I've got it from here traduction Turc
71 traduction parallèle
Mr. Turner, I've got all my luggage, my stage gear it's all coming here from the continent.
Sorun şu ki Bay Turner, bütün eşyalarım, sahne teçhizatım hepsi Avrupa'dan buraya gelecek.
And the story, this part of the story, well, it's how I got from there to here.
Ve hikâye, ya da hikâyenin bu bölümü oradan buraya nasıl geldiğimle ilgili. "Ya da belki, buradan buraya nasıl geldiğimle ilgili demem gerekirdi."
From what I've heard here, you've got it and you're stuck with it.
Bu kasette duyduklarıma göre, evet, sen olayı anladın ve çok çalışıyorsun.
I've got it from here. - Okay.
Gerisini ben hallederim.
I think I've got it from here.
Sanırım odamı ben bulurum.
You're the adult here. I was counting on you to know the mechanics, because - Well, let's face it, as a baby all I've got to go on is beer commercial innuendo and that myth about where babies come from.
Mekanik konusunda sana güveniyordum, bir bebek olarak tek bildiğim bebeklerin nereden geldiği hakkındaki efsane.
i've got a 20 right here, if you think you can take it from me.
- Yanımda 20 dolar var, alabiliyorsan al bakalım.
Okay, I've got it from here, Sookie.
Sonrasını ben hallederim Sookie. Seni seviyorum.
I've got some very special medicine here. It's from Hershey, Pennsylvania.
Pensilvanya, Hershey'den çok özel ilaçlarım var.
I've got it. I know what to do to stop you from coming here.
Artık yeter, buraya bir daha gelmemen için, ne yapacağımı çok iyi biliyorum ben.
I like to be here because this is where the music came from. This is what influenced my whole life and got me where I am today, as it were.
Burada olmayı seviyorum, çünkü müziğin geldiği yer burası bütün yaşamımı etkileyen ve bugün bulunduğum yere gelmemi sağlayan şey.
Right, the bad smell... the bad smell, it's from the drain... but come back when you've got something more worthwhile... because "mi casa, su casa", and I'll always be here...
Evet, bu kötü koku... Kötü koku giderden geliyor. Daha değerli bir şey bulduğunda yine gel.
I've got it from here.
Onu buradan aldım.
It's like I've got a river of pain running through me, from here right the way down to here.
Buradan ta buraya kadar.
They've been days away from perfecting it Since i got here 30 years ago.
Ben otuz yıl önce buraya geldiğimden beridir mükemmelleştirmeye bir kaç gün uzaktalar.
I've got it from here.
Bundan sonra ben ilgilenirim.
Well, I inherited it from my folks and I've been living here since I got out of the Navy.
Bana ailemden kaldı ve donanmadan ayrıldığımdan beri burada yaşıyorum.
And then kind of when she got here, it was more about... I guess I sort of... we just only kind of wanted to hang out together, so it was, like, we kind of, you know, fenced ourselves off from them even though we were all living in the same place.
Ama o buraya geldikten sonra sanırım ikimizinde baş başa kalmak istememiz yüzünden meydana geldi ve arkadaşlarımla aynı evde yaşadığımız halde ilişkimiz oldukça soğudu.
It's got a carbon tip I've never seen before, and the wrap is made from recycled paper manufactured in kentucky, all special order for a company based here in the big city.
Daha önce görmediğim bir karbon yapısına sahip, ve Kentucky'de üretilmiş geri dönüşümlü kağıda sarılmış, Tüm sipariş buradaki bir firmadan verilmiş.
I've got to get away from here It's killing me just thinking'bout
# Buradan kurtulmam lazım, atamıyorum bu fikri kafamdan. #
I looked at my daughter and wondered how it got from there to here.
Kızıma baktım ve buraya nasıl geldiğimizi merak ettim.
Listen, I've got to run but you can take it from here.
Hey. Acelem var ama burdan alabilirsin
I've got it from here.
Buradan sonrasını ben hallederim.
I've got it from here.
Bundan sonrasını hallederim.
- I've got it from here.
- Buradan hallettim sayılır.
I said I've got it from here, todd.
- Sonrasını ben alayım dedim Todd.
She swallowed the squeaker from her chew toy and by the time I got here, it was closed.
Çiğneme oyuncağındaki zili yutmuş ve ben yetişene kadar klinik kapanmıştı bile.
All passengers holding tickets for New York... Lois. I appreciate you trying to help, but I've got it from here, all right?
Lois yardımın için teşekkürler ama bundan sonrasını ben hallederim tamam mı?
From here on out, I've got it covered.
Şu andan itibaren, gizli görevdeyim.
I was in Jacksonville, got an early call from Cole here, my head of security, saying one of our trucks had been stolen out of our lot, and that it just might be the one we'd all been watching on the news.
Jacksonville'deydim. Sabah güvenlik şefim Cole'dan kamyonetlerimizden birinin çalındığına ve haberlerde gördüğümüz kamyonetin bizimki olabileceğine dair bir telefon alınca hemen Miami'ye uçtum.
I've got it from here.
Sonrasını ben hallederim.
I've got it from here, honey. Scoot over.
- Buradan ben sürerim canım.
I swear it's the least European remark I've heard from you since I got here.
yemin ederim buraya geldiğimizden beri senden duyduğum en küçük Avrupalı düşünceydi.
I think I've got it from here.
Buradan sonrasını halledebilirim sanırım.
I've got it from here, bud.
Ben devralayım dostum.
I've got it from here. No. What?
- Buradan sonrasını ben devralıyorum.
I've got it from here.
- Bundan sonrasını ben hallederim.
Great. I got it from here.
- ve "Ölüm Her Yerde."
I've got news from Renault, they've got a new car, I've got a picture of it here, it's called the Influenza.
Renault'dan yeni haberlerim var. Yeni bir arabaları var, resmi burada adı Influenza.
You know, I've got all these things goin'on in my head, all these nerves, so you got to take the criticism and learn from it,'cause I want to show that I deserve to be here.
Bilirsiniz, bu tarz şeyleri kafada bitirip yola devam etmek en doğrusudur. çünkü öğrenmene yardımcı olur ve de
Seriously I've really appreciated everything you've done, but we've got it from here. Okay?
Cidden, yapmış olduğunuz her şeyi takdir ettim, ama buradan sonrası bize ait, Tamam mı?
No. I'm good. I've got it from here.
Yok. Gerekmez. Bundan sonrasını ben hallederim.
Call me crazy, but I've got a feeling, from here on out, it's gonna be nothing but blue skies and...
Bana deli diyebilirsin ama içimden bir ses bundan böyle her şeyin güllük gülistan...
Looks like they got the money and some jewels from the safe here and ran, but not before obliterating Mr. Bucher, apparently for the thrill of it.
Görünene göre, parayı ve birkaç değerli eşyayı çalıp kaçmışlar ama önce Bay Bucher'i zevkine öldürmüşler.
- I've got it from here.
- Ne? Buradan sonrasını hallederim.
I've got business in Michigan, but I can handle it from here.
Benim de Michigan'da işim var ama buradan da halledebilirim.
So everything I get from the case, I got to input it into here and so do the squints, so... Wow.
Benim ve ineklerin dava için girdiği her veriyi buradan alacağım, böylece... Beni bir bilgisayar ile kıyaslamak istiyorlar.
Well, Spencer, it was very nice very knowing you, but I think we've got it from here.
Spencer, seni tanımak gerçekten güzeldi ama sanırım bundan sonrasını biz hallederiz.
Thank you for covering, Russell, but I've got it from here.
Yokluğumu aratmadığınız için teşekkürler ama artık buradayım.
I've got it from here.
Bundan sonrasını ben hallederim.
I think you ought to pack this whole little fake nativity scene you got over here that you stole from the mall or wherever you got it from and find you one of them empty lots and go set up over there.
İsa'nın yaşadığı yeri canlandırmak için... mağazadan çaldığın veya artık nereden bulduysan bunları... boş bir yer bul ve bunları... oraya taşı.