I can't say it traduction Turc
1,583 traduction parallèle
And I know people when they listen will say, "oh you can do it and I can't" Every person has the capability to change the way, their inner relationship and conversation with money.
Dinleyenler "Bunu sen yapabilirsin ama, ben bunu yapamam!" der, oysa herkesin, parayla ilişkisini düzenleyecek kapasitesi vardır.
Young man, I don't know where that's been, but I can say with absolute certainty it won't be going anywhere near my mouth.
Genç adam o nerden çıktı bilmiyorum ama, şunu kesinlikle söleyebilirim ki, ağzımın yanına yaklaşamayacak.
I'd say it's a nightmare but it can't be, because I haven't slept in days.
Bunun bir kâbus olmasını dilerdim ama değil, çünkü günlerdir uyumuyorum.
It's like he's holding something back, and you know what, either I do this thing, or I don't do this thing, but I can't just say local calls only.
Sanki bir şeyi söylemek istemiyor. ve biliyor musun? Bunu bilsem de bilmesem de... telefon görüşmeleriyle olacak bir şey olmadığını söyleyebilirim.
I can't say for sure, Eric, but it looks like blunt force trauma.
Kesin konuşamam ama küt bir cisimle vurulmuşa benziyor Eric,
I can't say it's good to see you.
Sizi gördüğüme sevindiğimi söyleyemem.
I can't say whether Dunder Mifflin paper is less flammable, sir, but I can assure you that it is certainly not more flammable.
Dunder Mifflin'de üretilen kağıdın daha zor alev alacağını söyleyemem efendim ama, daha kolay alev almayacağına dair size garanti verebilirim.
Now you guys say that I'll get used to it but I don't know how I can.
Şimdi siz bana alışacağımı söyleyeceksiniz Ama nasıl alışılır bilmiyorum.
Well, I wouldn't say my best. It is.
- En iyisi değildir canım.
- I Can, t say it.
Söyleyemem.
I can't say I ever really laid eyes on the guy, but I'll take your word for it, so... point him out to me.
Bu adamı gözlerimle gördüğümü söyleyemem. Ama sözüne göre hareket ederim.
You know, it takes two, and, uh, I guess she didn't want to be one, what can I say?
İki kişi gerekiyor, ve o bir tanesinin kendisi olmasını istemedi, ne diyebilirim ki?
All right, I'll reach out to the national pigeon... whatever it is, and see if I can't figure out who owns these birds.
- Pekâlâ, Ulusal Güvercin adı her neyse işte, oraya gidip bu kuşlar kiminmiş öğrenmeye çalışayım.
I just can't fly off and ignore it.
Bunu yok sayıp gidemem.
I have something to say to you, and it can't wait.
Sana iki çift lafım var ve daha fazla bekleyemem.
I can just say the reason I set it up to burn was that, "| didn't want anyone to see my real diary."
Eğer niye bu kadar uğraştığımı sorarlarsa, tek söyleyeceğim şey gerçek günlüğümü kimsenin okumasını istemediğimdir.
I didn't say that, but if you don't think you can do it- -
Kabilede, ilk kez temiz su görmüş olan çocukların yüzlerini görmek...
Whoever did it, can't say I'm sorry.
Kimin yaptığını söyleyemem. Maalesef.
Shinigami never use it that way, so I can't say for sure, but...
Ölüm Melekleri defterlerini böyle kullanmaz, bu yüzden tam olarak cevap veremeyeceğim...
If I can't say it, I, m not gonna celebrate it.
Eger soyleyemiyorsam, kutlamiycam da.
I can't say it's wrong that easy.
Bu yaptığının da kolay bir şekilde yalnış olduğunu söyleyemeyiz.
What can I say, it's a madhouse out there.
Ne diyebilirim ki. Dışarısı tımarhane gibi.
You can't know exactly what I'm gonna say 40 years before I say it.
Daha ben söylemeden, 40 yıl önceden ne söyleyeceğimi bilmen mümkün değil!
Allison, I do believe I have survived the worst day of my career, and I can't explain it, really, except to say that people get it.
Allison, kariyerimin en kötü gününde ayakta kaldığıma inanıyorum. Bunu açıklayamam, gerçekten. İnsanların anlayış gösterdiğini söylemek dışında.
I promised my fiancé that I wouldn't say a word until the official announcement. EDIE : Adam, I feel the tag of my dress sticking out and I can't reach it.
Adam, elbisemin etiketi çok rahatsız ediyor ama ben ulaşamıyorum.
Okay, guys- - what's done is done, and if you can't get over it, there's nothing i can say that'll make you stop hating me.
Yapmayın lütfen. Olan olmuş, ve bunları aşamıyorsan, benden nefret etmemen için söyleyebileceğim hiç birşey olamaz.
I think the only way you can deal with me is to say you forgive me and... what, we pretend it didn't happen?
Ne yani, bir şey olmamış gibi mi davranacağız?
So I get up to the top of the Couloir and I find they are all right there and they say, "We can't do it."
Böylece buzulun tepesine çıktım. "Bunu yapamayız" dediler.. "
I won't say goodbye, I don't feel like it.
Veda etmeyeceğim. Canım istemiyor.
It wasn't for nothing, and I can't say any more.
Bir hiç için değildi ve başka bir şey söyleyemem.
I mean, it really makes me wonder how screwed up you think I am that I can't be trusted to say a few things about my brother.
Gerçekten ağabeyim hakkında birkaç şey söyleyemeyecek kadar batmış olduğumu mu düşündüğünüzü merak ediyorum.
I can't say I'm a hundred percent certain, but... it's safe to say you won't be killed by the notebook.
Bunu yüzde yüz emin olarak söyleyemem, ama o defter seni öldürmeyecek.
I figured since you can't say it anymore,
Sen söyleyemeyeceğine göre, bana ait olabileceğini düşündüm.
Look, all I can say is... at first you don't know how you'll ever make it through, but somehow you do.
Diyebileceğim tek şey... İlk başta, üstesinden nasıl geleceğini bilemezsin. Ama zamanla atlatırsın.
Well, I can't say that it was pleasant, but it's done.
Çok mutlu olduğumu söyleyemeyeceğim,... ama sonunda bitti.
I'm sorry. I can't really say more, but it's nothing about us.
Daha fazla birşey söyleyemem, bizimle ilgili bir şey değil.
- Why can't I say it?
- Niye konuşmayacakmışım?
If it's ( by ) email, I feel I can convey even the thoughts I can't say.
Bu sol tarafın üstte olmasıdır. Ve yanlıştır.
What did you just say? I can't say it a second time.
Ben... senden farklıyım.
I can't say it here...
Burada söyleyemem.
RECOVERED FROM THE EIGHT STARS OFFICE SAFE. THAT BELONGS TO YOU, DOESN'T IT, MR. CONROY? WELL, IF I SAY IT DOES, CAN I KEEP IT?
Sekiz Yıldız'ın kasasında gizlenmiş olarak bulunan ve şirket kayıtlarında yer almayan 100.000 dolarla başlayalım.
I'm shocked beyond words that this has happened. But I did say from the outset, "couldn't we just sort out some grey blocks and some scaffold boards?", so then I can work above it..
olanlar karşısında tamamen şoke oldum fakat ben baştan beri söylüyorum.
Brilliant. I can't say it enough.
Söyleyecek söz bulamıyorum.
I can't expect people to listen to every single word I say, and that's why it didn't surprise me you didn't listen to me.
İnsanların söylediğim her kelimeyi dinlemelerini beklemiyorum. O yüzden beni dinlememen hiç sürpriz olmadı.
I will listen to whatever you have to say, even if I can't, you know, wrap my mind around it.
Sen ne dersen dinleyeceğim. hatta, bilirsin, aklıma yatmasa bile.
I can't say it was him.
Oydu diyemem.
I can't say I don't understand where you're coming from, But it's an uneeded emotion.
Nereden geldiğini anladığımı söyleyemem ama bu gereksiz bir duygu.
Well, I'm sure it didn't help that you decked him, but we can't say right now.
Onu yere sermenin yardımı olmadığına eminim ama şu an bir şey diyemeyiz.
Well, you know, you say tomato, I say- - no, it can't wait.
Evet, bilirsin leb demeden leblebi olayı. Hayır, olmaz.
If we can't reverse the number, I've got to shut it down.
Bekle... 1208! Eğer sayıyı terse çeviremezsek, kapatmam gerekecek.
If he can't catch it, it's a sign that I shouldn't say anything.
Yakalayamazsa, söylememem gerektiğine dair bir işaret olarak algılayacağım.
i can't 15664
i can't take it anymore 303
i can't wait to see you 50
i can't talk right now 218
i can't hear you 865
i can't take it 249
i can't stand it 217
i can't believe it 1829
i can't tell you 532
i can't wait 554
i can't take it anymore 303
i can't wait to see you 50
i can't talk right now 218
i can't hear you 865
i can't take it 249
i can't stand it 217
i can't believe it 1829
i can't tell you 532
i can't wait 554
i can't see 575
i can't breathe 689
i can't sleep 442
i can't stay mad at you 19
i can't remember 638
i can't see shit 25
i can't do this anymore 331
i can't see you anymore 48
i can't help it 628
i can't explain it 227
i can't breathe 689
i can't sleep 442
i can't stay mad at you 19
i can't remember 638
i can't see shit 25
i can't do this anymore 331
i can't see you anymore 48
i can't help it 628
i can't explain it 227