I'm not sure what you mean traduction Turc
183 traduction parallèle
Why, I'm not sure I know exactly what you mean.
Ne demek istediginizi anladigimi sanmiyorum.
I'm not sure if you know what I mean
Ne demek istediğimi anladığınızdan emin değilim.
I know not what you mean by that, but I am sure Caesar fell down.
Ne demek istediğini anlamadım, ama Sezar bal gibi düştü yere.
I'm not sure I understand what you mean.
Ne demek istediğinizi anladığımdan emin değilim.
I'm not exactly sure what you mean.
Ne demek istediğinizden tam olarak emin değilim.
WHAT WOULD YOUR WISH BE? I'M NOT SURE I KNOW WHAT YOU MEAN.
Eve dönecek olan bir gemide olmak isterdim.
Going on 16. I'm not sure I got your point. What do you mean?
16'ma basacağım da benim için hoş olmama meselesini anlamış değilim.
- That, I'm not sure about. - What do you mean?
Emin değilim ama harika görünüyorsun.
I'm not sure what you mean by "them."
"Onlar" la neyi kastediyorsunuz tam anlamadım.
I'm not sure I understand what you mean.
Ne demek istediğinizi anladığımdan pek emin değilim.
I'm not sure what you mean.
Um... Ne demek istediğini tam anlayamadım.
I'm not sure I understand what you mean.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
I'm not sure I understand what you mean, sir.
Ne demek istediğinizi anlamıyorum efendim.
I'm not sure what you mean, Dr. Hulme.
Ne demek istediğinizden emin değilim Dr. Hulme.
I'm not sure what you mean.
Ne demek istediğini tam olarak anlamadım.
No. I'm not sure what you mean.
, hayır bunu neden soruyorsun.
- I'm not sure I know what you mean.
- Ne demek istediğini anlamadım.
When you say "spirit", Gary, I'm not sure what you mean.
"Ruh" demekle, neyi kastettiğini pek anlayamadım Gary.
- I'm not sure what you mean.
Neyi kastettiğinden emin değilim.
I'm not sure what you mean.
Ne demek istediğini anlamadım.
- Things that we can't see. - l'm not sure I understand what you mean.
- Ne demek istediğinizi sanırım anlayamadım.
Do you know what I mean? Well, I'm not sure.
- Ne demek istediğimi biliyor musun?
I'm not sure what you mean.
Anlayamadım.
Well, Will, I'm not exactly sure what you mean.
Ne demek istediğini anlamadım.
I'm not sure what you mean, Captain.
Ne demek istediğinizden tam olarak emin değilim, Kaptan.
I'm not sure I understand what you mean.
Ne söylemek istediğini anladığımdan emin değilim.
I'm not sure I know what you mean, Mama.
Ne demek istediğini anladığımı sanmıyorum, anne.
I mean, for instance, what if it came out that you were sleeping with Peter Benton while you were his intern and he was your supervisor in a position to evaluate you which, I'm sure you're aware, is a very big no-no.
Örneğin, stajyeriyken... ... Peter Benton ile birlikte olduğun, yani sana not veren... ... başındaki doktorla olduğun ortaya çıkarsa...
No, I'm just not sure what you mean.
Sadece neyi kast ettiğinizi anlamadım.
I'm not really sure, what do you mean?
Tam anlamadım, ne demek istiyorsun?
- I'm not sure what you mean.
- Demek istediğinizi anlamayadım.
I'm not sure I know what you mean.
Ne demek istediğini anlamadım.
- I'm not sure what you mean.
- Ne demek istediğinden emin değilim.
I--I mean, I'm not sure what would have happened, but so far, all we've done is meet for dinner, you know?
Ne olurdu bilmiyorum ama şu ana dek sadece buluşup yemek yedik ve konuştuk.
Captain, I'm not sure what you mean.
Kaptan, ne demek istediğinizi anlayamadım.
I'm not sure what you mean.
- Ne sorduğunuzu tam anlamadım.
After six months in Amsterdam, you're not sure if you've been there 20 minutes or years, if you know what I mean.
Amsterdam'da altı ay geçirdikten sonra, insan orada 20 dakika mı, yoksa yıllarca mı kaldığını şaşırıyor.
I'm not- - I'm not sure what you mean, Ben.
Emin değilim- - Neden bahsettiğinden emin değilim, Ben.
I'm not sure if I know what you mean
Anladığıma emin değilim.
I'm not sure what you mean by evil, though.
Yine de kötülükle neyi kastettiğinizden emin değilim.
- I'm not sure I know what you mean.
- Ne demek istediğini anladığımdan emin değilim.
I really appreciate the thought... but I'm not so sure a launch party is the way to go. What do you mean?
Bu çok güzel bir düşünce, ama parti vermenin doğru olacağını sanmıyorum.
OK, I just wanna make sure you're not saying go ahead and hike and what you mean is stay here and help me with the baby.
Peki. Aslında burada kal ve bebekle ilgilenmeme yardım et yoksa senden gizlice nefret ederim demek isterken, yürüyüşe çık demediğinden emin olmak istedim.
- I'm not sure what you mean.
- Ne demek istediğinizi anlamadım.
I'm not sure what you mean.
Ne demek istedin anlamadım.
I'm not sure what you mean, sir.
Ne demek istediğinizi anlayamadım, efendim.
I'm not sure they're really friends, if you know what I mean.
Gerçekten arkadaş olduklarından emin değilim, ne demek istediğimi anlıyorsundur.
- How do you do? - Uh, I'm not quite sure what you mean.
Sapık mı?
- I'm not sure what you mean, sir.
- Ne demek istediğinizi anlamıyorum, Efendim.
I'm not quite sure that I understand what you mean.
Tam olarak söylediklerinizi anladığıma emin değilim.
I'm not sure what you mean.
Ne demek istediğinizi anlamıyorum.