I'm looking for a job traduction Turc
197 traduction parallèle
I'm busy now looking for a job.
Şu anda iş aramakla meşgulüm.
I'm on the tramp, looking for a job.
Dolaşıyorum, iş arıyorum.
I'm looking for a job.
İş arıyorum da.
I'm looking for a job.
Şu an iş arıyorum da.
It seems to you I should be looking for a job.
Sana göre ben iş arıyor olmalıyım.
Say, I'm looking for a job. Where's the boss?
Bir iş arıyorum, patron nerede?
I'm interested in this town and its possibilities. Matter of fact, I'm looking for a job.
bir iş arıyorum.
I'm looking for a riding job.
Sürücü olarak iş arıyorum.
- The day I start looking for a new job.
- Yeni bir iş aramaya başlayacağım.
I've finally found a job. I'd been looking for a long time.
Uzun arayışlarımın sonunda iş buldum.
Nowhere. I'm looking for a job.
İş arıyorum.
Sounds fine, but I'm not looking for a job.
Kulağa hoş geliyor, ama iş aramıyorum.
I've decided, I'm looking for a job.
İş aramaya karar verdim.
I think he's looking for a job.
Sanırım iş arıyor.
- I guess Manetta told you I came looking for a job.
- Sanırım Manetta sana iş aradığımı söylemiş.
- I'm looking for a job.
- İş arıyorum.
No, I'm looking for a job.
Hayır, iş arıyorum.
I'm looking for a certain man for a special job. Sabata.
Özel bir iş için, özel birini arıyorum,... adı, Sabata.
I've been looking for a job all day.
Bütün gün iş aradım durdum.
I'm tired of looking for a job.
İş aramaktan gına geldi.
I have a daughter who goes to school and I have to start looking for a job.
Okula giden bir kızım var ve benim de iş aramam lazım. Senin de anahtarın var.
Well, you know, I've, uh — I've stopped seeing my therapist, and... well, I'm looking around for a better job, so... the money thing will be a lot easier for you.
Peki, biliyorsun... Artık terapiste gitmiyorum. Daha iyi bir iş arıyorum.
I said I'm looking for a job. - I saw that red-haired.
Ona iş aradığımı söylerken müthiş havalıydım!
I'm looking for a job.
İş arıyorum.
I'm no longer looking for a job.
Artık iş aramıyorum.
I'm looking for a job around here.
Buralarda iş arıyorum.
Should be great while I'm looking for a job.
İş bakmaya başladığımda mükemmel olacak.
- I'm thinking about looking for a job.
- Bir iş aramayı düşünüyorum.
No, I'm looking for a job.
Hayır, ben iş arıyorum.
I'm looking for a job.
Ben iş arıyorum.
I leaned against the car and we talked to him for a few minutes... and I told him that since he was looking for a job... and there hadn't been anybody at work... that if he wanted to stop back Monday morning... that sure, he could ride out and follow me to work... and he could talk to the boss. And he would probably get a job.
Arabaya yaslandım ve birkaç dakika sohbet ettik iş aradığını bildiğimden ve işe hiç kimsenin gelmemiş olmamasından eğer pazartesi sabahı yanıma gelirse birlikte iş yerime gidebileceğimizi ve patronla konuşabileceğini, muhtemelen de bir iş sahibi olabileceğini söyledim.
I'm looking for a job.
- İş arıyorum. - Pekala.
Listen, if she comes over here, you haven't seen me. Tell her I'm out looking for a job.
Eğer buraya uğrarsa, beni görmediniz.
I was just out looking for a job.
Ben de bütün gün iş aradım.
- I guess you'll be looking for a job?
- Sanırım iş arıyorsun.
- And the same night of the accident while looking for Paquita I find a job in a restaurant where they pay me almost twice what I was making before.
- Ve kazanın olduğu akşam Paquita'yı ararken bana neredeyse eski aldığımın 2 katını veren bir restoranda iş buldum.
" I'm looking for a job and an apartment.
" Bir iş ve ev arıyorum
- Should I be looking for a job?
- İş aramalı mıyım?
I gotta prove I've been looking for a job to get an extension.
Bunu uzatmak için, iş aradığımı kanıtlamam gerekiyor.
I'm looking for a career, not just a job.
Kaderim senin terli, şişko ellerinde. Ben sadece bir iş aramıyorum.
The father was looking for a new job several months ago. I offered to help.
Babasının birkaç ay önce yeni bir iş aradığını duydum ve yardım teklif ettim.
By the way, keep that in mind, I am looking for a job.
Ha aklında olsun arabanın parası Ve bankadaki hesabım hala idare ediyor ama iş arıyorum.
And I can see quite clearly you're gonna be looking for a new goddamn job... if one hair on my daughter's head is harmed!
Ve şunu açıkca görebiliyorum ki kızımın bir teline zarar gelirse kendine yeni bir iş arıyor olacaksın!
I'm gonna be looking for a new government job.
Devlet kuruluşlarında yeni bir iş bakıyor olacağım.
- I'm looking for a job.
- İş bakacağım da.
Well, at the moment I'm looking for a job.
Şey, şu sıralar iş arıyorum.
I was looking for a nine to five job. Remember?
Hadi ama, 9 dan 5'e kadar çalışacak bir iş aradığımı hatırlıyorsun değil mi?
'I came to the United States, looking for a job,'writing application letters my wife would type.
Birleşik Devletler'e iş aramak için geldiğimde başvuru mektupları yazıyordum ve karım bunları daktilo ediyordu.
- Yeah, I'm looking for a job.
- Bir iş arıyorum.
I'm gonna start looking for a new job.
Çünkü ben yeni bir iş arayacağım.
The thing is, I'm looking for a job here
Lucy'yle evlenip Trinity'yi almak istiyorum.