I've been thinking about that traduction Turc
516 traduction parallèle
I've Been Thinking About This Last Year, And... Dad, I've Done Things That I Never Thought I'd Do.
Geçen yılı düşündüm de, hiç yapmayacağımı düşündüğüm şeyler yaptım baba.
I've been thinking about that too - the things we'd planned.
Ben de bunları düşünüyordum. Planlarımızı.
Then the war came, and just as I was thinking, like you... that all the things I'd been preaching about would have to wait until peacetime... a miracle happened.
Sonra savaş geldi ve ben de sizin gibi verdiğim mücadelenin barış zamanına kadar beklemesi gerektiğini düşünürken bir mucize gerçekleşti.
It's only the surprise of realizing that what you've been dreaming about... I mean, what you've been thinking about all these...
Sadece hayalini kurduğun, bunca zaman düşünüp durduğun şeylerin şeyi anlamış olmamın yarattığı heyecan dalgası.
I've been thinking about that.
Ben de bunu düşünüyordum.
I've been thinking about that.
Bunu da düşündüm.
I've been thinking about that jam you were in in New York. You have?
New York'ta bunaldığını düşünüyorum.
I've been thinking about that too.
Ben de bunu düşünüyordum.
Suit yourself, but I've been thinking about that fall list.
Sen bilirsin, ama şu liste hakkında biraz düşündüm.
I've been thinking about that murder weapon that was never found.
Cinayet aletinin hiç bulunmamasını düşünüyordum.
I've been thinking about that.
Bunu düşünüyordum.
Carl, that's what I've been thinking about you.
Carl, senin hakkında düşündüğüm bu.
That's exactly what I've been thinking about.
Benim de tam olarak düşündüğüm şey bu.
I've been thinking about that night, and I'm sorry.
O gece aklımdan çıkmıyor ve özür dilerim.
You know Charles, I've been thinking about that dramatic club.
Charles biliyor musun, şu drama klübü hakkında düşünüyordum...
I've been thinking about that girl.
France-Soir'deki kızı düşünüyorum.
I've been thinking about what that Korean peasant told us.
Koreli köylünün söyledikleri kulaklarımda.
- I've been thinking about that icebox.
- Buzdolabı konusunu düşündüm.
I've been thinking about the day and the way it has gone and it seems to me that now I need to make a few personal statements for a variety of reasons.
Bugün neler olduğunu düşündüm ve çeşitli nedenlerle bazı kişisel görüşlerimi belirtmek istiyorum.
Mr. Mack, I've been thinking over and over about that night.
Bay Mack, geçen gece hakkında defalarca düşündüm.
I've been thinking about that a lot lately.
Son zamanlarda bir çok şey düşünüyordum.
I myself have been thinking about converting myself into the kind of "crooked crook" that you've been talking about, sir.
Kendi kendimi sizin bahsettiğiniz sahtekar hırsıza dönüştürmeyi düşünüyordum, efendim.
I've been thinking about that a lot.
Onun hakkında epeydir düşünüyordum.
I've been thinking about that funeral in Baltimore.
Baltimore'daki cenazeyi düşünüyordum. Nerede yapılacak?
You know, I've been thinking of that writer you told me about, and it is my opinion... that your detective stories are the normal recreation... of snobbish, outdated, life-hating, ignoble minds.
Bana bahsettiğin yazar hakkında düşünüyordum da ve bana göre senin dedektiflik hikayelerin modası geçmiş züppece, hayattan nefret eden, alçak zekaların normal eğlencesi.
I've been thinking about that police lieutenant.
Şu polis komiserini düşünüyordum.
I've been thinking about that for some time.
Bende bunu düşünüyordum.
Honey, I've been thinking a lot about that.
Tatlım, bunu çok düşündüm.
I've been thinking about that medical building last year.
Şu geçen seneki hastane binası olayını düşünüyorum da...
I've been thinking about that, too.
Ben de bu konuyu düşünüyordum.
I've been thinking about that too.
Ben de onu düşünüyorum.
I've been thinking about that letter.
Mektup hakkında düşünüyordum.
- I've been thinking about that.
- Bunu ben de düşündüm.
" I've been thinking about it, and that poem, that guy that wrote it.
" Okuduğun şu şiiri düşünüyorum. Şu adamın yazdığını.
I admit that in the past I've been shy around women, but I've been thinking about it and I don't think there's been any real reason for my insecurity.
Geçmişte kadınların yanında utangaç olduğumu biliyorum ama bu konuyu düşünüyorum ve kendime güvenmeme konusunda gerçek bir neden olduğunu sanmıyorum.
I've been thinking a lot about that.
Bunu çok düşündüm.
You know, Crockett, I've been doing some thinking about that possible leak, and, uh, well, how well do you know this Lieutenant Rodriguez?
Biliyor musun, Crockett, şu bölümdeki sızıntı olayı biraz kafamı kurcaladı... Şu Teğmen Rodriguez'i ne kadar iyi tanırsın?
I've just think- - been thinking about some things, and that's what I want to do.
Ben sadece... bazı şeyleri gözden geçirdim, ve yapmak istediğim bu.
Though I was upset that I'd been fucked, violated and lost the money too... for a few moments, thinking about it, in the morning... of the Mexicans gloating over having fucked the gringo puto and got his money too... talking about it and laughing, my ass sore.
Umarım bulurlar. Sikilmiş, zarar görmüş ve para kaybetmiş olmaktan dolayı üzgün olmama rağmen sabah, birkaç dakikalığına, Meksikalıların, Amerikalı bir oropuyu hem sikip, hem de parasını almaktan şeytanca bir zevk duyduklarını ve bunun hakkında konuşup gülüştüklerini düşündüm.
I've been thinking about that avocado ranch we talked about.
Konuştuğumuz o avokado çiftliğini düşünüyordum.
I've been so locked in the home environment... and completely switched my way of thinking... that I didn't really think about music at all.
Ev hâline alışmıştım. Düşünce şeklim değişmişti. Artık müziği... hiç düşünmüyordum.
I have been thinking a lot about the past, and, you know, when that happens, you start thinking to yourself,
Geçmişe ilişkin çok düşündüm. Ve düşünmeye başladım, " Bir sürü kararlar aldım,
I've been thinking about that car longer than 15 years.
Bu otomobil hakkında... 15 seneden fazladır düşünüyorum.
But the situation is such that, I've been thinking a great deal about just that coming to pass.
469 ) } Baron Flegel hudut bölgesindeki sistemleri geri almaya gitti.
You know, Al, I've been thinking about that.
Al, ben de bunu düşünüp duruyordum.
Yeah, I've been thinking about that.
Evet, ben de bunu düşünüyordum.
I've been thinking about that old man.
Şu yaşlı adamı düşünüyorum.
- I've been thinking about that too.
- Ben de bunu düşünüyordum.
Listen I've been thinking about that job offer of yours in California.
- Güzel düğündü. - Evet. Dinle California'dan gelen şu iş teklifini düşünüyordum da.
I know that's not very flattering to you, but I've been thinking about us.
Bunun senin için bir iltifat olmadığını biliyorum, ama bizi düşünüyordum.
I've been thinking about myself, and think I can become the kind of person that's worth you staying for.
Kendimi düşündüm, sanırım kalmana değecek bir insan olabilirim.