English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'm sorry to interrupt

I'm sorry to interrupt traduction Turc

751 traduction parallèle
Oh, I'm sorry to interrupt your downward spiral,
Derin dibine batışını böldüğüm için kusuruma bakma.
I'm sorry to interrupt your work, darling.
İşini böldüğüm için özür dilerim canım.
I'm sorry to interrupt this serenade, but I really wish you'd go to bed.
Serenadınızı bölmek istemem ama gerçekten yatağa girmelisin.
I'm sorry to interrupt you again, Jerry.
Yine kestiğim için bağışla Jerry.
Yes, I know. I'm awfully sorry to interrupt this way... but it's so hard to get to see you the regular way, and... this will only take a minute, really.
Evet, farkındayım ve bu şekilde böldüğüm için son derece üzgünüm ama normal yollardan sizi görmek çok güç, ayrıca bu sadece bir dakikanızı alacak, gerçekten.
I'm sorry to interrupt your daydream, but I'm looking for the manager.
Hayallerinizi böldüğüm için özür dilerim ama müdürü arıyorum.
I'm sorry to interrupt you.
Kestiğim için üzgünüm.
I'm sorry to interrupt the dancing, but I have an important announcement to make.
Dansınızı böldüğüm için özür dilerim ama önemli bir duyuru yapmam gerekiyor.
I'm terribly sorry to interrupt your dinner, but it's hurry hurry hurry...
Yemeğinizi böldüğüm için çok üzgünüm ama işler çok yoğun.
I don't want to buy anything, and I'm sorry to interrupt you, but I wanted to tell you, you're making a serious mistake.
Bir şey satın almak istemiyorum... ve işinizi de böldüğüm için üzgünüm... ama ben çok ciddi bir hata yaptığınızı size söylemek istiyordum. - Ha?
I'm sorry to interrupt, but Fort Grant is flashing a general alarm, sir.
Böldüğüm için üzgünüm, ama Grant Kalesi genel alarm verdi efendim.
I'm sorry we have to interrupt these on-the-spot interviews... but I see it's almost time for Mr. Tatum to make his first visit of the day to Leo.
Bu olay yeri röportajlarımıza ara vermek zorunda olduğumuz için üzgünüm ancak Bay Tatum'un, Leo'ya günün ilk ziyaretini yapmak üzere olduğunu görüyorum.
I'm sorry, but you'll have to interrupt him.
Üzgünüm ama bölmek zorundasınız.
I'm sorry to interrupt, Dr. Chasuble.
- Böldüğüm için özür dileri Doktor Chasuble.
- I'm sorry to interrupt you, Your Majesty.
- Sözünüzü kestiğim için üzgünüm Ekselansları.
I'm sorry to interrupt.
BöIdüğüm için üzgünüm.
Sorry to interrupt, but I'm back on duty at 2 : 00 and you won't have time to cook my mackerel.
Yarıda kestiğim için özür dilerim, ama 2'de işe dönmem gerekiyor. ve bana uskumru pişirecek kadar vaktin olmayacak.
Look, captain, I'm sorry to interrupt.
Böldüğüm için üzgünüm.
I'm sorry to interrupt, but I've got to say something.
Sözünü kestim ama bir şey söylemek istiyorum.
Sorry to interrupt. As I understand it you feel the signing of this pact has been detrimental to our security.
Kestiğim için bağışlayın ama... anladığım kadarıyla... bu anlaşmayı imzalamak, sizin açınızdan ulusal güvenliğimize aykırı.
I'm sorry to interrupt you, sir, but this is impossible for me.
Sizi durdurduğum için özür dilerim efendim, ama bu benim için imkânsız.
I'm sorry. I didn't mean to interrupt your threat.
Özür dilerim, tehdidinizi yarıda kestim.
I'm sorry. I didn't mean to interrupt you.
Afedersin, lafını kesmek istemedim.
I'm sorry to interrupt you. Excuse me, señora.
Konuşmanızı böldüğüm için özür dilerim, senyora.
I'm sorry to interrupt.
Böldüğüm için üzgünüm.
I'm sorry to interrupt you.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
I'm terribly sorry to interrupt but my tooth's hurting, just around here.
Üzgünüm, böldüm, ama dişim ağrıyor. Tam şurası.
I'm not sorry to interrupt,
Böldüğüme üzgün değilim.
And... I'm sorry. I didn't mean to interrupt.
Üzgünüm, bölmek istememiştim.
I'm sorry to interrupt your lunch, Sir, but I'm in the computer room and I've located the malfunction.
Yemeğinizi böldüğüm için kusura bakmayın, bilgisayar odasındayım ve sorunu tespit ettim.
Oh I'm sorry dear, I didn't mean to interrupt anything.
- Affedersin canım, bölmek istememiştim.
Sorry to interrupt you, but I asked M for a list of all the ports
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama M'den Stromberg tankerinin gittiği
I'm sorry, I didn't mean to interrupt.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim. - Bayan Vickery.
I'm sorry to interrupt the dance, but I'm sure you'll want to hear the news.
Dansı böldüğüm için özür dilerim, ama bu haberi hepiniz duymak istersiniz.
I am sorry to interrupt such a tender scene... But we have a plan to carry out now.
Böyle hoş bir sahneyi kestiğim için üzgünüm ama uygulama için bir planımız var
I'm sorry to interrupt.
Böldüğüm için özür dilerim.
Lauren, I'm sorry to interrupt, but Anne Tyler called when you were out.
- Lauren, sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama siz dışarıdayken Anne Tyler aradı.
I'm sorry to interrupt your morning bath, gentlemen.
Sabah banyonuzu böldüğüm için kusuruma bakmayın beyler.
I'm very sorry to interrupt.
Böldüğüm için çok üzgünüm.
OH - I'M SORRY TO INTERRUPT.
Böldüğüm için üzgünüm.
I'm sorry to interrupt, in this way, but I suffered an accident on the way here.
Bu şekilde içeri daldığım için çok özür dilerim. Yolda bir kaza geçirdim.
Hi, Peg. Sorry to interrupt, girls, but I'm in a hurry.
Sizi böldüğüm için özür dilerim, fakat acelem var.
Not quite, Woody. Well, I'm sorry to interrupt you, but, uh, Denise called.
- İşini böldüğüm için özür dilerim ama Denise aradı.
I'm sorry to interrupt, Aunt.
Özür dilerim teyzeciğim.
Look, I'm sorry. I'm sorry to interrupt your training.
Antrenmanınızı yarıda kestiğim için özür dilerim.
Prime Minister? I'm sorry to interrupt, but we have a problem.
Başbakan, böldüğüm için üzgünüm, ama bir sorunumuz var.
I'm... I'm sorry to interrupt.
Kestiğim için üzgünüm.
I'm sorry to interrupt, Mr. Woeste and you gentlemen but now it's time to relax.
Böldüğüm için bağışlayın, Bay Woeste ve baylar... ancak şimdi rahatlama zamanı.
Oh, I'm sorry to interrupt your game.
- Oyunu böldüğüm için özür dilerim.
I'm sorry to interrupt, but could I ask a question?
Böldüğüm için üzgünüm, bir soru sorabilir miyim?
I'm sorry to interrupt, but how can we associate with the Germans?
Kestiğim için üzgünüm, ama Almanlarla nasıl işbirliği yaparız?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]