if I were you I'd be a little nervous about firing an employee... I just had an affair with. Okay
Ve yerinde olsam daha önce ilişkim olan bir çalışanı işten... atarken bu kadar rahat olmazdım, tamam mı?
Oh, um... you know, I, I think I'm just a little, uh, nervous.
Oh,... bilirsiniz, ben, sanırım biraz gerginim.
I'm just - i'm a little nervous.
- Sadece biraz gerginim.
And you guys, I've got to say, I'm sorry if I was a little weird after the last time we went out. I guess I was just nervous or something.
Geçen sefer tuhaf davrandıysam üzgünüm, sanırım biraz gergindim.
I'm just a little nervous.
Ben biraz gerginim.
I'm just a little... nervous.
Şimdi biraz.. sinirliyim.
I'm sorry. I'm just a little nervous.
Özür dilerim, biraz gerginim.
I'm just a little bit nervous.
Biraz sinirliyim.
I'm just a little nervous, I don't know why.
Ben sadece biraz gerginim, neden bilmiyorum.
I'm just a little nervous about the party tonight.
Bu akşamki parti yüzünden biraz gerginim de.
No, I just think he's a little nervous.
Sanırım biraz sinirli.
Ah, easy, easy, i'm just gonna have a look. You seem a little nervous, there.
Bu çantasından çıktı ama sana ateş eden silah bu değil.
I'm sorry, but I guess I'm just a little nervous.
Kusura bakma, galiba biraz gerginim.
Yeah, I'm just- - I am a little nervous.
Sadece biraz sinirliyim.
Right. I'm sorry. Uh, i guess i'm just a little bit nervous here.
Özür dilerim, sanırım biraz gerginim.
See, most of America looks like John Wayne, so I'm just a little nervous people aren't going to be able to identify with it.
Amerika'nın çoğu John Wayne'e benziyor. Ben sadece insanlar özdeşlik kuramayacak diye endişeleniyorum. Bundan endişeliyim.
I'm just a little nervous.
Biraz gerginim de.
I'M JUST A LITTLE NERVOUS.
Sadece biraz gerginim.
It's just that I get a little nervous when I'm with him by myself.
Onunla tek başıma kaldığımda... biraz sinirleniyorum.
I'm just a little nervous for some reason.
Nedense biraz gerginim.
I just feel a little nervous barging in on you like this.
Böyle paldır küldür geldiğim için biraz rahatsızım.
I'm just getting a little nervous here.
Ben sadece burada biraz gergin oluyor.
I'm sorry. I knew that, you know, it's just I think I'm a little nervous.
Üzgünüm. l sadece l l'ma biraz sinir düşünüyorum olduğunu, biliyor musun, biliyordu.
I'm sorry, I'm just a little nervous.
Afedersin. Biraz gerginim de.
And I'm just a little nervous, that's all.
Ve biraz da sinirliyim, hepsi bu.
I'm just a little nervous.
Sadece birazcık gerginim.
I was a little nervous last night about making small talk with co-workers, so I went to the video store and rented "Working girl" and the first season of "Just shoot me."
Ben de videocuya gittim ve Çalışan Kız'ı ve Just Shoot Me'nin ilk sezonunu kiraladım.
I'm just a little nervous.
Ben sadece biraz tedirginim. Endişelenme.
Nothing. I'm just a little nervous.
Sadece biraz gerginim.