English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'm knackered

I'm knackered traduction Turc

94 traduction parallèle
Cor, I'm knackered.
Cor, bittim yahu.
I'm just a poor old man, my sight is dim, my eyes are poor, my nose is knackered.
Ben zavallı, yaşlı bir adamım, gözlerim bulanık görür, burnum kırık.
I'm knackered.
Hoşaf gibiyim.
I'm completely knackered.
Çok bitkinim.
I was on this one flight right, I'm flying, I'm sleeping on the plane, I'm fucking "knackered".
Uçaktaydım. Uçuyorum, uyuyorum ve yorgunluktan ölüyorum.
I am. I ´ m knackered.
- Kıpırdamıyorum. Çok yorgunum.
- Yeah, I'm knackered.
- Evet, sakatlandım.
- I'm knackered.
- Ben sakatlandım.
I'm knackered.
Çok yoruldum.
Well, as the British say, I'm knackered.
İngilizlerin dediği gibi "Hayatım kaymış".
That was... I did the heavy stuff till I knackered my back.
Sırtımı incitene dek ağır işler yaptım hepsi o.
I'm completely knackered.
Çok yorgunum.
Look, I'm knackered.
Çok yorgunum. Bir başka gün.
I'm knackered!
Sakatlandım!
I'm a bit knackered.
Biraz yorgunum.
I'm knackered, do you mind?
- Senin için önemli mi? Sam!
No, I'm so totally knackered.
Hayır, çok yorgunum.
I'm knackered.
- Çok yorgunum.
Jesus, I'm knackered!
Tanrım, çok yorgunum!
I'm knackered.
Bitkin bir haldeyim.
I'm knackered.
Ayakta zor duruyorum.
- I'm knackered.
— Ne diye gidiyoruz?
I'm absolutely knackered.
Gerçekten bitik haldeyim.
I'm knackered.
Ben, bittim!
I'm knackered and I'm pissed off.
Yorgunum sinirliyim.
Let's just go, we're already lost, I'm knackered...
Kaybolduk işte kime ne soracaksın?
Muggins here's covering and I'm knackered.
Buradaki ahmaklar göz altında ve ben bitkinim.
Mind you, I'm only down here'cause my washing machine's knackered.
Aslında buraya gelmemin nedeni çamaşır makinemin bozulmuş olması.
There's some Chinese in the fridge. No, I'm knackered.
- Hayır, hoşaf gibiyim.
- I'm fucking knackered!
- Yorgunluktan ölüyorum!
You're right. We went jogging, I knackered that squirrel, the hand thing happened.
Haklısın, koşuya çıktık şu sincabı tarumar ettim elimi sıkıştırdım.
I'm knackered and I've just ripped your favorite teeshirt.
Bitkinim ve en sevdiğin tişörtü de yırttım.
Yeah, me too, I'm knackered.
Ben de. Çok yorgunum.
I'm knackered.
Ben hoşaf gibiyim.
- I'm pretty knackered.
Oldukça bitkinim.
All right. You go on top, though,'cause I'm knackered.
Tamam, üste sen çık çünkü çok yorgunum.
Knackered again, I'm afraid.
- Hayır. Korkarım yine bozulmuş.
My plan to impress Daisy was working, apart from Jay masturbating into a resident's sink and me being so knackered from covering the overnight shift that I fell asleep at school, never a good idea.
Daisy'i etkileme planım işe yarıyordu. Jay'in huzur evi sakinlerinden birinin lavabosuna attırmasını ve gece vardiyasından dolayı benim bitkin düşüp okulda uyuya kalmamı saymazsak. İyi bir fikir değildi bu.
I'm knackered.
Tükendim.
Actually, I'm pretty knackered.
Aslında, bayağı yoruldum.
( Sighs ) I'm absolutely knackered, me, but I'll be dancing again soon.
Çok yoruldum fakat yakında dans edebileceğim.
I'm knackered. Half past 3 : 00 in the morning, hearing all this shit.
Sabahın üç buçuğunda bunları duyunca yerlere yattım.
I'm knackered!
Bittim!
I'm still knackered.
Hala bitkinim.
It's just that I've been here for, like, ages. I'm knackered.
Sanki yıllardan beri burdaymışım gibi aşırı derecede bitkinim.
Oh, I'm knackered, man. I'm knackered.
Çok yoruldum, pestilim çıktı.
I am knackered, and I don't know how to get that across to them at home, that I'm pissed off.
Pestilim çıktı ve ne kadar kızdığımı evlerinde izleyen insanlara nasıl yansıtacağımı bilmiyorum.
I am knackered, and I don't know how to get that across to them at home, I'm pissed off.
Çok yorgunum ve o evdekilerle nasıl iletişim kuracağımı bilmiyorum. Çok sinirliyim.
I'm knackered, can we take a tea break?
Bittim artık. Çay molası verebilir miyiz?
"Blimey, Da, I'm knackered."
"Yeter artık be. Halim kalmadı."
I'm just knackered, you know?
Hâlim yok sadece.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]