I came as quickly as i could traduction Turc
34 traduction parallèle
I came as quickly as I could.
Hemen geldim.
I came as quickly as I could.
Olabildiğince çabuk geldim.
I came as quickly as I could.
- Elimden geldiğince çabuk geldim.
- I came as quickly as I could.
Gelebildiğim kadar çabuk geldim.
I came as quickly as I could.
Elimden geldiğince çabuk geldim.
I came as quickly as I could.
Gelebildiğim kadar hızlı geldim.
- I came as quickly as I could.
- Gelebildiğim kadar hızlı geldim.
I came as quickly as I could. My liege.
Mümkün olduğunca çabuk geldim.
I came as quickly as I could.
Mümkün olduğunca çabuk geldim.
I came as quickly as I could.
Duyar duymaz geldim.
I came as quickly as I could.
Olabildiğince erken geldim.
Believe me, I came as quickly as I could.
İnan bana, olabildiğince çabuk gelmeye çalıştım.
I came as quickly as I could.
Olabildiğince hızlı geldim. Tamam.
I came as quickly as I could.
Olabildiğince hızlı geldim.
I came as quickly as I could. I wanted to tell you...
- Hemen gelmeye çalıştım.
I came as quickly as I could.
Elimden geldiğince hızlı oldum.
I came as quickly as I could. I'm hungry, and I miss you.
- Acıktım ve seni özledim.
I came as quickly as I could.
- Mümkün olduğunca çabuk geldim.
Geillis, I came as quickly as I could. Claire.
- Geillis olabildiğince çabuk geldim.
I came as quickly as I could.
En hızlı şekilde geldim.
- -I came here as quickly as I could. - -She's crazy.
- Buraya olabildiğince çabuk geldim.
Mr. Goodland, sir, I came over as quickly as I could.
Bay Goodland, efendim, olabildiğince çabuk geldim.
The sun is bright and shining and I came here as quickly as I could.
Güneş parıldıyor ve yapacaklarım yaklaşıyor.
Oh, I'm sorry. I came back as quickly as I could.
- Mümkün olduğunca çabuk geldim.
I came here as quickly as I could.
Elimden geldiğince çabuk geldim buraya.
Where I'm the only person that knows that as quickly and as senselessly as death came to Texarkana in 1946, and then again late last year, it could come back the next time the sun goes down.
1946'da ölümün Texarkana'ya hızlıca ve anlamsızca geldiğini ve geçen yılın sonunda yine geldiğini ve aynı şekilde gün batarken tekrar gelebileceğini burada sadece ben biliyorum.
I came over as quickly as I could.
Olabildiğince hızlı geldim.
I came quickly as I could.
Gelebildiğim kadar çabuk geldim.