I've never been traduction Turc
7,166 traduction parallèle
Lord knows I've never been capable of it.
Tanrı biliyor ki, ben de hiçbir zaman uygun olmamışımdır.
But the truth is, I've never been in a relationship that's lasted more than three days.
Ama gerçek şu ki, üç aydan fazla süren bir ilişkim hiç olmadı benim.
Well, you gotta start somewhere, and I've never been more ready for anything in my life.
Bir yerden başlamalısın, ve hayatımda birşey için hiç kendimi bu kadar hazır hissetmedim.
I've never been strong.
Hayatımda hiç sağlam durmadım.
That I've never been convicted of a felony?
Ağır bir suçtan hüküm giymemiş olmam mı?
I've never been out with someone who was actually nice to me.
Ciddi olarak hiç sevdiğim biriyle beraber değildim.
Yeah, I've never been one to hold grudges.
Evet, ben hiç kimseye garez bağlamam.
I've never been to Europe. I...
Avrupa'ya hiç gitmedim.
This-this is great! I-I know. I-I've never been approved for anything, ever.
Mesele şu, sabahleyin onu videoda görünce gerçek olduğuna inanacaksın, değil mi?
And I've never been anybody's first pick before.
Mutlu Noeller Rose.
You know, I've never been with an air traffic controller before.
Biliyor musun, daha önce hiç bir Hava Trafik Kontrolörü ile birlikte olmadım.
Had I been with my mother last night, this never would've happened!
Dün gece annemle evde olsaydım bunların hiç biri olmazdı!
And I don't travel well... and I've never been on a plane before.
Yolculukla aram iyi değildir ayrıca daha önce hiç uçağa binmedim.
I've never been outside the room I am in now.
Şu anda bulunduğum odadan hiç çıkmadım.
I've never been in here before.
Buraya daha önce girmedim.
I've been digging holes for 30 years, I've never seen anything like it.
30 yıldır kazı yaparım ve hiç böyle bir şey görmedim.
And I've never been comfortable with loose ends.
Yarım kalmış işlerden oldum olası rahatsız olurum.
My whole life I've never been your kind of man, a man's man, a real man.
Bütün hayatım boyunca senin gibi biri olamadım. Adam gibi adam, adamın dibi.
I've never been uncertain about a thing in my life, you retard.
Ben hayatımda hiçbir zaman hiçbir konuda belirsiz olmadım seni geri zekâlı herif.
I've never been so happy.
Hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
I've never been to one of these things before, but I think you need to just take those yourself without anyone's permission, without this antler guy or any of these loin cloths.
Daha önce böyle bir yerde bulunmadım ama sanırım kimseye sormadan bu şeylerden birini alabilirsin. Ne bu boynuzlu adamdan ne de aslan giysili olanlardan.
I've never been shot.
- Daha önce hiç vurulmadım.
Eric, if what I'm doing is so illegal, how come I've never been sued?
Eric eğer yaptığım şey yasa dışıysa neden hakkımda hiç dava açılmadı?
I've never been, but that's the setting for The Mary Tyler Moore Show.
Ben olmamıştım, ama bu ayarı Mary Tyler Moore göster.
I've never been to your house.
Ben senin evine hiç gitmedim.
And I am not and never have been "familiar".
Ve ben de hiç ama hiç "tanıdık" olmadım ve olmayacağım.
I've never been so scared when I started falling.
Düşmeye başladığımdaki kadar hiç korkmamıştım.
I've also been told that your father was never actually a Nazi.
Ayrıca bana denilene göre baban asla bir Nazi olmamış.
I've never been afraid of injury or death while performing my duties, that's the job and I love my job.
Hiçbir zaman görevdeyken zarar görmekten ya da ölmekten korkmadım çünkü işim buydu ve işimi seviyorum.
If you must know, I've never been on an actual date before.
Eğer bilmen gerekirse, daha önce hiç gerçek bir randevuya çıkmadım.
I've never been over this side of the ridge.
Ben sırtın bu yan üzerinde olmamıştı.
I mean, I've never been in, but I hear it's nice.
Evet, gerçi hiç girmedim ama güzelmiş diye duydum.
I've never been to a homecoming, okay.
Ben daha önce hiç yuvaya dönüş yaşamadım, tamam mı?
I don't know. I just keep... seeing her in this house... but I've never been inside of it before.
Bilmiyorum, annemi sürekli o evin içinde görüp duruyorum ama o eve daha önce hiç girmedim.
I've never been there before.
Hiç gitmedim.
I've never been out of the county.
Ben bu kasabanın dışına hiç çıkmadım.
I've never been out of the circus before, sir.
Daha önce sirk dışında olmamıştı, efendim.
I've never been with a woman who knew anything at all about music.
Daha önce müzikten anlayan bir kadınla birlikte olmamıştım.
I've never been in love before Now all at once, it's you...
I've never been in love before i Now all at once, it's you...
It's you, forevermore I've never been in love before
i It's you, forevermore iI've never been in love before
I've never been In love before Now all at once
â ™ ª I've never been â ™ ª In love before â ™ ª Now all at once â ™ ª It's you
I've never been In love before
â ™ ª I've never been â ™ ª In love before
I've really never been In love Before
â ™ ª I've really never been â ™ ª In love â ™ ª Before
I've never really been anywhere before.
Ben önceden hiç biryerde bulunmamıştım açıkcası.
I've never been with a woman before.
Bugüne kadar bir kadınla olmadım hiç.
# ª But I'm never coming back # ª Well, I know I'm lying # ª Lying in the cold # ª Yeah, there's snow on the ground and if I know myself # ª I'll be leaving down the road # ª I've been all around the world # ª But I've got nowhere to go
â ™ ª Ve bunu tekrardan yapardım â ™ ª Ama tekrardan gelmeyeceğim â ™ ª Yalan söylediğimi biliyorum â ™ ª Soğukta yatıyorum â ™ ª Evet yerde kar var ve kendimi biliyorsam â ™ ª Yolun sonundan ayrılırım â ™ ª Dünyada her yerde bulundum
Yeah, I've never been more certain.
Tabii, daha fazla emin olamazdım.
I've never been upgraded.
Hiç üst sınıfta uçmamıştım.
I'm not trying to brownnose you, but I've been in business a long time, and I've never run across anyone quite like you. You do inspire, Jules.
sana yalakalık için demiyorum, fakat uzun zamandır iş hayatının içerisindeyim, senin gibi çok koşturana hiç rastlamadım ilham sensin, Jules.
I've been here nine months, Ben, and she's never asked me to take a look at anything for her ever, okay?
9 aydır buradayım, Ben, ve bana onun için birşeylere bakmamı asla sormadı, tamam mı?
I've never been anywhere.
Hiçbir yere gitmedim.
i've never been there 72
i've never been happier 33
i've never been better 23
i've never been so happy 18
i've never been here before 47
i've never been married 18
i've never done that 24
i've never met anyone like you 25
i've never heard of it 61
i've never seen it before 55
i've never been happier 33
i've never been better 23
i've never been so happy 18
i've never been here before 47
i've never been married 18
i've never done that 24
i've never met anyone like you 25
i've never heard of it 61
i've never seen it before 55