I've never done that traduction Turc
428 traduction parallèle
Did you not find it strange... when I suddenly started doing things that I've never done before?
Bunu tuhaf bulmadın mı?
Why would I do something that I've never done in 34 years of my life in such a pivotal moment like this?
34 yıldır hiç yapmadığım bir şeyi bu önemli anda ne diye yapayım?
The Han Na that I knew was a very kind and bright child. She would never have done something like that.
Tanıdığım Han Na asla böyle bir şey yapmayacak iyi ve parlak bir çocuktu.
I never thought for one moment she could've done a thing like that.
Böyle bir şey yapabileceğini bir an bile düşünmemiştim.
I've Been Thinking About This Last Year, And... Dad, I've Done Things That I Never Thought I'd Do.
Geçen yılı düşündüm de, hiç yapmayacağımı düşündüğüm şeyler yaptım baba.
Yes, I've never done anything like that in my whole life.
Evet, hayatımda başıma böyle şey gelmedi.
And therefore, Uncle, though it's never put a scrap of gold or silver in my pockets... I believe that it has done me good, and will do me good.
Bu nedenle dayı, cebime tek bir altın ya da gümüş kırıntısı koymamış olsa dahi bana hayrının dokunduğuna ve dokunacağına inanırım.
I've never done that for mine.
Ben kocam için böyle şeyler hiç yapmadım.
I've never done anything like that.
Hiç öyle bir şey yapmadım.
I wish I could tell you that I've never done nothing to hurt you, but... I can't.
Keşke sana asla seni incitecek bir şey yapmadığımı söyleyebilseydim ama söyleyemem.
I never could've enjoyed spending that 5,000 if I'd done you that way.
eğer senin dediğini yapsaydım 5.000 doları harcamaktan zevk almayacaktım.
I've never done anything bad to you, you know that.
Ben sana kötü bir şey yapmadım biliyorsun.
I've never done that.
Asla yapmadım böyle bir şey!
♪ But ev'ry now and then I feel so insecure ♪ I know that I just need you like I've never done before
But ev'ry now and then l feel so insecure l know that l just need you like l've never done before
Me, experiencing new things that I've never done before.
Daha önce hiç yapmadığım şeyleri deniyorum.
I've never felt so strongly that I was doing something that had to be done.
Kalkışacağım şey öncesi bu denli kuvvetli bir duygu hiç hissetmemiştim.
I've never done such a thing before and I wouldn't do it now... except there's a look in your eye that tells me I've got to.
Daha önce böyle bir şeyi hiç yapmamıştım. Ve şu an da yapmazdım aslında ama bana bunu yapmak zorunda oluduğumu söyleyen o gözlerindeki bakış beni buna zorluyor.
I've never seen that done before.
Daha önce böyle bir şeyin yapıldığını hiç görmedim.
If he had never done that, he might've been... I don't think it could've happened, but it's possible.
Gitmeseydi... bu işi başaramazdı.
( man # 2 ) I could never understand people being like that - so terrible in things that they'd done, and the sadistic nature of them.
İnsanların bu şekilde olmalarını, berbat şeyler yapmalarını ve sadist doğalarını hiçbir zaman anlayamadım.
I've never done that.
Daha önce hiç..... bunu...
I have done many things on this voyage that I've never done before.
Bu yolculukta, daha önce yapmadığım bir sürü şeyi yaptım.
But I've never done that...
Ben..
And when that's done, I'll put him on a metal scooter... and send him puttering off into the concrete world... and he'll never touch hide again.
Ve işim bittiğinde, onu bir kızağa bindirip... şaşkın bir haldeyken, maddeleşmiş dünyanın kucağına göndereceğim... ve o bir daha hiçbir hayvan postuna dokunmayacak.
You know that I've been brought up tenderly, have never suffered from cold or hunger or poverty, have never earned my living or done any dirty work.
Biliyorsun şefkatle büyütüldüm, hiçbir zaman açlık çekmedim yoksulluk görmedim ve hiçbir zaman hayatımı kendim kazanmadım veya pis iş yapmadım.
I've never done that.
Beceremem.
In all my life, I've never done that.
Hayatımda bunu hiç yapmadım.
I've never done that before.
Daha önce hiç yapmamıştım.
I've never done anything like that.
Daha önce hiç böyle birşey yapmamıştım.
I've never done that, and I shouldn't start now.
Bunu hiç yapmadım, şimdi de başlamamalıyım.
I've done that before, but I never knew what to call it.
Daha önce öyle yaptım ama nasıl söyleyeceğimi hiç bilemedim.
I've never done that.
Bunu hiç yapmadım.
Valentin, there's something I'd like to ask you that you've never done, although we've done much more.
Valentin, senden bir şey isteyeceğim. Senin hiç yapmadığın bir şey.
That's'cause you've never done anything she wouldn't approve, I expect.
Bu da şu ana kadar onun onaylamadığı hiçbir şeyi yapmadığın içindir, sanırım.
Daddy, no matter what you heard on the streets, I'm a good girl, and I never would have done that.
- Baba. sokakta ne duymuş... olursan ol ben iyi bir kızım ve onu asla yapmış olamam.
It seems crazy after all these years, but I've never done that before.
Bunca yıldan sonra saçma gibi geliyor, ama bunu daha önce hiç yapmamıştım.
The best way to win is to proclaim your innocence, and I have never done that for anybody.
Davayı kazanmamızın en iyi yolu senin suçsuz olduğunu ilan etmemiz. Ve bu benim daha önce hiç kimse için yapmadığım bir şey.
- All I've done? All the good things you've done for me that I never knew.
Benim için yaptığın ve hiç bilmediğim bütün o güzel şeyleri.
That makes her an eighth English? I've never done the math.
Galiba toplam sekiz İngiliz ediyor.
You know, when I... when I saw that dog, I thought... I've never done anything like that before.
Şey köpeği gördüğümde sandım ki daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım.
No, it's more than that. I want Hunt paid. We've never done that before, sir.
Hayır bundan daha fazlası var.Hunt a ödeme yapılmasını istiyorum.
Look, I swear, I've never done anything like that.
Yemin ederim öyle bir şey yapmadım.
I've never done that to another guy.
Bunu başka bir adam için hiç yapmamıştım.
- I've never done a manoeuvre like that, sir.
- Daha önce hiç böyle bir manevra yapmadım efendim.
I've never done that before.
Daha önce asla yapmamıştım.
I've never done that in my life.
Bunu hayatımda hiç yapmadım.
Feed'em some of that "I've never done this before" bullshit... and let them labor under the delusion that they're rockin'my world... until I can't stand'em no more, then I hit'em with the truth.
"Daha önce yapmadım." diyorum. Dünyamı sarstıklarını sanmalarına izin veriyorum. Onlara tahammül edemeyene kadar.
I've never done anything like that. - Why this time?
Üzgünüm, Daha önce hiç böyle bir şey yapmadım.
I've never done nothing like that before.
Daha önce hiç böyle bir iş yapmadım.
He never quite had that, so I think he'd done it.
Ama bunu asla tam olarak elde edemedi ve bence bunu yapmak zorundaydı.
I never should've have done that.
Bunu hiç yapmamalıydım.
i've never done that before 28
i've never been there 72
i've never met anyone like you 25
i've never been happier 33
i've never been 90
i've never heard of it 61
i've never been better 23
i've never seen it before 55
i've never 146
i've never felt like this before 28
i've never been there 72
i've never met anyone like you 25
i've never been happier 33
i've never been 90
i've never heard of it 61
i've never been better 23
i've never seen it before 55
i've never 146
i've never felt like this before 28