I've got a present for you traduction Turc
68 traduction parallèle
One moment, Sheriff, I've got a little present for you... first.
"Bir dakika Şerif, size küçük bir hediyem var, Ama önce..."
Ashley, I've got a present for you too!
Ashley, senin için benim de bir hediyem var.
I've got a present for you for Michelle.
Ben Michelle'e senin yerine bir hediye vereceğim.
Bright Eyes, I've got a present for you.
Parlak Gözler, sana bir hediyem var.
Hey, I've got a present for you two kids in that bag.
Hey, şu çantada size bir hediyem var, çocuklar.
I've got a little present for you in my study.
Çalışma odamda sana ufak bir armağanım var.
- I've got a present for you.
- Gitmeden, sana bir armağanım var.
I've got a special present for you.
Sana çok özel bir hediyem var.
I've got a present for you.
Sana bir hediyem var.
- I've got a present for you.
- Sana bir hediyem var.
And for being such a good girl, I've got a present for you.
İyi bir kız olduğun için, sana bir sürprizim var.
I've got a little present for you.
O zaman sana bir hediyem var.
Dad, I've got a present for you.
Baba, sana bir hediyem var.
HELLO STEVEN I'VE GOT A PRESENT FOR YOU
MERHABA STEVEN SANA BİR HEDİYEM VAR
I've got a present for you!
Sana ziyaretçi getirdim!
Frasier, now that I know you like antiques, I've got a little present at home for you.
Frasier, madem antika seviyorsun, evde sana vereceğim bir hediye var.
I've got a little present for you.
Sana bir hediyem var.
And... I also got a present for you.
Ve Senin için bir hediyem daha var.
I've, um, I've got a little present for you.
Ben mi? Şey! Sana küçük bir hediye aldım.
I've got a present for you.
Sana hediyem var.
I've got a present for you!
Sana bir hediye getirdim!
- I've got a Christmas present for you.
- Sana bir Noel hediyesi aldım.
I THINK I'VE GOT A PRESENT FOR EACH OF YOU.
İkinize de hediyelerim var.
I've got a nice present for you.
Sana güzel bir hediyem var.
And I got you a present for letting me stay with you.
Ve seninle kalmama izin verdiğin için sana bir hediye aldım.
I've got a little opening night present for you.
Sana bir açılış gecesi hediyem olacak.
I've got a little present for you.
Sana küçük bir hediyem var.
I've got a little present for you.
Size küçük bir hediyem var.
Because I'm your destination, Bala l've got a present for you I have done what you wanted to do
Ben hedef olduğum için, Bala Senin için bir hediyem var Ne yapmak istiyorsan yaptım
I've got a present for you.
Sana bir sürprizim var.
I've got a present for you.
- Başka okula mı geçiyorsun?
And, um, i've got a birthday present for you.
ve, aaa.... Sana bir doğum günü hediyem var.
I've got a present for you.
Size bir hediyem var.
I hear you've got a present for me.
Duydum ki, bana bir hediyen varmış.
'Cause I've got a present for you.
Çünkü sana bir hediyem var.
I've got a little present for you.
Senin için küçül bir hediyem var.
She says, "I've got a little welcome present for you."
"Senin için bir hediyem var," dedi.
And I've got a present for you, but you'll have to wait till we're back at the apartment.
Ve benim de sana bir hediyem var, Ama daireye dönene kadar beklemek zorundasın.
Sorry to interrupt, guys, but I've got a little present for you.
Böldüğüm için özür dilerim ama sizin için küçük bir hediyem var.
I've got a welcome home present for you.
Eve hoş geldin hediyesi aldım sana.
Listen... I've got a present for you.
Bak sana bir hediyem var.
Look, I've got a present for you here.
Bak, senin için bir hediye var burda.
I've got a birthday present for you.
Senin için bir doğum günü hediyem var.
Maybe so. But I've got a present for you under my chair.
Olabilir ama sandalyemin altında senin için bir hediyem var.
I've got a present for you first.
Önce ben sana hediye vereceğim.
We prefer entertainment clothier, but linen guy will do for tonight... and speaking of tonight, I got a special gift for you guys, a present, come on.
Gösteri için erkek kıyafetini tercih ederim, ama bu kumaş satan adam bir şeyler yapacak ve bu geceden bahsediyorum, size özel bir hediyem var millet, haydi gelin.
I've got a present for you.
Senin için bir hediyem var.
Oh, I've got a present for you, Derek.
Sana bir hediyem var, Derek.
Ha-ha (! ) I've got a present for you.
Senin için bir hediyem var.
Andy... I've got a very special present for you.
Andy sana çok özel bir hediyem var.