I'm the queen traduction Turc
936 traduction parallèle
I am in the Queen's army, I know what I am talking about.
Ben Kraliçe'nin ordusundayım, ne konuştuğumu biliyorum.
I'm alluding to His Majesty, King William III, William of Orange... who, with Queen Mary, has come over from the Netherlands... and has been ruling England the past two months or more.
Buraya iki veya daha fazla aydır İngiltere'yi yöneten Majesteleri Hollanda Kralı ve Kraliçe Mary'nin eşi... Kral III. William adına geldim.
You're the Jack of Spades and I'm the Queen of Hearts.
Sen, Maça Vale, bense Kupa Kızı.
Get me stewed to the gills, otherwise I'll never agree to be your queen.
Körkütük sarhoş olayım yoksa asla kraliçen olmayı kabul etmem.
I'm a soldier of Her Majesty the Queen, and I don't grovel before any heathen.
Majesteleri Kraliçenin bir askeriyim ve hiçbir vahşinin ayaklarına kapanmam.
The truth is, I remembered that my father was an emperor of China... and my mother was an Indian queen... and I went out and claimed my inheritance.
Gerçek şu ki, babamın bir Çin İmparatoru olduğunu hatırladım... ve annemin de Hindistan Kraliçesi olduğunu... ve gidip mirasımı aldım.
Look now, you are king in the chapel, but I will be queen in my own kitchen.
Siz kilisede bir kralsınız. Ben de kendi mutfağımda kraliçe olacağım.
- I should have never been Lady Rainier... entertained the Prime Minister, worn a queen's emerald.
- Asla Lady Rainier olamazdım... Başbakanı eğlendiremezdim, Bir kraliçenin zümrüdünü takamazdım.
And you, dear lady, if I were the ruler, would be my choice for its future queen.
Ve siz, sayın leydim, kuralları eğer ben koysaydım, geleceğin kraliçesi olarak sizi seçerdim.
I've been telling the others, Dennis, we'll go the way we planned... across Queen's Bridge, down Bedford Street... coming to Shaftesbury Square.
Diğerlerine söyledim, planladığımız gibi devam ediyoruz. Royal Köprüsü'nden geçip, ana caddeyi parka kadar takip ediyoruz.
Thus was I, sleeping, by a brother's hand of life, of crown, of queen at once dispatched, cut off even in the blossoms of my sin, no reckoning made, but sent to my account with all my imperfections on my head.
Böyle yitirdim canımı, kraliçemi, tacımı bir anda, uyurken bir kardeş eliyle. Daha başak vermeden biçildi günahlarım, hazırlıksız, olanca kusurumla yollanıverdim önüne, bütün günahlarımızı dinleyecek yargıcın.
That cannot be, since I am still possessed of those effects for which I did the murder - my crown, mine own ambition, and my Queen.
Diyemem, çünkü bende, elimde duruyor hâlâ uğruna kardeşimi öldürdüğüm şeyler. Tacım, tutkum ve kraliçem.
I believe it's the Cough Drop Queen.
Sanırım öksürük şurubu kraliçesi diyorlar.
Then I took the two cylinders and I put them in the bows of the African Queen, right down near the waterline, so when we rammed you...
Sonra 2 tüpü Afrika Kraliçesi'nin önüne yerleştirdim, su mayını gibi oldular. Size çarptığımızda...
I am the noblest lady of the court, second only to the queen.
Ben sarayda Kraliçeden sonraki en soylu kadınım
You don't remember me, but I was on the Queen Alexandria.
Beni hatırlamazsınız, ama Queen Alexandria'daydım.
I'm off to the White Queen.
Beyaz Kraliçe'ye gidiyorum.
- I just bought the White Queen.
- "Beyaz Kraliçe" yi satın aldım.
Tomorrow I shall start by making a friend of the queen.
Yarın işe, kraliçenin arkadaşı olmaya çalışarak başlayacağım.
That I'm not the queen?
Kraliçe olmadığımı mı söylüyorsun?
For by the way I'll sort occasion... as index to the story we late talked on... to part the queen's proud kindred from the prince.
Ben o arada bir yolunu bulur, geçen gün konuştuğumuz işle ilgili tedbir olarak Kraliçenin o kurumlu yakınlarını Prensten ayırırım.
I'm not Lady Godiva, I'm not the Queen of Sheba...
Lady Godiva değilim, Seba Kraliçesi değilim...
Your Majesty, the Hungarian Nation, for which I have the honor of speaking here, has expressed the request for Her Majesty to partake in the coronation of Your Majesty, and she shall, on the same day, be crowned Queen of Hungary.
Majesteleri. Macar Milleti adına konuşmakla şeref duyarım. Bir istekte bulunacağız :
And may I inform you... it's with the Queen of Egypt and her pyramids!
Ve diyebilirim ki ;... Mısır kraliçesiyle, piramitlerin gölgesinde buluşacağım.
I wouldn't dream of upsetting the Queen's menu?
Sana kraliyet yemeği hazırlayamazdım, değil mi?
I'm sure the Queen does.
Kraliçenin istediğinden eminim.
I admire the queen.
Hepsi yalan! Kraliçeye hayranım.
I'll be over at the Queen's Head.
Ben barda olacağım.
I'm prepared to be the queen of Sheba for some lucky man... or at the very least, the best wife that any man could hope for.
Sheba'nın kraliçesi olmaya hazırım şanslı bir erkek için,.. ... veya en azından her erkeğin isteyeceği en iyi eş.
It is the command of my queen I deliver her gift personally.
Kraliçemin buyruğudur, armağanını Sezar'a ben sunmalıyım.
In any case, I am the queen of Egypt.
Her neyse, ben Mısır kraliçesiyim.
I know that what I'm about to say will have no effect on you, who descend from the loves of the Emperor Titus and Queen Berenice, but the Sedàras are noble too,
Biliyorum, şu anda söyleyeceklerim İmparator Titus ile Kraliçe Berenice'nin aşkından gelen sizi pek etkilemeyecektir. Ama Sedàra'lar da soylu bir aile Majesteleri 4. Ferdinand'ın verdiği ünvan sayesinde.
I am Hera, queen of the gods and your protector on this voyage.
Ben Hera'yım, bu yolculukta senin koruyucun olacağım.
Well, if I were blacks, I'd move the queen's bishop to king four.
Eğer siyah olsaydım, fil ile doğruca şah çekerdim.
I'm not the queen.
- Kraliçe değilim.
I could pass you off as the Queen of Sheba.
Herkesi senin Şiba kraliçesi olduğuna inandırırım.
And here, here is a character sketch that I did in less than five minutes. The queen, when she was Princess Elizabeth, on a tour of Africa years ago.
Bu da Kraliçenin Prenses Elizabeth iken bir kaç yıl önce Afrika'ya yaptığı gezide beş dakikadan daha az bir sürede yaptığım karakter eskizi.
Your visit to the queen mother of Yugoslavia must be cancelled, I'm afraid.
Yugoslavya Ana Kraliçesine yapacağınız ziyareti iptal etmeniz gerekecek, korkarım.
That is my position now. I'm the Queen's jester.
- Şimdiki konumum, şakacı soytarıyım.
Ah, Miss Everdene, little did I think it was you the queen of the corn marketer herself, I was speaking to the other night.
Ah, Bayan Everdene, sizin küçük bir mısır ülkesinde... kraliçe olduğunuzu düşünüyordum, başka bir gece bunu söyleyecektim.
My girl keeps talking about some beauty queen and I think, she is young, you know, inexperienced, somebody might get the better of her, so I came to ask... to see... well, just to find out what it's all about.
Kızım yarışmadan bahsetti ama,... o çok genç, yani deneyimsiz, birisi ona göz kulak olsa iyi olur, ben de burada ne yaptığınızı görmek ve olan biteni anlamak için geldim.
Girls, I would like to point out that the one that is elected beauty queen will be given the honorary task of presenting this gift to our former chairman, who will be eighty-six years old.
Kızlar, söylemem gerekir ki güzellik kraliçesi seçilen bayan bu hediyeyi 86 yaşına giren eski başkanımıza verme onuruna sahip olacak.
Queen of the Arachnids, and I came to your aid.
Arak, çağrınızı duydu, ben de yardımınıza geldim.
- Throw them into the dungeon... until I have decided on their fate. What cake Queen?
- Pasta mı?
I met the queen who runs it. Tell me something, Al. What's your noble concern... about this little girl over here?
Söyle bakalım, bu kıza karşı olan asıl endişen nedir?
I'm still retiring. But I wanted to go home on the Queen Mary.
Hala emekliyim ama sana Queen Mary ile eve dönmek istediğimi söylemiştim.
Right, I'm taking this lot in In the name of her gracious majesty queen elizabeth.
Majestelerimiz, Kraliçe Elizabeth adına, bunlara el koyuyorum.
For the last time, if I were free of Catherine and made you the Queen of England, would you marry me?
Son kez söylüyorum. Eğer Katherine ile evli olmasaydım ve seni İngiltere Kraliçesi yapsaydım, benimle evlenir miydin?
But I'm the Queen. How could I be arrested?
Ama ben Kraliçeyim.
But I'm the Queen.
Fakat ben Kraliçeyim.
I love the Red Queen.
Kırmızı Kraliçe'ye bayıldım.
i'm the devil 24
i'm the boss 113
i'm there 209
i'm the king of the world 16
i'm the lucky one 30
i'm the best man 19
i'm the one who's sorry 33
i'm the only one 38
i'm the best 59
i'm the same 30
i'm the boss 113
i'm there 209
i'm the king of the world 16
i'm the lucky one 30
i'm the best man 19
i'm the one who's sorry 33
i'm the only one 38
i'm the best 59
i'm the same 30