English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I can't say for sure

I can't say for sure traduction Turc

118 traduction parallèle
- I can't say for sure.
- Emin değilim.
It was dark. I can't say for sure it was him.
- Onun olup olmadığını bilmiyorum, her yer karanlıktı!
Well, I can't say for sure.
Aslında tam emin değilim.
Haven't heard from the weatherman yet... so I can't say for sure about that rain... but there's a full moon and no clouds in the sky.
Henüz meteorologdan haber yok o yüzden yağmurla ilgili kesin bir şey söyleyemiyorum. Ama dolunay var ve hiç bulut yok.
I can't say that for sure.
Bunu kesin olarak söyleyemem.
- I can't say for sure.
- Kesin bir şey söyleyemem.
Without better imaging equipment I can't say for sure.
Daha iyi inceleme cihazları olmadan, çok bir şey söyleyemem.
I can't say for sure.
Eminim diyemem.
- I can't say that for sure, but...
Terfilerini cinsel lütuflarda bulunmalarının bir sonucu olarak mı aldılar?
Well, I can't say for sure, but I think maybe the worst is over.
Kesin olarak söyleyemem, ama sanırım en kötü kısmı geçti.
And I can't say for sure, but he really looks thinner.
Ve kesin emin değilim ama zayıflamış görünüyor.
I'd guess it's him, but I can't say for sure.
Sanırım o, ama emin değilim.
I can't say for sure your mother will come back exactly like she was.
Annenin tıpkı eskisi gibi döneceğini söyleyemem.
I can't say for sure but the rate of decay seems to be accelerating.
Kesin olarak söyleyemem ama görünüşe bakılırsa bozulma oranı hızlanıyor.
OK. I can't say for sure, but her white-cell count is down significantly.
Pekala, kesin söyleyemem ama beyaz hücre sayıları büyük ölçüde azaldı.
- I can't say for sure, but with regards to the creatures, none.
- Bunu kesin olarak söyleyemem, ama yaratıklara bakılırsa, tehlike yok.
- I can't say for sure.
- Tam bilemiyorum.
Without knowing specifics, I really can't say for sure.
Ayrıntıları bilmesem de tam olarak söyleyemeyeceğim.
I don't think we can say for sure.
Kesin bir şey söyleyemeyiz.
How can I know that for sure? I can't, obviously.
Açıkcası, pek de emin sayılmam
I can't say for sure, but I'm detecting a microwave uplink to the building.
Emin olarak söyleyemem, fakat binaya mikrodalga uydu bağlantısını saptıyorum.
What happened? - I can't say for sure, but he got a phone call.
Tam emin değilim ama onu birisi aradı.
I can't say for sure, I don't know.
Emin değilim. Bilmiyorum.
I can't say for sure, since I was no longer a member of the inner circle
Kesin bir şey diyemem. Çünkü artık o grubun bir parçası değilim.
I can't say she's out of the woods for sure.
Kesin tehlikeyi atlattığını söyleyemem.
I can't say for sure.
Kesin olarak söyleyemiyorum.
But I can't say for sure.
- Ben o kadar emin olmazdım.
No, I can't say as I'm looking for whiskey, but I sure could use some food.
Hayır viski aradığımı söyleyemem ama eminim biraz yiyecek iyi olabilirdi.
Well, I can't say for sure, but my guess is that the bug must have laid its eggs in him.
Kesin bir şey diyemem, böceğin üzerine yumurtladığını tahmin ediyorum.
I can't say for sure either way.
İki şekilde de emin olamam.
- I can't say for sure, but there's a lab in D.C. That'll be able to give us a positive identification.
Emin olduğumu söyleyemem, fakay D.C.'de bir labaratuar var Bize gerçek kimliği verebilirler.
well, all i can say for sure is that i haven't had enough time to prepare for this interview.
Kesin olarak tek söyleyebileceğim, bu sorguya hazırlanacak kadar vakit bulamadığımdır.
I can't say for sure, Eric, but it looks like blunt force trauma.
Kesin konuşamam ama küt bir cisimle vurulmuşa benziyor Eric,
I can't say for sure.
Kesin bir şey söyleyemem.
I can't say for sure.
Emin değilim.
Shinigami never use it that way, so I can't say for sure, but...
Ölüm Melekleri defterlerini böyle kullanmaz, bu yüzden tam olarak cevap veremeyeceğim...
Also, I can't say for sure, but I get the distinct feeling the guy's trying to tell me that he fucked my girlfriend.
Ve ayrıca emin değilim ama, sanırım adam bana ısrarla kız arkadaşımla yattığını ima ediyor.
AND, HOW MANY BULLETS HIT THE CAR? WELL, I CAN'T SAY FOR SURE 'CAUSE A COUPLE COULD HAVE GONE THROUGH THE WINDOWS,
Bazıları camlardan geçmiş olabileceğinden tam bir sayı veremem, fakat 17 tane saydım.
I can't say for sure, but as a Christian, I assume the worst.
Kesin bir şey söyleyemem, ama bir Hristiyan olarak en kötüsünü varsayarım.
I can't say for sure.
Belki. Emin olamıyorum.
Now, I can't say for sure, but he was definitely an alien.
Tam olarak göremedim ama kesinlikle bir uzaylıydı.
But after seeing tears in his eyes I can say one thing for sure.. .. if you don't stop these tears there'll be floods in the city.
Ama gözyaşlarını gördükten sonra şunu söylemem gerekir ki eğer durdurulmazsa şehir sele boğulacaktır.
I can't say for sure till I get him in the shop, but he was probably dead before he went in.
Otopsiden önce bir şey söyleyemem, ama büyük ihtimalle suya girmeden önce ölmüş.
Jonas : can't say for sure, but I don't think so.
Eminim diyemem ama öyle olduğunu sanmıyorum.
I can't say for sure, but I, I'd say it's about...
Emin olamıyorum ama yaklaşık...
Yeah, well, until I open him up, I can't say for sure.
Açıp bakana kadar emin olamam.
Before I say anything, I need to be sure that I can't get into trouble for this. Vic cannot know that I came to you.
Bir şeyler söylemeden önce, başımın derde girmeyeceğinden emin olmak istiyorum.
Now, I can't say for sure.
Tam emin değilim.
Well, I can't say for sure, but Melissy Busteed got a hold of the information, and from there on, it's plain sailing.
- Ondan emin değilim. Ama M'Lissy Busteed'in duyduğu bir haber, herkese yayılır.
I can't say for sure.
Şimdilik, birşey diyemem.
If it was just once, then I can't say for sure.
Sadece bir kere de değil, iki kere.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]