I've been thinking about it a lot traduction Turc
97 traduction parallèle
I've been thinking about it a lot.
Epeydir üzerinde düşünüyordum.
I've been thinking about it a lot.
Bunu çok düşündüm.
I've been thinking about it a lot, and I fear my father may no longer be of this world.
Bir süredir düşünüyorum da babamın hayatta olmamasından korkuyorum.
I've been thinking a lot about it and I want to say to Joey here, I'm sorry.
Ben bu konuda çok düşündüm. ... ve burada Joey'e bir şey söylemek istiyorum.
I've been doing a lot of thinking about it.
- Bu konuyu çok düşündüm.
I've been thinking about it a lot lately and- -
- Ben son zamanlarda sık sık düşünüyorum...
I've been thinking a lot about what you said, and, um... some of it was right on the money.
Söylediklerinle ilgili çok düşündüm ve, um... parayla ilgili kısmı doğruydu.
I've been thinking about it a lot, and I think we should just do it.
Çok düşündüm ve bence bunu yapmalıyız.
This is hard to say but I've been thinking a lot about it and we can't have a relationship.
Bunu söylemek zor ama ben bunu çok düşündüm ve biz birlikte olamayız.
I've been thinking about it a lot.
Bu konuda çok kafa patlattım.
I've been thinking about it a lot.
Bunu çok düşündüm. Bunu çok düşündüm.
I've been thinking about it a lot too.
Bunu bende çok düşündüm.
I've been thinking about it a lot.
Bunu çok düşünmeye başladım.
I've been thinking a lot about our situation and you asking me, and I didn't wanna just dismiss it without thinking it through.
Bizim durumuz ve senin sorun hakkında çok düşündüm ve uzun uzun düşünmeden reddetmek istemedim.
I've been thinking about it a lot and really not feeling good about myself.
Bunu ben de çok düşündüm ve kendimi haklı çıkaramadım.
Um, I want to put this as gently as possible. I've been thinking a lot about the future, And you're not in it.
GeIeceği düşünüyorum ve sen içinde yoksun.
I've been thinking about it a lot, you know... especially after what happened to the block.
Bu konu hakkında düşünüyorum, biliyor musun... özellikle de blokta olanlardan sonra.
I've been thinking about it and ever since the night I got mugged there's just been a lot I felt like telling him and asking him, and stuff.
Ona sormak ve söylemek istediğim çok şey var.
I agree with Alex. I've been thinking about it a lot.
Konu hakkında epey düşündüm, Alex'e katılıyorum.
I've been thinking about it a lot lately.
Uzun zamandır düşünüyordum.
I've been thinking a lot about it, and...
Bu konuda çok düşündüm...
But I've been thinking about it a lot lately, and it's how I feel.
Ama son zamanlarda bu meseleyi düşünüyordum ve nasıl hissettiğimi.
I've been giving a lot of thought to this project... and I have a lot of interesting ideas about the character... and I was thinking maybe... you'd like to discuss it in a more intimate setting.
Karakter hakkında da çok farklı fikirlerim var. Belki de bu konuyu daha samimi bir şekilde, baş başa konuşmayı tercih edersin.
Look, I've been thinking about it a lot, and the baby changes everything.
Ben de çok düşündüm, ve bebek her şeyi değiştiriyor.
I've been thinking about this a lot, and I still don't get it.
Bunun hakkında çok düşündüm, fakat bir türlü aklım ermedi.
I just talked to your dad, and he said something to me that I've been thinking about it a lot.
Az önce babanla konuştum, ve üzerinde çok düşündüğüm bir şey söyledi.
I've been doing a lot of thinking lately about the whole manwoman thing and why I've never been too good at it.
Bir süredir kadın-erkek meselelerini düşünüyordum ve neden hiç bir zaman bu konuda iyi olamadığımı.
- But it's been an extraordinary weekend, and, um... I've just been doing a lot of thinking about forgiveness and what people do to each other
- Ama bu sıra dışı bir hafta sonuydu, ve... ve insanların birbirlerine davranışları ve affetmek hakkında uzun uzun düşündüm.
I've been thinking about it a lot and I think I want us to move out.
Çok düşündüm. Buradan taşınmayı istiyorum.
I've been thinking a lot about it and I guess you were right.
- Evet. Bunu çok düşündüm. Sanırım haklıydın.
I've been going through a lot of changes lately... and I was thinking maybe it's time to talk to someone about them.
Son zamanlarda çok şey atlattım ve belki artık biriyle konuşmanın zamanı gelmiştir.
I've been thinking a lot about it.
Bunu düşünüyordum.
Lately I've been thinking a lot about what happened and I had hoped to maybe put us in the book but now I've decided against doing it at all.
Son günlerde neler olduğunu çokca düşünüyorum ve bunları bir kitaba koymayı düşünmüştüm. ama şimdi tamamen bundan vazgeçtim.
It's funny meeting you here, actually,'cause- - well, I've, uh, I've been thinking about you a lot.
Aslında burada karşılaşmamız çok komik çünkü ben, Şey, ah, seni çok düşündüm.
And I've been thinking a lot about it.
Uzun süredir bu konuda kafa yoruyorum.
I've just been thinking a lot about it, and I'm not... I'm not exactly sure that Brown is the right choice for me.
Bunun hakkında bayadır düşünüyorum, ve ben Brown'ın benim için en doğru tercih olduğundan emin değilim.
I've been thinking a lot... about Paul's death and how I'm gonna deal with it.
Paul'ün ölümü hakkında düşündüm. Bununla nasıl baş edeceğim hakkında.
I've been thinking about it a lot, and...
Bunun hakkında çok düşündüm, ve...
Boys, since our conversation, I've been thinking about it a lot.
Çocuklar, sizinle konuşmamızdan beri bu konuyu çok düşünüyorum.
I've been thinking about it a lot.
Bunu çok düşünüyorum.
Yes, I-I've been thinking a lot about it and I think that the fact that you like porn is, um, really special, so I want to do it for us, you know?
Evet, bunu çok düşündüm ve porno seviyor olman gerçekten çok özel. Bunu bizim için yapmak istiyorum.
I-I've been thinking about this a lot, and it's just- - oh, shoot. Hold on. I'm sorry.
Bunun hakkında çok düşündüm ve bu sadece... bi saniye, üzgünüm.
Okay, I've been thinking a lot lately about Dad, and all this stuff's been coming back. And I wouldn't have actually thought about it if it hadn't been for Scotty and his parents.
Babamı düşünüyordum, ve, aklıma bir takım şeyler geldi, eğer Scotty ve ailesi arasındaki durum olmasaydı, yine de aklıma gelmezdi.
Nah, thanks, but I've been thinking a lot about hurting Donald, which I suppose if I were a teenager, it would - it would be normal or healthy even, but you know,
Hayır, sağ ol ama bu aralar sık sık Donald'ı yaralamayı düşünüyorum. Zira delikanlı olsaydım ya da sağlığım yerinde olsaydı bile, bu normal sayılırdı ama yaşlanıyorum be!
- I've been thinking a lot about it.
Bunu düşünüp duruyorum.
It's just... I've been thinking about my parents a lot.
Sadece son zamanlarda ailemi çok fazla düşünmeye başladım.
I've been doing a lot of thinking lately about how, basically, I'm in the autumn of my life and it's high time to get serious.
Birçok şeyin nasıl olması gerektiğini sonradan anladım sonuç olarak hayatımın sonbaharındayım, bu da ciddileşmenin tam vakti.
Hey, so, I've been thinking about it a lot, and with the blurry vision and the jaw thing,
Bir süredir düşünüyordum. Bulanık görme ve çene tutulmasını düşününce, bahse girerim Paige'de şakak arterisi var.
i've been thinking a lot about your business venture, and... i want to be part of it.
Yaptığın iş hakkında bir süredir düşünüyorum, ve... Bende katılmak istiyorum.
I've been thinking about it a lot.
çok düşündüm.
You know, I've been thinking about it a lot recently, and I've realized that
Biliyor musun, son zamanlarda bunun hakkında çok düşündüm.