I've never lied to you traduction Turc
88 traduction parallèle
- I've never lied to you.
- Sana hiç yalan söylemedim.
Listen, dear, I've never lied to you, have I?
Dinle canım. Sana daha önce hiç yalan söylemedim, değil mi?
I say you do and I never lied to you, Gladys.
Sana iç dedim ve hiçbir zaman yalan söylemedim, Gladys.
I've never lied to you, have I?
Sana hiç yalan söylemedim, söyledim mi?
I've never lied to you, and I don't like to hold things back from you.
Sana hiç yalan söylemedim ve senden bir şeyler saklamaktan da hoşlanmıyorum.
In 23 years, I've never lied to you.
23 yıldır, sana hiç yalan söylemedim.
I've never lied to you. I will not try to tell you the ants are not a danger.
Karıncaların tehlikeli olmadığını söylemeyeceğim.
I've never lied to you since the day I met you, you cocky shithead!
Tanıştığımız günden beri sana hiç yalan söylemedim, seni dik kafalı!
I've never lied to you.
Sana hiç yalan söylemedim.
If Picard's knowledge and experience is part of you, then you know I've never lied to him.
Eğer Picard'ın deneyimi ve bilgeliği sende mevcutsa, o zaman ona hiç yalan söylemediğimi bilmen gerek.
I've never lied to you... and I don't want to start now.
Sana şimdiye kadar hiç yalan söylemedim ve şimdi söylemeye başlamak istemiyorum.
And I never lied to you.
Ve sana asla yalan söylemedim.
I don't want to get fired, so, uh, I guess I lied to you, but, uh, I'll never let that happen again.
İşten atılmak istemiyorum ve size bir yalan söyledim ama bu bir daha olmayacak. Beni anlıyor musunuz?
Remember the time he ate my goldfish and you lied to me and said I never had any goldfish?
Süs balığımı yediğini ve senin bana hiç süs balığım olmadı diye yalan söylediğini hatırlıyor musun?
I've never lied to you, Son.
Sana hiç yalan söylemedim oğlum.
- I've never lied to you.
- Sana hiç yalan söylemedin.
I know I've lied to you about a lot of things, but one thing I never lied to you about was how much I care about you.
Biliyorum sana çok konuda yalan söyledim, Ama sana çok fazla değer verdiğim kesinlikle yalan değil.
Anything I say gets woven into your paranoid conspiracies, but you should believe me, Seven, because I've never lied to you.
Sana söyleyeceğim her şey paranoyak komplolarını arttıracak, ama bana inanmalısın, Seven, çünkü sana hiç yalan söylemedim.
Son, I love you... and I've never lied to you.
Oğlum, seni seviyorum ve sana hiç yalan söylemedim.
I've never lied to you.
Hiç yalan söylemedim
I've never lied to you, have I?
Sana hiç yalan söylemedim, değil mi?
B'Elanna, I've never lied to you before, and I'm not lying now.
B'Elanna, daha önce sana hiç yalan söylemedim, ve şu anda da yalan söylemiyorum.
I've never lied to you, I've just changed.
Sana asla yalan söylemedim, sadece değiştim ben.
I've never lied to you.
Sana hiçbir zaman yalan söylemedim.
That's why I've never lied to you.
Bu yüzden sana hiç yalan söylemedim.
- Hey, I've never lied to you.
- Hey, ben sana hiç yalan söylemedim.
I've never lied to you, Irene.
Sana hiçbir zaman yalan söylemedim, lrene.
"I've never lied to you, and I don't now when I say that I'm happy, that I feel a peace that I've never known before."
Sana asla yalan söylemedim ve şimdi mutluyum derken de söylemiyorum. Şu anda, kendimi hiç olmadığım kadar huzurlu hissediyorum. "
"I have never lied to you, and I don't now when I say that I am happy, that I feel a peace that I've never known before." ( Caroline's voice )
Sana asla yalan söylemedim ve şimdi mutluyum derken de söylemiyorum. Şu anda, kendimi hiç olmadığım kadar huzurlu hissediyorum.
There is much I haven't told you but I've never lied to you, not once.
Sana söylemediğim çok şey var ama asla yalan söylemedim, bir kere bile.
- I've never lied to you.
- Sana asla yalan söylemedim.
I never lied to you and I'm not lying to you now.
Sana hiç yalan söylemedim ve şimdi de söylemiyorum.
I've never lied to you before and I'll never lie to you again, ever.
Daha önce sana hiç yalan söylemedim, ve bir daha da asla söylemeyeceğim.
I've never lied to you.
Sana asla yalan söylemedim.
I've never lied to you, Ruthie.
- Sana asla yalan söylemedim, Ruthie.
I may have shot you in the shoulder. But I've never lied to you.
Seni omzundan vurmuş olabilirim ama sana hiç yalan söylemedim.
I'm going to ask you something, and remember, you've never lied to me before.
Sana bir şey soracağım. Bana hiç yalan söylemediğini unutma.
And remember, you've never lied to me either, as far as I know.
Tanıştığımızdan beri bana hiç yalan söylemediğini unutma.
I've never lied to you.
Olsun.
- And I have never lied to you.
- Ve sana asla yalan söylemedim.
Tom, I've never lied to you.
Tom sana hiç yalan söylemedim.
But I've never lied to you, and I'm not having an affair.
Ama sana hiç yalan söylemedim ve bir ilişkim de yok.
I've never lied to you.
Size asla yalan söylemedim.
I've never lied to you.
Size yalan söylemedim hiç.
I'm leaving you and my family to go and find the only person who's never lied to me, my real father.
Bana hiç yalan söylememiş tek kişi olan babamı bulmak için seni ve ailemi terkediyorum.
I've never lied to you, Annie.
Sana hiç yalan söylemedim Annie.
I never lied to you about my methods or my priorities.
Size yöntemlerim ve önceliklerimle ilgili hiç yalan söylemedim.
I've never lied. Not to you.
- Sana asla yalan söylemedim.
I've never lied to you.
Ben sana hiç yalan söylemedim.
You're the only person I've never lied to in my life.
Sen, hayatımda hiç yalan söylemediğim tek insansın.
I should've never lied to you about liking sasha.
Sasha'dan hoşlanmamla ilgili yalan söylememeliydim