I'm your wife traduction Turc
2,818 traduction parallèle
Speaking of family, I think I still got a little bit of your wife left under my fingertips, if you want something to remember her by.
aileden söz etmişken, bence parmak uçlarımın altında hala karının parçası vardır, sana onu hatırlatacak bir şeyler.
A fool's task, admittedly, but I've never been able to refuse your wife anything.
Bir aptalın görevi kuşkusuz ama hiçbir şekilde eşinizi geri çevirmeyi başaramadım.
- Stop treating me like I'm your wife.
- Bana karınmışım gibi muamele etmeyi bırak.
I need to talk to you. I'm your wife.
Seninle konuşmam gerekiyor.
I'm afraid your wife has reached her allowable amount of post-op pain medication.
Korkarım eşiniz ona verilen operasyon sonrası ağrı ilaçlarından yeterli miktarda almış.
Because I'm gonna kill you. Unless you forgive me for murdering your wife.
Çünkü karını öldürdüğüm için beni affetmezsen seni geberteceğim.
Look, I'll stand in the place of your wife at the doorway... now, please stand here and with all your strength push me, I'm saying it's not even possible
Bakın, ben onun yerinde duruyorum. Siz girişte durun ve beni itebildiğiniz kadar sert itin. Oraya düşmek imkânsız diyorum.
Your Honor, I bring my wife and daughter here to lie to you?
Karımı ve kızımı buraya yalan söylemek için mi getirdim?
So unless you're telling me that you have proof that one of those troglodytes shot my wife, I implore you to get to your point, Jeff.
Yani bu ilkel insanlardan birisinin karımı vurduğunu söylemediğin sürece sadede gelmeni rica edeceğim, Jeff.
I'm your wife, okay?
Ben senin karınım, tamam mı?
Listen. I'm your wife.
- Dinle senin karın benim.
This is your house, these are your books, I'm your wife.
Burası senin evin, bunlar da kitapların, ben de karınım.
"Tracy, as your wife, I'm ordering you to come home."
"Tracy, karın olarak, eve dönmeni emrediyorum."
'Cause if your wife's on there, I've already taken care of her.
Çünkü eğer karın da o listedeyse, ben onun icabına baktım.
I'm glad to hear it, but Carson said your wife made all sorts of threats.
Duyduğuma sevindim ama Carson, karının seni tehdit ettiğini söylemişti.
I'm your wife.
Senin karınım.
I'm your wife.
Ben senin karınım.
I do push people away, and I do feel guilt over my wife's death, but that does not change the fact that you murdered your husband.
İnsanları uzaklaştırıyorum ve karımın ölümünden dolayı suçluluk hissediyorum ama bu kocanı öldürdüğün gerçeğini değiştirmiyor.
You're going to call me back and put my wife Linda on the phone and let me speak to her, or I promise you, your boss is going down.
Beni arayacaksınız ve karım Linda'yı telefona vereceksiniz. Yoksa patronunuz hapse girecek.
Well, I know your wife was kidnapped by some convenience store owners, and I'm real sorry about that.
Eşinizin bir süper market sahibi tarafında kaçırıldığını biliyorum... -... ve bunun için çok üzgünüm.
I, your 3rd wife, want to show off that I'm your favorite!
Ben senin üçüncü karınım... en gözden olduğumu göstermek istiyorum.
But I'm hoping that what you'll think is, Your wife needs this, and because she needs it, You'll support her.
Ama umuyorum ki düşündüğün şey eşinin buna ihtiyacı olduğu ve onu desteklemen gerektiğidir.
I'm gonna make an example of your wife, fun boy. What?
Kadını örnek vericem komik şey
I'm gonna fuck your wife buddy!
- Karını sikicem dostum
I am gonna make sure I tell your wife and your children about everything- - don't you touch me!
Karına ve çocuklarına her şeyi anlatacağım- - Sakın bana dokunma!
I promise I will submit to all of your battery of tests if you just give me a moment with my wife.
Karımla bir dakika geçirmeme müsaade ederseniz söz veriyorum tüm testlerinize razı olacağım.
I have to ask, sir, if your wife had any history of mental illness?
Bunu sormak zorundayım, bayım. Eşinizin ruhsal bir hastalığı var mıydı? - Hayır.
Yeah, well, I'm too good-looking to be your wife.
Tabii, ben de karın olmak için fazla yakışıklıyım.
My name is Maximum Minimus, and I'll have my end away with your wife, or the next...
Ben Maximum Minimus, er ya da geç karına çakacağım...
I hope I have not created any problem by awakening your wife.
Umarım sorun olmaz
I'm protecting your wife.
Karını koruyorum.
Sorry I couldn't help but overhear, Mr. Gold, but if your wife is here alone every morning, I'm sure David is trying everything he can to get with her.
İstemeden de olsa kulak misafiri oldum Bay Gold ama karınız her sabah burada tek başına oturuyorsa eminim David onu elde etmek için elinden geleni yapıyordur.
Tell your wife I'm gonna drop off a pot roast!
Eşinize bir tencere rosto bırakacağımı söyleyin!
I'm making your mama my wife.
Ananı karım yapacağım.
I'm not interested in your wife's leftovers.
Karının arta kalanlarıyla ilgilenmiyorum.
My wife has a night-shift... so tonight... I merely touched you and it leaked... your pen!
Karım gece vardiyasında... bu geceye buluşmaya ne dersin? ... Sana bir dokundum...
You sign a document that says you slept with my wife, I'll give you your injunction.
Karımla yattığını belirten belgeleri imzala bende senin itiraz talebini imzalayayım.
And when I woke up, this is the suit your wife picked out for me.
Ve sabah uyandığımda senin karın bana bu takımı hazırladı.
Now if you'll just let me text your pretend wife that I just made senior partner, I--what?
Şimdi müsaadenle senin sahte karına terfii aldığımı mesaj yazayım. Ne?
But what I did with your wife, now, that's a tape you should see.
Ama asıl görmen gereken karına yaptıklarım.
Am I your wife?
Ben senin karın mıyım?
I'm surprised you, uh, don't recognize your wife's perfume.
Seni şaşırttım eşinin parfümünü tanıyamadın.
Did I screw your wife or murder your folks?
Karını mı becerdim, çocuklarını mı öldürdüm?
Mr. Alexander, I would think you'd do anything to help us find out who shot your wife.
Bay Alexander, karınızı vuranın kim olduğunu bulmamız için elinizden gelen yardımı yapacağınızı düşünüyorum.
I would marry you now if I wasn't already your wife.
Zaten karın olmasaydım seninle şu anda evlenirdim.
I'm protecting your wife.
Ya sen ne yapıyorsun?
And he feels sorry for it, and both my wife and I are sorry that he hit your son.
Ve özür diliyor, karım ve ben de onun adına özür diliyoruz, oğlunuza vurduğu için.
And I will be your wife and I will be your nursemaid, as much as neither of us likes it, but... I'm not gonna be your punching bag.
İkimizin hoşuna gitmese de hem karın hem de bakıcın olacağım ama kum torban olmayacağım.
If things were different, if it had been me that killed somebody, and your wife walked in, I'd have gone to the cops and turned myself in.
Eğer yer değişmiş olsaydık,... birilerini öldüren ben olsaydım,... ve senin eşin bu işin içinde olsaydı,... gider polise teslim olurdum.
I'm just saying, if things are as bad as they looked, maybe your wife would be better off without you.
İşler göründüğü kadar kötüyse belki karın sensiz daha iyi olur.
You know, my wife and I were looking for an escape from our everyday chaos, and then our friend Colin Davis recommended we come and check out your church here.
Ben ve eşim her gün yaşadığımız karmaşadan kurtulmak istiyoruz ve bir arkadaşımız, Colin Davis bize buraya bir uğramamızı söylemişti.
i'm your dad 84
i'm your mother 173
i'm your worst nightmare 22
i'm your teacher 20
i'm your biggest fan 28
i'm your friend 283
i'm your uncle 19
i'm your best friend 74
i'm your brother 125
i'm your boyfriend 27
i'm your mother 173
i'm your worst nightmare 22
i'm your teacher 20
i'm your biggest fan 28
i'm your friend 283
i'm your uncle 19
i'm your best friend 74
i'm your brother 125
i'm your boyfriend 27