I can't help it traduction Turc
2,405 traduction parallèle
No, if you don't get it, I can't help you.
- Hiç bir şey anlamıyorum. Hayır. - Sadece bazı hesaplarda ayarlamalar yapmam lazım.
Ifthere's a problem and you don't want to have it, I can help.
Eğer bir sorun olursa ve istemezsen, sana yardımcı olabilirim.
It's just that I can't help wondering why you've never introduced me to anyone you know.
Tanıdığın birine beni neden tanıştırmadığını merak etmekten kendimi alamıyorum.
You sure I can't help you read it or
kitap okuyarak sana yardımcı olabilirmiyim?
You're willing it so intensely, I can't help but hear it.
O kadar çok güçlü diliyordun ki duymadan edemedim.
And I don't want to...,... but I can't help it.
Bunu istemiyorum ama elimde değil.
I can't help what you've chosen to do with it.
Seçiminize karışamam.
I-I can't help it.That was amazing.
Elimde değil. Harikaydı.
And I can't get out of it on my own. And no one else can help me.
Kendi başıma halledemiyorum ve başkası da yardım edemez.
And I can't help it.
Bunu düşünmeden edemiyorum.
Well, it didn't help us any and I can barely move.
Yardımı olmadı, zar zor hareket ediyorum.
If you really don't get it, I can't help you.
eğer bunu gerçekten anlamadıysan, sana yardım edemem.
I can't help it.
Kendimi durduramıyorum.
I can't help it.
Yardımcı olamam.
I can't help it, Sook, I loved her.
Elimde değil, Sook. Seviyordum onu.
Well, I can't help it if I don't like it.
Hoşuma gitmiyor. Ne yapayım?
- I can't help it.
- Elimde değil.
Dustin, I know it is our Christ-given duty to help out family but can't we just kill him instead? .
Dustin, biliyorum bu aile görevimiz ama onun yerine sadece öldüremez miyiz onu?
Someone removed his head, Mr. Cody. I can't help but think that it's because there was a price on it. Was there a bounty on Jaws McRawlins?
Niçin sekiz kişiye saldırdığını da anlamıyorum ama bu sayının onun için bir önemi var.
- I can't help it, I lost my mind.
- Kendime hâkim olamadım. Aklımı kaçırdım.
I can't help but think that you're starting to like it, that it's changing you.
İster istemez bundan hoşlandığını ve bunun seni değiştirdiğini düşünüyorum.
But i can't help you if it goes against my beliefs.
Eğer inançlarıma ters düşerse size yardım edemem.
I can tell it really affects you when you can't help people.
İnsanlara yardım edemediğinde, etkilendiğini görebiliyorum.
... I can't help but feel that we're all gonna make each other's worlds richer. It'll be amazing to finally be amongst like-minded people.
Bizimle aynı görüşü paylaşan insanların arasında olmak harika.
I Know It's Disgusting, But I-I Can't Help It.
Kıçımı yalıyorum diye mi?
I can't help it, bro.
Elimde değil kardeşim.
He put a year of work into it - and I can't do anything to help him.
Bir yıllık emek verdi buna ve ben ona yardım edecek hiçbir şey yapamıyorum.
Hey, I can't help it if Chelsea finds me witty and urbane.
Hey, ne yapayım eğer Chelsea beni esprili ve medeni buluyorsa.
I can't help it.
Buna müsaade edemem.
I'm down to white wine I can't help it, all right?
Daha fazla yapamam, tamam mı?
- I can't help it. I get excited.
- Elimde değil ama heyecanlanıyorum.
I can't help it if I'm a good guy.
Elimde degil, ne yapayim.
I'm afraid it's too late, you can't help them.
Korkarım ki çok geç onlara yardım edemezsin.
I mean, I can't even help it.
Yani, elimde değil artık.
I'm sorry, I can't help you more, but I won't forget it.
Daha fazla yardımcı olamayacağım ama hiç unutmayacağım.
I can't help it.
Elimde değil.
I can't help it! Ssssh!
Buna engel olamam!
I can't help you guys ; it's abovey pay grade.
Bu benim yetkimi aşar.
You see, I can't help it.
- Gördünüz mü? Beceremiyorum.
It didn't help I can't have children.
Çocuk sahibi olamamamın da faydası olmadı.
I can't, I can't help it.
Yapamam, ona yardımcı olamam.
I can't help picturing small birds laying sulfurous eggs in there... and I find it disgusting.
Gözlerimin önüne, küçük kuşların içine sülfürlü yumurtalar bıraktığı geliyor ve bunu iğrenç buluyorum.
I can't help it, Barb.
Engel olamıyorum, Barb.
I can't help it.
Engel olamıyorum.
I can't help it She just looks like a woman.
Bu konuda bir şey yapamam. O artık bir çocuk değil.
- Oh, I can't help thinking it's my fault.
Benim suçum olduğundan kendimi alamıyorum.
And I can't help it either, I'm born this way.
ve bir sey yapamam, ben böyle dogdum.
I can't help it. What am I supposed to do, wear a blindfold?
Ne yapmamı bekliyorsun, göz bandı mı takayım?
It's not proper, and, uh, I don't think you can help.
- Bir sorun varsa... - Uygun değil. Yardım edebileceğinizi sanmıyorum.
I can't help it. Wasn't I?
Elimde değil.
* Can't help it if I'm mental, my DNA's insane *
Akıllıysam yardım edemem DNA'm çılgın
i can't 15664
i can't take it anymore 303
i can't wait to see you 50
i can't talk right now 218
i can't hear you 865
i can't take it 249
i can't stand it 217
i can't believe it 1829
i can't tell you 532
i can't wait 554
i can't take it anymore 303
i can't wait to see you 50
i can't talk right now 218
i can't hear you 865
i can't take it 249
i can't stand it 217
i can't believe it 1829
i can't tell you 532
i can't wait 554