English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I've got you now

I've got you now traduction Turc

1,432 traduction parallèle
You couldn't manage to make me hear you before... and now that I can hear you, you've got it wrong.
Eskiden sesini bana duyurmayı başaramıyordun. Şimdi duyuruyorsun ama bu sefer de yanlış söylüyorsun.
Well, well, well. I've got you now, fat cat.
Pekala. Yakaladım seni şişman kedi.
Now, I'm sure you've got a lot you wanna chat about... so I'll leave you to just mingle.
Şimdi, eminim ki biraz sohbet etmek istiyorsunuzdur... bu yüzden birbirinizle kaynaşmanız için sizlerden ayrılıyorum.
I've got you now, you son of a whore.
Seni şimdi yakaladım o... çocuğu.
Now if you'll excuse me, I've got to get ready!
Şimdi müsaade edersen, hazırlanmam gerek!
Now I got some teenagers playing hooky that I gotta attend to... and you gotta go.
Şimdi ilgilenmem gereken işlerim var... ve sen gitmelisin.
I know I said you could shoot in here, but I've got a meeting in 15 minutes... so you guys actually have to clear out now, if you don't mind.
Burada çekim yapabilirsiniz dedim evet, ama 15 dk içinde bir toplantım var... o yüzden çocuklar sizin için sorun olmazsa toplanmak zorundasınız.
You know when you went off into war, You turned round to me, you said, "Sid, you're the man of the house now, you've got to look after things." And I did.
Savaşa gittiğin zaman bana dönüp dedin ki "Sid, bu evin erkeği artık sensin herşeye sen göz kulak olacaksın." ben de oldum.
Now, look... I'm just a cameraman... and I ain't got a magic-wand dick like you got, so, what do I know, right?
Şimdi bak, ben bir kameramanım ve senin gibi sihirli bir aletim de yok, öyleyse ben ne bilirim, değil mi?
I've got to go to work on him now, stop him opening you up.
Şimdi onunla iş yapmam gerekiyor, karnını deşmesini engelle.
I've got to tell you now.
Sana şimdi söylemeliyim.
- I've got you now, you thieving git.
Şimdi yakaladım seni, küçük hırsız.
Now, it's just a feeling, and it's hard... to know why, but... I think you've got exactly what I'm looking for, and I could use you just as soon as possible.
Şimdi, bu sadece bir his ve sebebini anlamak zor ama galiba tam olarak aradığım şeye sahipsin ve seni en kısa zamanda kullanabilirim.
I'll tell you right now, if Billy Joel, Elton John and David Bowie got shot, they'd have Bruce Springsteen's house surrounded.
Birçok kişi Tupac'ın vurulduğunu gördü ve... sonra üzerine Seinfeld dizisinin son bölümünü izledi.
Now, fellas, if you get a woman pregnant, you only got two things to say. Two ways to try it on. Now, the first thing you can say is, " Wow, I can't believe you're pregnant.
Bunun birinci sebebi... hükümetin kız veya erkek kardeşlerimizi bu haplardan dolayı tutuklaması... ve bundan, yığınla kefalet parası kazanması.
But when I got her home, and her mother saw the distress she was in, she said, " you've blown it now.
Ama onu eve götürdüğümde, annesi, yaşadığı stresi görünce.. herşeyi mahvettin..
Now, I know we've been putting in a lot of hours... but we've got to keep our heads down and power through... you know, and... and sacrifice.
Hepimizin fazladan mesai yaptığını biliyorum... fakat dişimizi sıkmaya, kuvvetimizi işe vermeye, ve biliyorsunuz... fedakarlık yapmaya devam etmeliyiz.
We'll talk about the boy later and everything else because we've got so much to catch up on, but right now, I need you girls to stand over there.
Ve her şey. Biz yetişmek için çok şeyim var. Şu anda, orada durmak.
I mean I've got Walt asking me for an alibi, and now you..
Önce Walt benden şüpheleniyor, şimdi de sen..
I'd say you're the closest thing to a friend he's got right now... and if you see him, tell him he can pick up his junk... along with his last check.
Şu anda ona en yakın olan sizsiniz. ve eğer onu görürseniz, burdaki pılını pırtını almasını söyleyin. son maaş çeki de orada.
I plan to stop, but right now, I need to sleep, and I need more than a few crappy needles, so what do you got?
Bırakmayı planlıyorum, ama şu anda, uykuya ihtiyacım var. ve bu işe yaramaz iğnelerden fazlasına ihtiyacım var, elinde neler var?
So now I've got three days to do this comparative religions paper... and the teaching fellow who runs our group... spends all his time explaining to us... how much he disagrees with the professor... and what are you looking at?
Dinler Mukayesesi ödevini yapmak için üç günüm var. Ve grubun başındaki kişi profesöre katılmadığını anlatmakla vaktini geçirirken... Ne bakıyorsun?
And now let's get this party started. I've got a real treat for you tonight.
Şimdi bu partiyi başlatmak için bu akşam size harika bir gösterimiz var.
If you all want to chance it, I'll tell you now, I've got a full house.
Eğer hepiniz risk almak istiyorsanız, size şu kadarını söyleyeyim, elimde ful as var.
Now I've got a little something for you.
Şimdi senin için bir şeyler söyleyeceğim.
Now, I've got to get back to the garage, so you have a really nice day, okay?
Şimdi dükkana dönmek zorundayım, size iyi günler dilerim, tamam mı?
With the information I've got on you... now is not the time or place to deny me anything.
Hakkında bildiklerim düşünülürse... beni reddetmenin, ne yeri ne de sırası.
I've got him now but, see you later?
Ben şimdilik buradayım. Sonra görüşür müyüz?
Because now my mom, she's got the flu, and you know she can't watch Jenny and I can't keep flaking out on you like this.
Çünkü annem nezle olmuş ve Jenny'ye göz kulak olamıyor ve ben de sizi sürekli yüzüstü bırakamayacağım.
Now I suspect you've got pancreatitis, so we're going to run some lfts and do an ultrasound.
Sizde pankreatitden şüpheleniyorum onun için ultrason yapıp fetüsün yönüne bakmamız lazım.
They've got you lying next to the body, covered in blood, and now that they I.D'ed the victim they also have motive.
Seni kanlı cesedin yanında yakaladılar. Kurbanı teşhis ettikleri için ellerinde sebep de var.
All right, and now, dancing to the song "I've Got Something In My Front Pocket For You,"
Pekala, şimdi, "Ön Cebimde Senin İçin Bir Şeyim Var", ile dans edecek olan,
And I got about 50 lines that I could throw at you right now, but..
Ve benimle çıkman için 50 tane oyun çevirebilirim şu anda, ama..
I've got you now.
Seni buldum.
Now, I need to know exactly what happened that night... and so far, all I got out of you... is that you twisted your ankle during practice.
O gece olanları harfi harfine bilmem gerekiyor ve şu ana kadar senden edinebildiğim tek şey antrenman sırasında ayak bileğini incitmiş olman.
Now I've got you!
Tamam. Elimdesin.
I thought he was the one, you know, but all I got was a couple of dates, some hot sex, and a'I'm not ready for a relationship right now, It's not you, it's me,'
Aradığımın o olduğunu sanıyordum. Ama tüm elde ettiğim birkaç randevu ve... ateşli sevişmeler, "Şu anda bir ilişkiye hazır değilim, sorun sen değilsin, benim."
You know, I was thinking. Now that we've got the Moebius Field Portal up and running, why stop here? Think about all the planets we could check out.
Düşünüyordum da madem Moebius alan geçidi çalışır durumda neden burada duralım?
- I get it now, and you got the campaign.
- Şimdi anlıyorum ve reklamı sana veriyorum.
Now, you think this looks bad? You should've seen it before I got it fixed.
Eğer bu sana kötü geliyorsa bir de öncesini görmeliydin.
Mr. and Mrs. Copperbottom, I came all this way to tell you in person that your son, Rodney the man who got me off my big titanium tochis is now my right-hand bot and my eventual successor.
Bay ve Bn. Dibibakır. Bunca yolu gelmemin nedeni oğlunuz Rodney'in titanyum popomu kaldırmamı sağladığını söylemekti.
You got to go over there and say, "Yo, I am Tim Avery and I've been slugging away in this costume for six months now and I got an idea for a show and you need to hear it."
Oraya gidip'Hey ben Tim Avery, 6 aydır bu kostümle dolaşıyorum ve bir gösteri fikrim var bunu dinlemelisiniz.'demelisin.
I've got to see you now, at once.
Seni hemen görmeliyim.
Actually, I've got to run right now. Can I call you back later?
Şimdi kapamalıyım, sizi sonra ararım.
Now, that 300 grand you owe me, I just doubled it, and you got one minute to come up with my money.
Bana borcun olan 300 bin var ya, iki katına çıktı ve getirmek için bir dakikan var.
I mean this big guy in the sky looking down at the little eatty-bitty crap everyone's life's got, Now you're being bad!
Yani yukarıda oturan koca adam herkesin hayatındaki ufak defek saçmalıkları izliyor ve " Şimdi kötü bir şey yaptın.
This feeling you've got now, this worry, this terror, I never had that.
Şu an hissettiğin korku endişe ve paniği ben hiç hissetmedim.
All right, now that you've got a swinging pad, it's time to bring Fran back here and, um, you know.
Göz kamaştırıcı bir dairen olduğuna göre, şimdi Fran'i buraya getirme zamanı ve bilirsin işte.
Now if you'll excuse me, I've got to monitor a three-way bidding war for my car on eBay.
Tembellik ederek, Tallahassee'nin en güçlü kadını olamazsınız.
I hope you're making the right decisions... because you've got somebody else counting on you now.
Umarım doğru karar veriyorsundur çünkü artık sana güvenen biri var yanında.
You're the nearest to family I've got left now, Doyle.
Şu anda sahip olduğum, aileden sayılabilecek tek kişi sensin, Doyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]