I can't do this anymore traduction Turc
819 traduction parallèle
I'm sorry I won't be able to do this work for you anymore. But I know someone who can.
Üzgünüm ama bu işi yapamam ancak yapacak birilerini biliyorum.
I know I don't have much influence with you anymore since you got a girlfriend. But damn it, Philo, you can't do this!
Bak, bir kız arkadaşın olduğundan beri üzerinde etkim olmadığını biliyorum.
Well, I can't do this! I can't do this anymore!
Bunu daha fazla yapamam!
I'm sorry, but we can't do this anymore.
Üzgünüm, ama bunu daha fazla yapamayız.
- I can't do this anymore!
Artık bunu yapamayacağım!
Doctor, I can't stand to do this anymore.
Doktor, bunu yapmaya devam edemem artık.
I can't do this anymore.
Bunu daha fazla yapamam.
I can't do this anymore, molly.
Artık yapamam, Molly.
If this is really how it is, this is what you want to do, then I can't teach you anymore.
Gerçekten durum buysa, yapmak istediğin buysa, artık sana bir şey öğretemem.
I guess I can't do this anymore.
Artık yapamayacağım.
I can't do this anymore.
Bunu daha fazla yapamayacağım.
I can't do this anymore.
Artık bunu yapamam.
I can't do this anymore, Dad!
Artık buna dayanamıyorum, baba!
I can't do this anymore.
Artık buna katlanamam.
I can't do this anymore.
Yapamayacağım artık.
I can't do this anymore! -
Daha fazla katlanamıyorum!
I can't do this anymore.
rtik yapamayacagim.
I can't do this anymore.
Bunu daha fazla yapamıyorum.
I just can't do this anymore.
Sadece buna artık katlanamıyorum.
You saw that I tried, but I just can't do this anymore.
Denediğimi gördün ama buna daha fazla katlanamam.
I can't do this anymore.
- Buna daha fazla dayanamam.
I can't do this anymore, man.
Daha fazla bunu yapamam.
I can't do this anymore, Mark.
Artık bunu yapamam Mark.
I can't do this anymore.
Bunu daha fazla sürdüremem.
I don't wanna do this anymore, honey. I can't. I just-
Bunu daha fazla yapmak istemiyorum, tatlım.
You know something? I can't do this pro bono work anymore.
Bu işi daha fazla yapamayacağım.
I'm taking Max someplace where you can't do this anymore.
- Max'i bu tip şeyleri yapamayacağın yere götürüyorum.
I can't do this anymore. - I just can't.
- Bunu artık yapamam.
No, I can't do this anymore.
Hayır, daha fazla dayanamayacağım.
I can't do this anymore!
Artık buna katlanamam!
I can't do this anymore.
Artık dayanamayacağım.
I can't do this anymore.
Bunu daha fazla kaldıramayacağım.
I don't think I can do this anymore, Dharma.
Bunu daha fazla yapabileceğimi düşünmüyorum, Dharma.
I can't do this anymore!
Artık bunu yapamayacağım!
I can't do this anymore.
Artık bunu yapamayacağım.
Are you saying you're back in, Ms.I-Don't-Think-I-Can-Do-This-Anymore?
Geri döneceğim diyordun, Bayan Artık-bunu-yapamayacağım?
I can't do this anymore.
Artık dayanamıyorum.
I don't think I can do this anymore.
Bunu daha fazla yapabileceğimi sanmıyorum.
You're both unhappy And I am too I can't do this anymore We must split up
İkiniz de mutsuzsunuz. Ben de öyleyim. Artık burada kalamam.
I love him like a brother but I can't do this anymore.
Onu kardeşim gibi seviyorum ama bunu daha fazla yapamam. Çok zor geliyor.
I can't do this anymore.
Buna artık devam edemem.
I can't do this anymore.
Buna katlanamıyorum artık.
I can't do this anymore.
Artık buna dayanamıyorum.
I can't do this anymore.
Artık bu işi yürütemeyeceğim.
I can't, I can't, I can't do this anymore.
Olmaz. Yapamam. Artık devam edemem.
- Oh, God, I can't do this anymore.
- Allahım. Bunu daha fazla yapamayacağım
I can't do this anymore.
Artık buna dayanamayacağım.
I'm a psychiatrist. I can't do this show anymore.
Bu programa devam edemeyeceğim.
I... I just... I can't do this anymore.
Artık.. artık daha fazla yapamam.
I can't do this anymore.
Artık devam edemem.
Hey, I can't do this anymore.
Artık bunu daha fazla yapamam.