I can't see shit traduction Turc
123 traduction parallèle
I can't see shit without my glasses.
Gözlüklerim olmadan göremem.
I can't see shit, can you?
Bi bok göremiyorum, ya sen?
- I can't see shit without my glasses.
- Gözlüksüz bir bok göremiyorum.
I can't see shit.
Hiçbir bok göremiyorum.
- I can't see shit!
Hiçbir şey görmüyorum!
I still can't see shit.
Hala bir şey görmüyorum.
Shit! I can't see!
Lanet olsun, göremiyorum.
I can't see shit!
Bir bok göremiyorum!
I can't see shit!
Hiçbir şey göremiyorum!
Man, I can't see shit.
Bir bok görünmüyor.
I can't see shit!
Hiçbir bok göremiyorum!
- Right. But I can't be anyplace else,'cause all I see is this shit.
Ama başka bir yerde olmam mümkün değil, çünkü tek gördüğüm bu paçavralar.
I can't see shit.
Hiçbir bok görmüyorum.
I can't see shit.
Hiçbir şey göremiyorum.
This is the only thing. See, I don't wanna sit around the rest of my life thinking about this shit. I can't do it...
Anlasana, hayatımın geri kalanında bu boku düşünerek ortalıkta dolanmak istemiyorum, bunu yapamam.
I can't see jack shit, but I can hear them to your half right!
Bi bok göremiyorum, fakat sesler senin sağından geliyor!
I'm getting to a point where I want to get my shit together... and I can't really see that ever happening with you.
Bir gelecek istiyorum ama seninle mi emin değilim.
I can't see shit.
Ben bir bok göremiyorum
I can't see shit with these glasses.
Bu gözlüklerle hiçbir bok görmüyorum.
Shit. I can't see him.
Kahretsin göremiyorum.
I can't see shit!
Pisliği göremiyorum!
I can't see shit.
Hiçbir bok göremedim.
Colonel, I can't see shit.
Yarbayım, bir bok göremiyorum.
Nah, I can't see shit.
Hayır, bir bok göremiyorum.
I walk up to the window and I look in, and it's dark as shit... because it's 3 : 00 a.m., and you can't see shit.
Pencereye doğru gittim içeriye baktım ama bir şey göremedim. Saat gecenin üçüydü ve çok karanlıktı hiçbir şey göremedim.
I don't know why the fuck, but she has a robe... and as she slipping on her robe, she turns on the light... and when she does that, and it's light on the inside... she can't see shit on the outside.
Neden bilmiyorum ama geceliğini aldı... Onu giyerken ışığı açtı... Bunu yaptığı anda içersi aydınlandı...
I can't see shit.
Hiçbir şey göremiyorum!
Me, I can't box worth a shit, see?
Bokstan hiç anlamam.
I can't see shit.
- Bir şey göremiyorum.
Okay, I can't see shit.
Tamam, ben bir şey göremiyorum.
When Jermaine's on the TV, I gotta wipe the grease off the screen. I can't see shit - Jermaine must have been on.
Pazar günü öğleden sonra!
Man, just let me talk to the boy, Marlo. See if I can't smooth this shit out.
Adamım bırak ta, Marlo ile konuşayım, Bu işi bir çözüme kavuşturayım.
It's dark, it's wet, and I can't see shit.
Karanlık, ıslak, ve ben bir bok göremiyorum.
I got an unknown number of suspects and an unknown number of hostages, and a bank, and about a million spectators, and I can't see shit inside there,
Şüphelilerin ve rehinelerin sayısını bilmiyoruz... ama binlerce izleyici var. İçeriyi göremiyorum...
- I can't see shit, Agnes.
- Ben bir bok göremiyorum, Agnes.
If you can hear me, girl, I can't see shit from where I am. I'm moving down for a better sight line.
Nerdesin, bana bir ses ver
I was a perfect gentleman last night from beginning to end but she can't see past a little bit of shit on my forehead!
Dün gece baştan sona tam bir centilmendim. Ama alnımdaki bir parça boku görmezden gelemedi.
- Doc, I can't see shit.
- Doktor, hiçbirşey göremiyorum.
I can't see shit in here.
Hiç bi bok göremiyorum burda.
Dad? - Shit, I can't see!
- Siktir, göremiyorum!
I can't see shit!
Bir halt göremiyorum ki.
There aren't any cancer cells that they can see so all this shit that I have to go through is to make sure.
Hiç kanser hücresi görememişler yani bu yaşadıklarımın hepsi kanser olmadığıma emin olmak için.
Shit I can't see anything!
Lanet olsun!
I can't see shit.
Bir şey göremiyorum.
I can't see shit in this fog.
Sisten bir bok görünmüyor ki.
- I can't fucking see shit out there!
- Dışarıda hiçbir şey göremiyorum!
I can't see shit.
Bir bok göremiyorum.
Because i look at my life, and it is surrounded by so much beauty and you can't see shit.
Çünkü benim hayatım onca güzellikle doluyken sen bir bok göremiyorsun.
Shit, I can't see the other one.
Lanet olsun, diğerini göremiyorum.
I don't know, I can't see a shit.
Bilmiyorum, bir bok görünmüyor.
Hey, don't come here to chat shit, can you not see I am busy?
Ulan, laga lugayı kes, işimiz var.
i can't 15664
i can't take it anymore 303
i can't wait to see you 50
i can't talk right now 218
i can't hear you 865
i can't take it 249
i can't stand it 217
i can't believe it 1829
i can't tell you 532
i can't wait 554
i can't take it anymore 303
i can't wait to see you 50
i can't talk right now 218
i can't hear you 865
i can't take it 249
i can't stand it 217
i can't believe it 1829
i can't tell you 532
i can't wait 554