I'm not gonna hurt you traduction Turc
690 traduction parallèle
Look, I'm not gonna hurt you.
Bak, canını yakmayacağım.
I'm not gonna hurt you.
Canını yakmayacağım.
I'm not gonna hurt you.
Seni incitmeyeceğim.
I'm not gonna hurt you.
Size zarar vermeyeceğim.
'I'm not gonna hurt you, Kitty.
'Seni incitmeyeceğim, Kitty.
I'm not gonna hurt you. I'm not gonna hurt you.
Canını yakmayacağım Canını yakmayacağım
I'm not gonna hurt you.
Canını yakmayacağım
He said, "Pa, I'm not ever gonna do anything to hurt you."
"Baba, seni üzecek bir şeyi asla yapmam."
I'm not gonna hurt you.
Bir şey yapmayacağım.
I'm not gonna hurt you, honest.
Seni incitmeyeceğim, bana güven.
- I'm not gonna hurt you.
- Sana zarar vermem. - Bir sus be!
That's it. I'm not gonna hurt you.
Canını acıtmayacağım.
I'm not gonna hurt you, I just...
Dur! Size zarar vermeyeceğim, ben sadece...
Come on, I'm not gonna hurt you.
Sana zarar vermeyeceğim.
I'm not gonna hurt you.
Sana zarar vermeyeceğim.
I'm not gonna hurt you.
Sana bir şey yapmam.
I'm not gonna hurt you.
Sana zarar vermeyeceğim!
I'm not gonna hurt you!
Sana zarar vermeyeceğim!
If I'm in the car with you, they're not gonna hurt you.
Eğer arabada seninle olursam, sana zarar veremezler.
Relax. I'm not gonna hurt you.
Sana zarar vermeyeceğim.
I'm not gonna hurt you.
Sana zarar vermeyeceğim, merak etme.
I'm not gonna hurt you, okay?
Canını yakmayacağım.
And I'm not gonna let you do anything that could hurt her.
Ve ona zarar verecek bir şey yapmana izin vermeyeceğim.
I'm not gonna hurt you.
Canını acıtmayacağım.
I'm not gonna hurt you, okay?
Seni incitmeyeceğim, tamam mı?
I said I'm not gonna hurt you.
Seni incitmeyeceğim dedim. İyi misin?
I'm not gonna hurt you!
Bir şey yapmayacağım!
I'm not gonna let them hurt you.
Seni incitmelerine izin vermeyeceğim.
But I'm not gonna let you hurt yourself!
Ama kendini incitmene izin vermeyeceğim.
Don't. I'm not gonna hurt you.
Canını yakmayacağım.
I'm not gonna hurt you any more, Mama.
Seni incitmeyeceğim anne.
I'm not gonna hurt you. See?
Canını yakmam, anlıyor musun?
- I'm not gonna hurt you, Doc.
- Sana zarar vermeyeceğim Doktor.
Annie, I'm not gonna hurt you.
Annie, seni incitmeyeceğim.
Come on, Danny. I'm not gonna hurt you.
Sana zarar vermeyeceğim.
I'm not gonna hurt you unless you make me.
Mecbur bırakmazsan seni incitmeyeceğim.
- Turn around. I'm not gonna hurt you.
- Dön arkanı, sana zarar verecek değilim.
- I'm not gonna hurt you Lily, just let me in.
Seni incitmeyecegim. Sadece beni içeri al.
I'm not gonna hurt you.
Sana zarar vermem.
I'm not gonna help you hurt him.
Ona zarar vermene yardım etmeyeceğim.
Look, Roz, I'm not gonna fight anymore, but I want you to know you said a lot of things that really hurt my feelings.
Roz, artık kavga etmeyeceğim ama söylediklerin beni çok kırdı.
I'm not gonna let her hurt you.
Seni incitmesine izin vermeyeceğim.
I'm not gonna hurt you. I'm not- -
Size zarar vermem.
I'm not gonna hurt you, my babies.
Ama henüz sizi bırakamam, beni duyuyor musunuz?
I'm not gonna let this thing hurt you.
Onun sana zarar vermesine izin vermeyeceğim.
I'm not gonna hurt you.
Seni buradan çıkartacağım tamam mı?
I don't wanna hurt you or your people but I'm not gonna let you beat this girl with a whip.
Sizi veya insanlarınızı incitmeyeceğim, ama bu kızı bir kırbaçla - dövmenize- izin vermeyeceğim.
I'm not gonna hurt you.
Ben-ben sana zarar vermeyeceğim.
Get up, I'm not gonna hurt you.
Kalk, canını yakmayacağım.
- I'm not gonna hurt you, kid.
- Sana zarar vermeyeceğim.
I'm not gonna hurt you!
Seni incitmeyeceğim!