I'm really not in the mood traduction Turc
271 traduction parallèle
I'm really not in the mood to see the bright side.
Olayın iyi tarafını görecek havamda değilim.
I'm not really in the mood to go...
Diane, hiç havamda değilim oraya...
I'm really not in the mood to eat.
Gerçekten canım yemek istemiyor.
I'm really not in the mood for a little adventure.
Hiç macera yaşayacak halde değilim.
I'm really not in the mood for this.
Canım hiç tartışmak istemiyor.
I'm not really in the mood to shoot the bruise, if you don't mind?
eğer bunu demek istediysen uğraşakacak havada değilim?
Michael, I'm really not in the mood, OK?
Michael, hiç havamda değilim, tamam mı?
I'm really not in the mood to hear a review of contemporary society again.
Çağdaş toplum üzerine bir eleştiri daha dinleyecek halim kalmadı.
Ha ha. I'm not really in the mood for this, Al.
Bugün hiç havamda değilim, Al.
Look, I appreciate you taking the time to chat, but I'm really not in the mood for idle conversation.
- Sohbet etmek için vakit ayırdığın için sağ ol ama gerçekten sohbet edecek havamda değilim.
Listen, I-I-I'm not really in the mood anymore.
Ben artık pek havamda değilim. - Neden?
- Well, I'm really not in the mood.
- Şey, ben gerçekten havamda değilim.
Can we stop with the 20 questions? I'm really not in the mood.
Şu sorgulamayı keser misin, pek havamda değilim.
I'm not really in the mood.
Gerçekten havamda değilim.
I'm really not in the mood for the vienna Boys'Choir today.
Gerçekten Viena Çocukları Korosu için havamda değilim.
- I'm not really in the mood for music.
Canım müzik dinlemek istemiyor.
I'm really not in the mood.
Gerçekten o durumda değilim.
I'm not really in the mood.
Hiç havamda değilim.
- Really, I'm not in the mood.
Havamda değilim. Sakin olmaya çalış.
I'm really not in the mood for one of these long discussions.
- Uzun tartışmalar için havamda değilim. - Beni sevdiğini söylemiştin.
Man, I'm really not in the mood, Miss Burke.
Yapma şu an hiç de havamda değilim. Bayan Burke.
I'm really not in the mood.
Havamda değilim.
I'm just not really in the mood, okay?
Havamda değilim.
"High note." Please, I'm really not in the mood for you.
Tabii canım! Lütfen, şu anda gerçekten seninle uğraşamam.
Um, you know, I'm just not really in the mood right now.
Şu anda pek havamda değilim.
I mean, there are these things about my life that they just know nothing about... and I'm not really in the mood to share it with them.
Yani bunlar hayatımdaki bazı şeyler ve onlar bunların hiç birini bilmiyor ve daha onlarla paylaşmaya hazır değilim.
Doug, I'm really not in the mood for a lecture right now.
Şu anda hiç nutuk dinleyecek havada değilim, Doug.
I'm not really in the mood to talk about my mom.
Annem hakkında konuşacak havada değilim.
I'm not really in the mood to talk at all.
Hatta hiç konuşma havasında değilim.
- I'm really not in the mood.
- Hiç havamda değilim.
I'm really not in the mood to see a movie anymore.
Film izleme havamda olduğumu sanmıyorum.
Donna, I'm really not in the mood.
Gerçekten havamda değilim.
Grace, I'm really not in the mood for this.
Grace, hiç havamda değil.
I'm really not in the mood, to tell you the truth.
Aslına bakarsan, şu an pek havamda değilim.
I'm not really in the mood right now.
- Pek havamda değilim.
I'm not really in the mood for that tonight.
Bu gece fazla havamda değilim.
Come on, you two... why don't you kiss and make up? - I'm not really in the mood. - Go on.
- Hiç havamda değilim.
I'm really not in the mood for this right now.
Açıkçası canım tavla oynamak istemiyor.
Oh Trance, I'm not really in the mood for a cocktail right now.
Oh Trance, Kokteyl için iyi bir ruh durumunda değilim.
Harm, I'm really not in the mood right now.
Harm, şu anda havamda değilim.
- Because I'm really not in the mood.
- Çünkü gerçekten havamda değilim.
Megan, I'm really not in the mood...
Meghan, hiç havamda değilim- -
I'm really not in the mood to discuss my personal life.
Özel hayatımı konuşma havamda değilim.
Dad, I'm really not in the mood for conversation.
Baba, hiç konuşabilecek bir havada değilim.
Look. No offense, but I'm really not in the mood for talking.
Bak, alınma ama, hiç konuşma havasında değilim
I'm really not in the mood.
Gerçekten havamda değilim.
- I'm really not in the mood for a swim.
- Gerçekten yüzme havasında değilim.
Yeah, well, I'm not really in the mood for that.
Havamda değilim.
Because, see, I'm not really in the battle mood today.
Çünkü bu gün hiç savaş modunda değilim.
I'm really not in the mood.
Tek isteğim bu.
I'm really not in the party mood
Gerçekten parti modunda değilim.