I'm really worried about him traduction Turc
48 traduction parallèle
I'm really worried about him.
Onun için gerçekten çok endişeleniyorum.
I'm really worried about him.
Onun için gerçekten endişeleniyorum.
- I'm really worried about him, Jose.
- Onun için endişeleniyorum José.
You're worried about him? Yes, I'm really scared.
Bugün, devrim ekonomiktir.
Damn, man, I'm really worried about him.
Lanet olsun dostum, Onun hakkında gerçekten endişeleniyorum.
I'm really worried about him, Charles.
Gerçekten onun için endişeleniyorum Charles.
Mentally, it's really taken- - Taken its toll on myself, you know, and I'm very worried about him.
Zihinsel olarak bedelini ödüyorum.
I'm really worried about him.
İyice endişelenmeye başladım.
I mean, we all are really worried about him, man.
Hepimiz onun için çok endişeleniyoruz, adamım.
I'm really worried about him these days.
Şu günlerde onun için çok endişeleniyorum.
Look, I know you talked to morris earlier, and that this is probably way out of line and against your confidentiality agreement, but it's just, I'm really worried about him.
Bakın, Morris ile zaten konuştuğunuzu biliyorum ve muhtemelen... benim aramam gizlilik anlaşmanıza çok karşı ama yani, ben onun için çok endişeleniyorum.
I'm really worried about him.
Onun hakkında gerçekten endişeleniyorum.
I'm really worried about him.
Onun için endişeleniyorum.
I'm really worried about him.
Onun için çok endişeleniyorum.
I didn't want to tell you but he was... in such a bad shape, I'm really worried about him.
Söylemeyecektim ama çok kötü durumdaydı. Onun için endişeleniyorum.
Guys, Ike has gotten worse. I'm really worried about him.
Beyler, Ike'ın durumu ciddileşiyor onun için çok endişeleniyorum.
All right, look, the only reason I'm telling you this is because I'm really worried about him.
Pekala, bunu size söylüyorum, çünkü onun hakkında endişeleniyorum.
Oh, Yugo... I'm really worried about him.
Yugo ile konuş, onun için gerçekten endişeliyim.
I'm really worried about him.
Onun için çok endişeliyim.
Tommy is my best friend and I'm really worried about him.
Bakın, Tommy benim en iyi arkadaşım ve onun hakkında gerçekten endişeleniyorum.
I'm just... I'm just really worried about him.
Sadece... sadece onun için çok endişeleniyorum.
I'm really worried, but I don't have anything negative to say about him.
Gerçekten endişeliyim ama söyleyecek olumsuz bir şeyim yok.
I'm not really worried about losing to him.
Ona karşı kaybetmekten korkmuyorum.
I'm really kind of worried about him.
Onun için endişeleniyorum.
And I know that he says that he was following his gut, but I'm afraid that he's being unnecessarily reckless, and I'm really worried about him.
İçgüdülerine güvendiğini söylediğini biliyorum ama korkarım lüzumsuz tehlikeler alıyor ve onun için endişeleniyorum.
Peter, I'm really worried about Chris. What are we going to do about him?
Peter, Chris hakkında çok endişeleniyorum.
( Phosphorescent ) * see, I was the wounded master * I'm actually really worried about him.
Onun için endişeleniyorum.
I think Bulkhead's really worried about him.
Sanırım Bulkhead gerçekten onun için endişeleniyor.
I'm really worried about him.
Onun için çok endişelendim.
Yeah, I'm actually really worried about him.
Evet, aslında onun için endişeleniyorum.
I'm really worried about him.
Gerçekten endişelenmeye başladım. Devriyeye çıktı.
But I'm actually not really worried about him.
Ama ben onun için değil, senin için endişeleniyorum.
It's, like, nonstop with that kid, and I'm really worried about him.
- Evet. Bu çocukta dur durak yok. Onun için gerçekten endişeleniyorum.
And I'm really worried about him.
Onun için çok endişelendim.
I'm really worried about him, Liv.
- Onun için çok endişeleniyorum Liv.
Listen, uh, Nick is really hurting right now, and I just need you to call in the prescription so I can pick it up, but I'm really worried about him, and I think he really, really needs it.
Bakın, Nick şu an çok kötü durumda. Siz reçeteyi yazsanız da ben de gelip alsam. Onun için çok endişeleniyorum.
I'm really worried about him, Tony.
Onun için gerçekten endişeleniyorum, Tony.
I'm really worried about him.
- Onun için gerçekten endişeleniyorum.
I'm really worried about him, and I thought if I put these up...
Onun için gerçekten endişeleniyorum. Ve bunları asıp bir çözüm- -
I'm really worried about him.
Çok endişeleniyorum.