English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I can't stay here

I can't stay here traduction Turc

938 traduction parallèle
" I can't stay here any more... i go and look for Manfeldt!
" Burada daha fazla kalamam... Ben gidip Manfeldt'i arayacağım!
Look here, I need money, or I can't stay at this hotel much longer.
Bak, paraya ihtiyacım var, yoksa daha fazla bu otelde kalamam.
I didn't call you three but now you can stay here until eleven
Sizi çağırmamıştım ama bu durumda onbire dek burada kalırsınız artık.
I can't stay here.
Burada kalamam.
I can't stay here under the circumstances.
Bu koşullarda burada kalamam.
I can't stay here!
Burada kalamam!
I can't fire Schumacher and let you stay here with his wife.
Schumacher'i kovup, karısıyla burada kalmana izin veremem.
But still, I can't stay here forever.
Fakat yine de sonsuza kadar burada kalamam.
I can't stay here!
Burada duramam!
You can rehearse all the apologies you like, but I shan't stay here to listen.
İstediğiniz kadar özür dileyin durup dinleyecek değilim.
I can't stay here any longer.
Artık burada kalamam.
If I stay around here much longer, you can't tell who's gonna be next.
Burada biraz daha kalırsam, sıradakinin kim olacağını bilemezsin.
I can't stay here very long, I've got to get back to the hotel.
Daha fazla kalamam, otele geri dönmeliyim.
I can't stay here and see him...
Artik dayanamayacagim, onun...
I can't stay here, that's all.
Burada kalamam...
- I can't stay here.
- Ben kalamam.
I've got to stay here and see if I can't stop'em till they realise what they're doing.
Kalıp ne yaptıklarının farkına varana kadar onları burada tutmam lazım.
But, Mrs. Lowood, I can't just stay on here without knowing what's happened to my sister.
Ama Bayan Lowood, ablama ne olduğunu bilmeden burada öylece kalamam.
This is not your home, and I'm afraid you can't stay here.
Burası senin evin değil ve korkarım burada kalamazsınız.
No, I can't stay here.
Hayır, burada kalamam.
I can't... I can't stay here any longer.
Yapamam daha fazla burda kalamam.
I can't stay here all my life.
Ömrümün sonuna kadar burada kalamam.
And why I feel I can't stay here.
Burada neden kalamayacağımı söylemeye çalışıyorum.
And I can't stay here any longer.
- Ve burada kalamam. - Ne?
I JUST- - WELL, YOU CAN'T STAY HERE NOW.
- Tamam, ama burada kalamazsın.
I'd stay here myself and see that you didn't get into any trouble But I can't do that So I am going to see to it that you are going to stay in this room.
İşe gitmem gerekmeseydi, evde bizzat kalıp başını belâya sokmamanı sağlardım.
- Why can't I stay here with my husband?
- Neden kocamın yanında kalamıyorum?
- I can't stay here.
- Ben burada kalamam.
I can't stay here, causing you all this trouble. I'm not complaining.
Ama burada kalıp size dert olmak istemiyorum.
Edwina, I can't stay out here any longer.
Edwina, burada daha fazla kalamam.
- I can't stay here anymore.
- Burada daha fazla kalamam.
Except I - I can't stay here any longer.
ama artık ben - burada daha fazla duramam.
You won't stay here, and I can't go with you.
Sen burada kalmazsın, ben de seninle gelemem.
I can't stay here and be humiliated.
Burada kalıp, kendimi küçük düşüremem.
- I can't stay here anymore.
- Burada daha fazla kalamıyorum.
I can't ask you to stay here, Mariko.
Senden burada kalmanı isteyemem, Mariko.
I want to be your wife but if I can't get you to leave with me, I won't stay here to become your widow.
Karın olmak istiyorum ama seni gitmeye razı edemezsem kalıp dul kalmayı bekleyecek değilim.
Is there any reason why I can't stay here?
Burada kalmak istememin bir sakıncası mı var?
I can't stay here and do nothing.
Böyle boş boş oturamam.
But I can't stay idle here.
Fakat burada aylak aylak duramam.
I don't care where she stays, but she can't stay here.
Nerede duracağı umurumda değil, ama burada duramaz.
Oh, I can't stay here tonight.
Oh, geceleyin burada kalamam.
I can't stay here alone with her.
Onunla burada yalnız kalamam.
I don't know what you mean, but you can't stay here in this house.
Ne demek istediğini anlamıyorum, fakat bu evde burada kalamazsın.
I can't stay here tonight.
Bu gece burada kalamam.
Tony, I can't stay here any longer.
Tony, daha fazla burada kalamam.
- You can't stay here, I'm sorry.
- Burada duramazsınız hanımefendi.
I CAN'T STAY HERE ALL NIGHT. I HAVE TO HAVE SOME GAS.
Arabam 500 metre kadar geride yolda kaldı.
Why you can't stay here and work with your father, I don't know.
Neden burada kalıp, babanla çalışamıyorsun, bilmiyorum.
- I'm not going out... I can't even stay here.
- Gitmiyorum dedim.
You've forgiven me, but I can't stay here unless my rights are restored :
Beni affettin, ama haklarımı geri vermeden burada kalamam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]