English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'm married

I'm married traduction Turc

8,256 traduction parallèle
Ryan, I'm getting married!
Ryan, Evleniyorum!
I know you're married. And you have kids, and... and I'm not into getting tangled up either, but I still want to have a drink with you.
Ve çocukların da var ben de kördüğüm olmaya çalışmıyorum,... ama seninle bir içki içmek istiyorum.
And also, I'm planning on getting married.
Ve aynı zamanda evlenmeyi planlıyorum.
I wasn't that thrilled when Claire got married, either.
Claire evlendiğinde de pek heyecanlanmamıştım.
Oh, honey. You can't possibly think that's why I married you.
Hayatım, seninle bu yüzden evlendiğimi nasıl düşünürsün?
'Cause I would have missed all of this if I hadn't married you.
Çünkü seninle evlenmeseydim bunların hepsini kaçıracaktım.
I'm practically a married man.
Artık evli bir adam sayılırım.
I'm married now.
Evlendim ben.
Even after we got married... move out here, and I'm thinking we're gonna have all this... just us, together.
Evlendikten sonra... buraya taşındık, düşünüyordum ki herşeyi... birlikte yaşayacaktık.
Because I have to work for two when I only married one?
Kocam yetmiyormuş gibi bir de neden kayınbiraderime de bakmak zorundayım?
Oh, I can't believe I'm getting married.
Evlendiğime inanamıyorum.
This morning I was getting married to the love of my life.
Bu sabah hayatımın aşkıyla evleniyordum.
I'm sure kent forgot he was married The minute he walked out the door.
Kent'in kapıdan çıktığı anda evli olduğumuzu unuttuğuna eminim.
I'm married, Daniel.
Evliyim Daniel.
I'm glad you married my mother.
Annemle evli olduğun için mutluyum.
Well, I think we've been married almost a full day, And I don't believe we've had our first dance.
Tam bir gündür evli olduğumuzu ve hala ilk dansımızı yapmadığımıza inanamadığımı düşünüyorum.
Well, I guess I'm crazy, because I've taken pictures of you sleeping every night since we got married because you're the man of my dreams.
Sanırım deliyim, Çünkü evlendiğimizden beri... sen uyurken her gece..... rüyalarımın erkeğinin resmini çektim.
I'm not sure if that's it but he's rushing to have the kids get married.
Nedeni bu mu emin değilim ama çocukların evliliği konusunda acele ediyor.
I'm not married.
Ben evli değilim.
I'm kind of married.
Ben evliyim.
Oh, I'm going through with it, because knowing Linda Altman, she is only getting married so that I'm the last single one from our sorority.
Bunu cidden yapacağım çünkü tanıdığım Linda Altman sadece kız öğrenci yurdundaki son bekar ben kalayım diye evleniyordur.
I'm thinking about adoption, and since we're married, that decision involves you.
Evlat edinmeyi düşünüyorum ve evli olduğumuz için bu karar seni de ilgilendiriyor.
I'm not married.
- Ben evli değilim.
I'm married.
Evliyim ben.
I mean, can't we just get married and figure this out later like normal people?
Sadece evlensek olmaz mı? Bunu normal insanlar gibi sonra da çözebiliriz?
I was married to one for 20 years.
Bir tanesiyle 20 yıl evli kaldım.
- I'm a married man.
- Ben evli bir adamım.
I've been married twice!
İki kızın kalbini çaldım.
I married the wrong woman, then I met the right one.
Yanlış kadınla evlendim, sonra doğru kadınla tanıştım.
I didn't take his last name, but we are married.
O'nun soyadını almadım, ama biz evliyiz.
I'm still married, aren't I?
- Hâlâ evliyim değil mi?
Married, too, I suppose.
Ben de evliyim, sanırım.
I'm never getting married.
- Ben asla evlenmeyeceğim.
A friend of mine's getting married, and I can't seem to be happy for them.
Bir arkadaşım evlenecek ben ise onlar için pek mutlu değil gibiyim.
Perhaps I should just accept that I'm married to the job.
Sanırım ben işimle evli olduğumu kabul etmeliyim.
I like not being married to a serial adulterer.
Zamparanın tekiyle evli olmaktan hiç mutluluk duymadım.
I'm married, crys.
- Ben evliyim, Crys.
It's not flattery if it's the truth... and I'm happily married.
Eğer doğruysa bu bir iltifat değildir. Ayrıca benim mutlu bir evliliğim var.
Maybe I'm old-fashioned, but I do believe that's why people get married.
Eski kafalı olabilirim,... ama insanların bu yüzden evlendiğini düşünüyorum.
I mean, I woke up this morning married to a woman, and now I'm married to a man.
Yani bu sabah uyandığımda bir kadınla evliydim, ve şimdi bir erkekle evliyim.
And it's not because I want to take anyone's money, but because I plan on staying married to Aiden for the rest of my life.
Birilerinin parasını almak istediğimden değil hayatımın geri kalanında Aiden ile evli kalmayı planladığımdan imzalamıyorum.
I am still the man you married.
Halen evlendiğin adamım.
My parents... used to fight about a woman named Laura, because I guess my dad was in-in-involved with her in a relationship before he married my mother.
Annem ve babam eskiden Laura adındaki bir kadından dolayı kavga ederlerdi çünkü sanırım babamın evlenmeden önce o kadınla bir ilişkisi vardı.
You know, I'm a married man.
Biliyorsunuz, evli bir adamım.
You were married when I met you.
Seninle tanıştığımızda evliydin.
But I'm also not capable of being married, so I could be lacking a lot of skill sets.
Ama evli olmayabilirim. Bu yüzden bir çok beceri eksikliğim olabilir.
I'm getting married tomorrow, Doc.
Yarın evleniyorum doktor.
I'm a married man.
- Ben evliyim dostum.
I'm married to her, but I don't want to do that anymore.
Onunla evliyim ama buna devam etmek istemiyorum.
Look, do you have a place where I can clean up or... are you married?
Temizlenebileceğim bir yerin var mı senin? Evli miydin ya sen?
I'm just a dumb girl who married a jew.
Yahudi'nin biriyle evlenen budala bir kızım ben ya.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]