I can't talk right now traduction Turc
755 traduction parallèle
I can't talk about marriage right now, Luke.
Şu anda evlilikten konuşamam, Luke.
Anyway, I can't talk right now.
Neyse, şimdi konuşamayız.
Well, I can't talk right now.
Şu an konuşamam.
Tell her I can't talk to her right now.
Ona şimdi konuşamayacağımı söyle.
Please, I can't talk to Mother right now.
Annemle şu anda konuşamam.
I can't talk right now.
Şu an konuşamam.
I have some interesting information about Mexico. Il can`t talk right now.
Meksika hakkında bazı ilginç bilgilerim var... ama şimdi konuşamam.
I can't talk right now.
Şu anda konuşamıyorum.
Look, I can't talk now, all right?
Bak, şimdi konuşamam, tamam mı?
I can't talk right now.
Şu anda konuşamam.
Listen, I can't talk right now.
Bak şuan rahat konuşamıyorum.
I can't talk right now.
Şimdi konuşamayacağım.
I, uh... I just can't talk about it right now.
Ben... şu anda bu konuda konuşamam.
I'm sorry, Your Excellency, but Mr Happer can't talk right now.
Özür dilerim Ekselansları, Bay Happer şu anda sizinle görüşemeyecek.
I can't talk about it right now.
Şimdi bunun hakkında konuşamam.
I can't talk about this right now.
Şu anda bunu konuşamam.
Joan, can you hear me? Elaine, I can't talk right now.
Elaine, Şu anda konuşamam.
Look, I gotta go. I can't really talk right now. Linda's got a customer.
Gitmem lazım, Linda'nın müşterisi var, şu an konuşamam.
I can't right now... I will... soon... I can't talk anymore O.K....
Şu anda olmaz... Tamam... yakında... Kapatmam lazım, tamam mı?
- I can't talk right now, Mike.
- Şimdi açıklayamam Mike.
- Dan, I can't talk right now.
- Dan, şu an anlatamam.
I said, I can't talk to you right now.
Şu anda konuşamam dedim.
Irwin, I can't talk to you right now.
lrwin, şu anda konuşamam.
Honey, I can't talk right now.
Tatlım, şuan konuşamam.
- I can't talk right now.
- Şu anda konuşamam.
As journalists, you must appreciate that I can't talk about this right now.
Gazeteci olarak, şu an konuşamayacağımı anlayışla karşılamalısınız.
I call her once in a while but when I do, her mom or grandma say, " She can't talk right now.
Ara sıra arıyorum. Annesi veya büyükannesi " Şu anda konuşamaz. Meşgul.
Look, cisco, I can't talk about this right now, okay?
Şu anda bu konuyu konuşamam Cisco.
- James... - Listen, I really can't talk right now.
- Dinle, bundan konuşamam şimdi.
I can't talk right now.
Su anda konusamam.
I can't talk much right now, and if I sound strange, don't get alarmed.
Şu anda uzun k onuşamam ve tuhaf gelirse paniğe kapılma.
I can't talk much right now...
Şu anda uzun konuşamam...
I can't talk much right now, and if I sound strange, don't get alarmed.
Şu anda uzun konuşamam ve tuhaf gelirse paniğe kapılma.
Listen, I can't talk to you right now.
Dinle, şimdi seninle konuşamam.
Look, my children are home. I can't talk right now.
Bakın çocuklarım evde, şimdi konuşamam.
But I can't talk about that right now.
Ama şu an bunu konuşamam.
- Dad, I can't talk right now.
- Baba, şu anda konuşamam.
I can't talk right now.
Şimdi konuşamam.
I can't talk right now.
Şu anda seninle konuşamam.
No, I can't talk to you right now.
Hayır seninle konuşamam.
No, I'm sorry, I can't talk right now.
Üzgünüm şu an konuşacak vaktim yok.
Listen, Dad, I can't talk right now.
Baba, dinle, şu an seninle konuşamam.
I can't talk right now. Can I call you later?
Üzgünüm ama şu an seninle konuşamam.
- I'm sorry, I can't talk right now.
- Üzgünüm, şu anda konuşamam.
I can't really talk about it right now.
Şuan gerçekten bu konu hakkında konuşamayacağım.
You know, Trevor, I don't think that I can... talk to you right now.
Trevor, seninle şu anda konuşabileceğimi zannetmiyorum.
- I just can't really talk right now.
- Şu anda konuşamam.
I can't talk right now.
Şu anda gerçekten konuşamam.
No, I just, you know, I can't talk about anything right now.
Şu anda seninle konuşamayacağım.
Sorry I can't talk right now.
- Üzgünüm, şu anda seninle konuşamam. Acelemiz var.
I can't talk right now.
Ne buldun?