English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I've heard of him

I've heard of him traduction Turc

390 traduction parallèle
I've never had that pleasure, but of course I've heard of him.
O zevke nail olmadım ama elbette onu duymuştum.
- No, I've never heard of him.
- Hayır, hiç duymadım.
- I've heard tell of him.
- Hakkında çok şey duydum.
I've heard of him, but I never happened to meet him.
Onu duymuştum, fakat asla onunla karşılaşmadım.
But this Monstro, I've heard of him.
Ama bu Monstro'yu duymuştum.
I've heard from the blighter what left you to swing instead of him.
Namussuz herifin seni dolaba getirip kendi yerine hapse attırdığını biliyorum.
By the way, I believe her husband is that great Polish actor... Joseph Tura. Of course, you've heard of him?
Bu arada onu kocası, şu meşhur Polonyalı aktör Joseph Tura galiba.
- Never heard of him, but I've read every Holmes story since they started in July'91.
- Hiç duymadım. Ama başladığı 91 temmuzundan beri tüm Sherlock Holmes hikayelerini okudum. - Baskerviller'ların lanetini okuyor musunuz?
- I've heard Lin speak of him.
Lin'in ondan bahsettiğini duymuştum.
- I've heard of him.
- Onu duymuştum.
I've heard of him.
Onu duymuştum.
Oh, of course, I've heard him speak of you.
Bakalım. Tabii.
Yes, I've heard of him.
- Evet, ismini duydum. Oturun.
- I've heard of him, of course.
- Evet, duymuştum.
I've heard of him, but I didn't exactly know him.
Daha önce duymuştum, ancak kim olduğu hakkında çok şey bilmiyorum.
I've never heard of him.
İlginç. Hiç adını duymadım.
I've never heard of any man enduring the shame of publicly admitting that his wife was cheating on him.
Bir erkeğin açıkça karısının onu aldattığını kabullendiğini ve utancına dayandığını görmedim.
I've heard of him somewhere.
- Adını bir yerde duymuştum...
- I've heard of him.
- Adını duydum.
But after what you've heard this morning... I see no further need of trying to protect him.
ancak bu sabah duyduklarımdan sonra... o'nu korumaya gerek olmadığını düşünüyorum.
I've heard of him.
- Onu duymuştum.
- Yeah, I've heard of him.
- Evet, duydum.
I've never heard of him.
- Hiç duymadım.
The only sure thing I ever heard of was Billy Arnold at 6-1 the night Graziano knocked him out in the third.
Kesin diye duyduğum tek şey, Billy Arnold'ın 6'ya 1 verdiğiydi. Ve o gece Graziano onu üçüncü rauntta nakavt etti.
I've heard of him, but I've never met him.
Adını duydum ama hiç tanışmadım.
You know what I think of Morgan. You've heard me talk about him enough.
Morgan'la ilgili ne düşündüğümü biliyorsun.
No, I've never heard of him.
Hayır, hiç duymadım.
I've heard of him but never met him.
- Adını duydum. Hiç tanışmadım.
- I'm afraid I've never heard of him.
- Hiç duymadım.
Yes, I've heard of him.
Evet, duymuştum.
I've heard of him but never met him
İsmini işitmiştim ancak kendisiyle hiç tanışmadım.
I've heard of him, but he's blind.
Onu daha önce duydum, kör biriymiş.
Well... Just recently I heard from some of the boys that they've seen him and her going around together.
Şey... bazı çocuklardan duyduğuma göre Yoh'u, yanında o kadınla gezerken görmüşler.
- I've never heard of him.
- Adını hiç duymadım.
I'm sure you've never heard of him.
Onun adını daha önce duymamışsınızdır.
- Yes. - I see you've heard of him.
- Onun hakkındakileri duymuşsun.
I've heard of him.
Adını duymuştum.
I've never even heard of him.
Onu hiç duymadım.
I've heard so much of him
Herkes onu konuşur!
But I've never even heard of him.
Fakat onu tanımıyorum..
No but I've heard of him
Yok ama duymuştum
I've never heard of him.
Kimin nesidir bilmem.
I've heard of him.
Kocamı tanıyor musunuz?
I've heard of him. He too was an accomplice in murder
Duymuştum. cinayete o da ortaklık etmiş
I said I've never heard of him
Hiç duymadığımı söyledim
I guess you've heard of him
Siz de duymuşsunuzdur sanırım,
I heard the same kind of talk from your father after his first engagement only I happen to have been fighting right beside him and saw what he did.
Aynı şeyleri ilk görevinden sonra babandan da duymuştum fakat onun yanı başında savaştım ve yaptığını gördüm.
And you heard that I might've dated him a couple of times, is that it?
Ve siz bir kaç kez onunla çıkmış olabileceğimi işittiniz, öyle mi?
I've heard of him.
İsmini duymuştum.
I'm a compatriot of Munch and I've heard it said of him that he's an awful, dreadful man.
Ben Edvard Munch'un hemşerisiyim ve onun iğrenç, korkunç bir adam olduğunu duymuştum. Ama ondan hoşlanıyorum.
I've heard of him.
Ben tanıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]