I'm trying to help her traduction Turc
250 traduction parallèle
I was trying to get to her to help her.
Ona yardım edebilmek için yanına gitmeye çabalıyordum.
And I'm trying to find out, with your help, who murdered her.
Ve sizin yardımınızla onu, kimin öldürdüğünü bulmaya çalışıyorum.
I'm trying to remind you that it's your responsibility to help us restore her to Vandamm's good graces until he leaves the country tonight.
Bu gece ülkeyi terk etmeden önce Vandamm'ın... ona karşı güvenini yeniden kazanmasını sağlamak... sizin sorumluluğunuz diyorum.
This man was trying to call her, but his voice was too faint, so I thought I'd help him.
Bu adam onu çağırmaya çalışıyordu ama sesi kuvvetli olmadığından ona yardım edebileceğimi düşündüm.
I was trying to help her.
Ona yardım emek istemiştim.
I was just trying to help her, Johnny.
Sadece ona yardım etmeye çalışıyordum, Johnny.
- I was trying to help her!
- Ona yardım etmeye çalışıyordum.
- I'm trying to help her!
- Yardım etmeye!
I was trying to help her before you came along.
Siz gelmeden önce ona yardım etmeye çalışıyordum.
I'm trying to save my skin and the Foundation's credibility, and if I can help Nicole get her daughter back, all the better.
Kendi postumu ve vakfın güvenilirliğini kurtarmaya çalışıyorum, Ve Nicole kızını geri alması için yardım edebilirsem herşey daha iyi olacak.
I'm trying to help her.
Ona yardım etmeye çalışıyorum.
- I have been trying to help her.
- Yardım etmeye çalışıyorum.
I'm not a cop. I'm trying to help this lady find her kids.
Polis değilim.Bu bayanın çocuklarını bulmasına yardım etmeye çalışıyorum.
I've spent my life trying... to help these people.
Hayatım boyunca bu insanlara yardım etmeye çalıştım. Onlara her şeyi verdim.
I'm just trying to help Mother. She doesn't need help. Marriage is her hobby, like bridge or dog-breeding.
Evlilik onun hobisi tıpkı briç oynamak ve köpek beslemek gibi.
Do you know what I went through trying to help her?
Bu kadına nasıl yardım edebilirim, bir fikrin var mı?
I was trying to help her.
Ona yardım etmeye çalışıyordum.
And I'll tell you the same thing I told her Which is, as far as I'm concerned the only way she can help you... is by her example By trying to be a model for you In the way she lives her life
Ve ona söylediklerimin aynısını sanada söyleyeceğim şu ki, sana yardım edebilmesinin tek yolu... yaşadığı hayat şekliyle sana örnek olması ile olabilir.
I was trying to help her escape from our homeland.
Ülkemizden kaçmasına yardım ediyordum.
You saw, all I was trying to do was help her out and she completely unloaded on me.
Sen de gördün. Sadece ona yardım etmeye çalışıyordum. Bütün sinirini bana boşalttı.
No, I think you were trying to do a little more than just help her.
- Bence sadece ona yardım etmekten fazlasını yapmaya çalışıyordun.
Mr. Botwinick, i was just trying to help her.
Bay Botwinick, ona yardım etmeye çalışıyordum sadece.
I'm trying to help her out.
Ona yardım etmeye çalışıyorum.
I was just trying to help her.
Sadece ona yardım etmeye çalışıyordum.
- I was trying to help her.
- Ona yardım etmeye çalışıyordum.
I JUST... I-I'M TRYING TO HELP. YEAH, BUT ALL OF A SUDDEN
Yardımın da her şeyi sermek mi yani?
Now I'm trying to help you, you don't even appreciate it? .
Şimdi sana yardım etmeye çalışıyorum, sen her ne kadar takdir etmesende
I'm trying to help her out.
Ona yardım etmek istiyorum.
I was trying to help her to succeed.
Başarılı olmasına yardım ediyordum.
- I'm just trying to help navigate love's wavy water... You should talk to her.
- Kapa çeneni Jerry.
I'm the good doctor and so she's trying to appeal to my desire to help her.
Ben iyi bir doktorum, ona karşı yardım etme isteğimi kullanmaya çalıştı.
I thought I was doing the right thing, trying to help her, but it's no excuse.
Bunu yaparak ona yardım ettiğimi sanıyordum, tabii bu bir mazeret değil.
Whatever you did, I know you were just trying to help out your mom and me.
Dinle, eee... Her ne yaptıysan, sadece annene ve bana yardım etmek için yaptığını biliyorum.
- I was just trying to help her.
- Ona yardım etmeye çalışıyordum.
- I'm only trying to help her.
Sadece ona yardım etmek istedim.
I'm just trying to help her.
Sadece ona yardım etmeye çalışıyorum.
I was trying to help her with the groceries.
Paketlerine yardım etmeye çalışıyordum.
- I'm just trying to help her out.
- Sadece ona yardım etmeye çalışıyorum.
Maybe I see what you're trying to do for her, trying to help her,
Belki senin, onun için yapmak istediklerini gördüm. Ona yardım etmeye çalışıyordun.
A, I'm never trying to help her again.
A ) Bir daha ona yardıma çalışmam.
Miss Atlanta's trying to get Kingsley to talk to her again, but she's going about it all wrong, and I say we let her, that we don't go out of our way to help her.
Bayan Atlanta, Kingsley'le yeniden konuşmaya çalışıyor. Fakat yanlış gidiyor. Bırakalım yapsın derim
In the vision, there's always somebody trying to help me, somebody I could never quite see... until today.
İmgelemde, her zaman bana yardım etmeye çalışan birini görürüm, kim olduğunu asla çıkaramadığım birini... Ama bugün.
Listen, Luke, I know she's your friend, so... you can hate me for helping her chase her dream, but... I'm just trying to help her, now. You know?
Bak Luke, biliyorum o senin arkadaşın, yani... ona hayalinin peşinden koşmasında yardım etmeme kızabilirsin, ama... şu anda ona sadece yardım etmeye çalışıyorum.
Listen, Luke, I know she's your friend, so... you can hate me for helping her chase her dream, but... I'm just trying to help her, now.
Bak Luke, biliyorum o senin arkadaşın, yani... ona hayalinin peşinden koşmasında yardım etmeme kızabilirsin, ama... şu anda ona sadece yardım etmeye çalışıyorum.
Yes. I'm calling because I'm a friend of Meg Manning's, and I'm trying to help out with her babysitting commitments.
Evet, aramamın sebebi Meg Manning'in arkadaşı olmam ve baktığı çocukların ortada kalmasını istemiyorum.
Well, I'm just trying to find a connection, Mr. Dalvos, anything that could help me possibly find her.
Sadece bir bağlantı bulmaya çalışıyorum, Bay Dalvos onu bulmama yardımcı olabilecek bir bağlantı.
She was on something. I was just trying to help her.
Ben sadece yardım etmeye çalışıyordum.
I'm trying to help her.
Ben ona yardım etmeğe çalışıyorum.
Yeah, I was busy trying to help my mom through her divorce.
Evet, anneme boşanma işlerinde yardım etmekle meşguldüm.
i'm just trying to help before she ends up in an asylum, like her mother.
Sonu annesinin ki gibi klinik olmaması için çalışıyorum.
Same "trying to make it seem like everything's great when I'm really dying inside- help" smile.
Aynen "içimde ölüyorum yardım et durumundayken her şey harikaymış gibi gösterme" gülümseyişi.