I'm not good enough traduction Turc
493 traduction parallèle
I'm not good enough, so I'm leaving for your own good.
"Yeterince iyi değilim, seni düşündüğüm için gideceğim."
I'm not good enough for you!
Sana göre değilim!
Maybe I'm not quite good enough yet but Manuel said I was getting...
Şimdilik o kadar iyi olmayabilirim... ama Manuel demişti ki, iyiye...
I'm not good enough for you?
Ben sana layık değilim.
I'm not good enough.
Asıl ben layık değilim.
I'm so clumsy and stupid and not nearly good enough for you.
O kadar sakar ve aptalım ki, sizin gibi birini asla hak edemem.
I'm not good enough for your theatre
Sizin tiyatronun için yeterince iyi değilim.
I'm not kidding. I'm not good enough to make this up.
Bunu uyduracak kadar iyi değilim.
- I'm not good enough for you.
- Ben seni hak etmiyorum.
Certainly not good enough. But since I'm in a hurry, it'll have to do.
Yetmez ama, işim acele olduğundan yetmek zorunda.
Well, I eat them on my steak when I'm out and the meat's not good enough as it is.
Dışarıdayken bifteğin üzerinde yiyorum ve et onun kadar iyi olmuyor.
So, I'm not good enough, eh?
Yeterince iyi birisi değil miyim ki?
I'm not good enough to kiss. Come here, you bobtailed little tree cat.
Gel buraya, seni uzun kuyruklu minik ağaç kedisi.
I'm not good enough because you're looking for a knight in shining armor.
Yeterince iyi değilim çünkü sen parlayan zırhı olan bir şövalye arıyorsun.
If I'm not good enough to come to tea at your house then I'm not good enough to marry you.
Size çaya gelecek kadar iyi değilsem, evlenecek kadar da iyi değilim demektir.
I'd take you up on that. I'm just not good enough to do it all by myself.
Olabilir ama tek başıma yapacak kadar iyi değilim.
I'm not good enough to teach
Piyano o kadar iyi çalmıyorum.
Because, because I'm not good enough.
Çünkü çünkü, ben yeterince iyi değilim.
You mean, I'm not good enough for it.
Yani, bunun için yeterince iyi degil miyim sence?
I'm not good enough for your sacrifice.
Fedakarlığına layık değilim.
I'm not good enough for you.
Senin için yeterince iyi değilim.
I'm not good enough for you.
Sana layık değilim.
I'm not good enough anymore.
Artık iyi bir kız olmayacağım.
I ain't come here to ask for any compliment and if my money's not good enough, I can go elsewhere.
Ben buraya yardım dilenmeye gelmedim... param yetmiyosa, başka yere de gitmesini bilirim.
- I'm sorry sir, but that's just not good enough.
- Üzgünüm efendim, bu da yeterli değil.
Wednesday, I'm not good enough for you.
Çarşamba, senin için yeterince iyi değilim.
But I'm not good enough to teach her
Ama ben ona iyi bir öğretmen olamadım
I'm not good enough
O kadar iyi sayılmam
Because I'm not good enough.
Çünkü yeterince iyi değilim.
I'm not good enough for her, am I?
Ona layık olmadığımı düşünüyorsunuz.
I'm good enough for you, but not for your daughter!
Size yetiyorum ama kızınıza layık değilim.
You told me I'm not good enough for Elaine.
- Kızınıza layık olmadığımı söylediniz.
- You mean, I'm not good enough, is that it?
- Yani, ben yeterli değilim, öyle mi? - Hayır.
I'm sorry, sir, that's about the best I can do, and I guarantee it's not good enough.
- Yapabileceğimin en iyisi bu. - Bu yeteli değil.
Senator Feng, Gan Wen Bin has many men ] L _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ with him _ _ _ _ _ _ Twenty to thirty is not good enough I say it is
Senator Feng, Gan Wen Bin'nin bir çok adamı var bizim sayımız yeterli değil bence yeterli!
She might think that I'm not good enough.
Belki temelimi sağlam bulmayabilir!
I know, she's not good enough for you.
Anladım, kızım senin için yeterince iyi değil!
I'm not good enough for you.
Size layık değilim!
I know I'm not good enough for you.
Biliyorum, sana layık değilim.
Tell me I'm not good enough.
Yeterince iyi değil miyim?
I'm doing my best. - Not good enough.
Elimden geleni yapıyorum.
- I'm afraid that's not good enough.
- Korkarm, bu yetersiz.
I'm not good enough?
Yeterince iyi değil miyim?
Don't tell me I'm not good enough for your family.
Ailene uygun olmadığımı söyleme sakın.
Stop it! I'm not good enough to meet with Gazzo?
Gazzo'yla işe yeterli değilim ha?
I'm not good enough for her.
Onun için yeteri kadar iyi değilim.
Looks like I'm not gonna be good enough for the likes of you anymore.
Sanırım senin için artık yeterince iyi değilim.
Now I understand that one day's Bank Holiday is not good enough for you, so you have to take two.
Sanırım bir günlük resmi tatil sana yetmiyor, o yüzden iki gün tatil yapıyorsun.
They were taught a lesson... and went away I know that I'm not good enough... that's why I've invited Teacher to come along
Kuralları çiğnedikleri için. cezalandırıldılar! ben de yeterince iyi olmadığım için... Ustamla birlikte geldim!
I know I'm not good enough for you.
Senin için yeterince iyi olmadığımı biliyorum.
I just don't know why it's not good enough that I'm crazy about you.
Hiçbir şey sana yetmiyor, değil mi? Nasıl böyle hırslı olabiliyorsun?
i'm not sure 2759
i'm not 8792
i'm not perfect 83
i'm not gay 270
i'm not lying 421
i'm not talking to you 216
i'm not hungry 746
i'm not interested 449
i'm not crazy 409
i'm not gonna lie 224
i'm not 8792
i'm not perfect 83
i'm not gay 270
i'm not lying 421
i'm not talking to you 216
i'm not hungry 746
i'm not interested 449
i'm not crazy 409
i'm not gonna lie 224