I'm trying to help you traduction Turc
1,811 traduction parallèle
I'm trying to help you here. Why?
Sana yardım etmek için buradayım.
I'm trying to help you.
Sadece yardım etmeye çalışıyorum.
Look, believe it or not, I'm trying to help you.
Bak, ister inan ister inanma yardım etmeye çalışıyorum.
I'm trying to help you out, so don't throw me attitude.
Ben sana yardım etmeye çalışıyorum, o yüzden bana trip yapma.
I was trying to help you.
Sana yardım etmek istemiştim.
Look, I can see that you're a good kid and I'm trying to do everything I can to help you, but I got a problem.
İyi bir çocuk olduğunu görüyorum ve sana yardım etmeye çalışıyorum. Ama bir sorunum var.
I'm here every day trying to help you out.
Her gün burada sana yardım etmeye çalışıyorum.
I know you think you're trying to help gus.
Gus'a yardım ettiğini sanıyorsun, biliyorum.
Thank you for trying to help us, But I really think that you should leave.
Yardım etmeye çalıştığınız için teşekkürler ama bence artık gitmelisiniz.
'cause who am I really, except a stranger Who's trying to help you. Help me how?
Çünkü ben yabancı biri olsam da size yardım etmek istiyorum.
I'm trying to help you out a little bit.
Yardımcı olmaya çalışıyorum.
I know you're trying to help me.
Bana yardım etmeye çalıştığını biliyorum.
I'm trying to help you, but I can't do that - unless I know the truth.
Sana yardım etmeye çalışıyorum ama eğer gerçeği bilmezsem bunu yapamam.
I'm trying to help you.
Ben senin derdine derman olmak istiyorum, sen ne biçim konuşuyorsun?
And I know you're studying the occult because you're trying to help people- - I'm studying it because I find it fascinating.
Etkileyici bulduğum için okuyorum.
- I'm trying to help you here. - Show me your hands.
Sana yardım etmeye çalışıyorum.
- Why? Because I'm trying to help you and you're drunk.
Çünkü ben yardım etmeye çalıştıkça sen sarhoş oluyorsun.
I'm trying to help you do the right thing.
Doğru şeyi yapmana yardımcı olmaya çalışıyorum.
All passengers holding tickets for New York... Lois. I appreciate you trying to help, but I've got it from here, all right?
Lois yardımın için teşekkürler ama bundan sonrasını ben hallederim tamam mı?
I am honestly trying to help you out.
Gerçekten sana yardım etmeye çalışıyorum.
I'm just trying to help you.
Sana yardım etmeye çalışıyorum.
I mean, you gave me all those visions even though you knew I was trying to help.
Yardım etmeye çalıştığımı bildiğin halde bana o görüleri gönderdin.
I'm just trying to help you.
Sadece sana yardım etmeye çalışıyorum.
I'm just trying to help you!
Sadece sana yardım etmeye çalışıyorum!
- All right, look, Lauren, I know you're trying to help. I've got it under control.
- Bak Lauren yardım etmeye çalışıyorsun ama her şey kontrolüm altında.
I'm just trying to help out, you know.
Sadece yardım ediyordum.
Look, burke, I'm just trying to help you out he.
Bak, Burke, sana burada yardım etmeye çalışıyorum sadece.
I'm just trying to help you out.
- Sadece sana yardım etmeye çalışıyorum.
Well, I was just trying to help, you know.
Sadece yardım etmeye çalışıyordum.
If you could just stop hating me for, like, one second, You'd actually see I was trying to help your family.
- Benden nefret etmeyi bir saniye olsun bıraksaydın aslında ailene yardım etmeye çalıştığımı fark ederdin.
But this time I'm actually trying to help you.
Ama bu sefer gerçekten, sana yardım etmeye çalışıyorum.
And I'm trying to help you.
- Ve bende sana yardım etmeye çalıyorum.
You told Brad I was crushed? I was just trying to help.
Röpörtajımı yarın teslim ediyorum....... sen daha kontrol etmedin.
But you have to understand that I was just trying to help you.
Ama anlaman lazım Sana yardım ediyordum.
- Fine, I'm just trying to help you out.
Tamam, ben sana yardım etmeye çalışıyorum dostum. Sadece nasihat veriyorum, tamam mı?
I'm trying to help you, Julio.
Yardım etmeye çalışıyorum, Julio.
It means you were right and I was wrong for trying to help two people.
O iki insana yardım etmekle hata yaptığımı bildiğinin göstergesi.
I don't know why I'm telling you this, Except... you seem like you're really trying to help someone.
sana bunu neden anlatıyorum bilmiyoruym, gerçekten birilerini yardım etmeye çalışıyormuş gibi olan halin dışında.
Well, you guys have a hole to fill, and I'm just trying to help fill it.
Doldurmanız gereken bir boşluk var. Ben de dolmasına yardımcı oluyorum.
Oliver, I'm trying to help you, and you keep acting like I'm the enemy.
Oliver sana yardım etmeye çalışıyorum ama sen bana düşmanmışım gibi davranıyorsun.
I'm just trying to help you find yourself.
Kendini bulmaya yardımcı olmaya çalışıyorum.
I'm trying to help you right now.
Şuanda sana yardım etmeye çalışıyorum.
I'm trying to help you.
Sana yardım etmeye çalışıyorum.
I'm trying to help you get your life back so that you can go home, back to your life, your job, your family.
Bu şekilde evine, hayatına ailene geri dönebilirsin.
- I'm trying to help you, because that's what adults do in an adult relationship.
Sana yardım etmeye çalışıyorum çünkü, yetişkinlerin olgun bir ilişkide yapması gereken de bu.
And why should I actually believe that you're trying to help us here?
Peki ben bu konuda gerçekten ikimize yardım etmeye çalıştığına neden inanayım?
I'm trying to help you.
Olmadı, yardımcı olmaya çalışıyorum.
I'm trying to help you move on.
Devam etmeni istiyorum sadece.
I know you're just trying to help, Daph.
Yardım etmeye çalıştığını biliyorum, Daph.
And that's the only reason I'm here, man, is trying to help you out.
İşte burada olma sebebim budur delikanlı. Sana yardım etmek.
I didn't say you're- - I'm actually just trying to help you, honey.
- Öylesin demedim zaten... - Aslında sana yardım etmeye çalışıyorum tatlım.