I can assure you of that traduction Turc
157 traduction parallèle
I can assure you of that.
Sizi bunu için temin edebilirim.
Oh, and she's never dared to come in the office before sir, I can assure you of that.
İş yerime asla gelmezdi.
I can assure you of that.
Sizi temin ederim.
As a fellow magician, I can assure you of that.
Dostunuz bir sihirbaz olarak, bu konuda sizi temin edebilirim.
She'll bash you a damn sight harder, I can assure you of that.
Seni temin ederim, O seni çok daha feci benzetir.
We will find him, however. I can assure you of that.
Ancak sizi temin ederim ki, biz yine de onu bulacağız.
It won't happen again, I can assure you of that.
Seni temin ederim, bu bir daha olmayacak.
Poorest lemon ranch in California, I can assure you of that.
Kaliforniyadaki en zavallı limon çitliği.Buna garanti verebilirim.
I can assure you of that.
Temin ederim ki yapamazsın.
We're the good guys, Mr. Maurer, I can assure you of that.
Biz iyi adamlarız, Bay Maurer. Sizi bu konuda temin ederim.
I can assure you of that.
Edeceğime emin olabilirsin.
This, you will not have heard, I can assure you of that.
Ama bunu siz duymamışsınızdır. Bu konuda sizi temin ederim...
And there was absolutely no penetration, I can assure you of that.
Ve kesinlikle içime girmedi. Bundan emin olabilirsin.
I can assure you of that.
Bundan emin olabilirsin.
I can assure you of that.
Hiç şüphen olmasın.
And I can assure you, Mr. Henriot, that the entire personnel of Henriot Co lingerie dealer... on whose behalf I am speaking are proud of this award in recognition of your courageous efforts.
Sizi temin ederim ki Bay Henriot, Henriot firmasının tüm çalışanları ve adına konuştuğum iç çamaşırı satıcıları olarak yürek dolu çabalarınızın takdir edilmesi baabında bu ödülü vermekten dolayı büyük onur duyuyoruz.
Oh, I'm not going to bother you with the contents now, but I can assure you that it is not the note of a woman... who intends to drown herself that same night.
Ah, yazdıklarıyla canınızı sıkmayacağım şimdi ama emin olun ki, aynı gece kendini boğmaya niyetli bir kadının mesajı değil bu.
I don't know what the difficulty is but I can assure you, that the word "impossible" is not in the vocabulary of Matuschek and Company.
Sorun ne bilmiyorum ama sizi temin ederim ki "imkansız" kelimesi Matuschek ve Ortakları'nın sözlüğünde bulunmaz.
I can assure you that, contrary to what is supposed, and to what he may have told you, that young man is certainly not one of his country's enemies.
Sizi temin ederim ki, ne düşünüyorsanız ve o size her ne anlattıysa, bunun tam tersi. Bu genç adam kesinlikle bu ülkenin düşmanlarında biri değil.
I have had the opportunity of observing Madam Curie very closely and I can assure you, gentlemen that she is remarkable scientist as scrupulous as she is brilliant and furthermore...
Madam Curie'yi çok yakından tanıma fırsatım oldu ve bayım sizi temin ederim ki o olağanüstü bir bilim insanı, zeki olduğu kadar titiz ve daha fazlası...
In fact, I can assure you beyond a shadow of doubt that your wife hasn't crossed the border by car, by rail or by air
Garanti edebilirim ki, hanımefendi sınırı geçmedi. Arabayla, gemiyle, trenle veya uçakla herhangi bir ülkeye gitmedi.
I don't know what sort of relationship you and this woman have had....... but I can assure you that my men are prepared to move against the enemy at daybreak.
Bu kadınla ne tür ilişkinin olduğunu bilmiyorum... Ama eminim çok detaylıdır..
Well, I can assure you that none of our customers have ever come back with a complaint about the comfort of our coffins.
- Tabii, ve hayatımın geri kalanını hapiste yaşarım. Buraya geçin. Bedeninize göre mi bir bakın.
I can assure you that if Mr. Haynes had brought up... the subject of a coed school... it would have been turned down flat.
Sizi temin edebilirim ki, eğer Bay Haynes karma okul konusunu gündeme getirseydi, hiç tartışılmadan reddedilirdi.
I can assure you that I had the purest of motives.
Sizi temin ederim, ben dürtülerimde oldukça safım.
I can assure you that a few of Clo's clients feel better since he's dead.
Artık işime geri dönebilirim. Selam. Clo'nun müşterilerinden bazılarının katil öldüğünden beri daha iyi hissettiğinden eminim.
But I can assure you that the hunting was no choice of mine.
Fakat seni temin ederim ki peşine düşmek benim tercihim değildi.
But I can assure that in this matter, as you know, my government will abide by the decisions of the Potsdam Conference.
Fakat bu konuda sizi temin edebilirim ki hükümetim Potsdam Konferansı kararlarına sadık kalacaktır.
Master Jacques, you can assure him that if he grants me Marianne he will always find me the most submissive of men and that I shall never do anything contrary to his pleasure.
Jacques Usta, ona de ki eğer Marianne'ı bana vermeyi kabul ederse, beni dünyanın en itaatkar insanı olarak görecek karşısında ; onun isteği dışında tek bir şey yapmayacağım.
As of yet we've seen none of it. Professor Monroe, I can assure you... that they know exactly what they want.
Profesör Monroe, şuna inanıyorum ki gerçekten ne istediklerini biliyorlardı.
I can assure you that in the five years I've been running this place there've only been two other occasions when customers complained of...
Bu yeri beş yıldır ben işletirim, daha önce sadece iki kez... yemekten böcek çıktığı konusunda...
As president of Planet Spaceball, I can assure both you and your viewers that there's absolutely no air shortage whatsoever.
Spaceball'un Başkanı olarak, Hepinizi temin ederim ki kesinlikle hava kesintisi söz konusu değildir.
I can assure you that there were many times in the course of the evening I wished I could have invented some excuse to leave.
Sizi temin ederim ki akşam boyunca bir bahane bulup da oradan gitmeyi temenni edip durdum.
I can assure you, Mr Smear, that sexual reproduction has been part of the biology syllabus for many years.
Emin olabilirsiniz Bay Smear, üreme yıllardır biyoloji müfredatında var.
But I do know that I can assure you that my piece of it is gonna work, and it won't fail because of me.
Ama size bu işin benim görevim olan kısmını yapacağım konusunda güvence verebilirim bu işte benim yüzümden çuvallamayacağız.
I can assure you that we will take no part in the kidnapping of a foreign national.
Yabancı uyruklu birinin kaçırılmasında rol üstlenmeyeceğimizi sizi temin ederim.
Then I can assure you that our relations were always and entirely those of an employer that awards a young lady whom he never conversed with or even saw save when she was in the company of his children.
Sizi temin ederim ki aramızdaki ilişki bir iş verenin, hiç ters düşmediği çalışanını ödüllendirmesidir. Çocuklarım yanındayken bile.
That's something I can assure you of.
Size bunu garanti ederim.
Oh, ye Pacey of little faith. I can assure you, as a former Minuteman myself that this season will be a winning one.
Oh, evet, güvensiz Pacey. Eski bir Minuteman olarak seni temin ederim ki bu seferki kazanılan bir sezon olacak.
And ladies, I have so much cash in my pocket that I can assure you that the three of us will be out of here on our hands and knees come sunrise tomorrow morning.
Ve bayanlar, cebim parayla dolup taşıyor. Bu yüzden üçümüzün buradan yarın sabah... ellerimiz ve dizlerimiz üzerinde ayrılacağını garanti ediyorum.
But I can assure you that the people of this town don't agree with you!
Ama sizi temin ederim ki bu kasabanın sakinleri sizinle hemfikir değil!
But I can assure you all that the power of three is indeed extinct.
Ama hepinizi temin ederim ki üçlünün gücü hakikaten tükendi.
Now, I can assure you that all of his statements are nothing more than the ramblings of a lunatic and in no way are indicative of the feelings of my otherwise amazing staff.
Söylediği her şeyin kaçık birinin saçmalıkları olduğunu garanti ederim. Ve hiçbir şekilde personelin geri kalanının hislerine tercüman olmuyor.
I can't go into details for reasons of national security, but I can assure you all that any evidence pointing to the colonel as my would - be assassin was simply part of the operation.
Ulusal güvenlik nedeniyle detaylara giremeyeceğim, ancak hepinizi temin ederim ki benim suikatstçim olarak Albay'ı suçlu gösteren her kanıt sadece bu operasyonun basit bir parçasıydı.
THAT IMPLIES YOU COVERED UP THE MURDER OF A YOUNG GAY MAN. KELLY, I CAN ASSURE YOU,
Kelly, seni temin ederim ki söylenenler gerçeklerin yanından bile geçmiyor.
I'd just like to assure all of you that we are running down every lead and that if anyone has any information that you think can help please feel free to come forward.
Yardımı olabileceğini düşündüğünüz herhangi bir bilgi varsa öne çıkmaktan lütfen korkmayın. Teşekkürler. - Sayın Belediye başkanı bir soru.
I can assure you, Major Bat Guano - if that is indeed your name - if you don't put that gun away and stop this nonsense the court inquiry is gonna come down on you like a ton of bricks.
Sizi temin ederim ki Binbaşı Bat Guano... Tabii adınız gerçekten buysa... O silahı bırakıp bu saçmalığı kesmezseniz soruşturma mahkemesi sizi en sert şekilde cezalandıracaktır.
All I can do is apologize and assure you that such an inexcusable lapse of forensic protocol will never happen again.
Bütün yapabileceğim özür dilemek ve adli protokoldeki bu affedilmez hatanın bir daha olmayacağına söz vermek.
I can assure you that for many thousands of years, we have lived here in peace.
Sizi temin ederim, binlerce yıldır burada huzur içinde yaşadık.
Well, I can assure you he did not learn that kind of crass behavior from me.
Sizi temin ederim ki bu tür kaba davranışları benden öğrenmiyor.
But, be that as it may... and wishing Joanie Godspeed... this congregation gathers so that I can assure each of you... that our operation here at the Bella Union... is organised exactly... to capitalise on what this camp is ready for... and for what it's going to become.
Ama, öyle de olsa... Joanie'nin işlerinin rast gitmesini dileyerek... sizi buraya topladım, çünkü her birinizin... Bella Union'daki işimizin... tam olarak kampın hazır olduğu... ve gelecekte ulaşacağı noktadan yararlanmak üzere... düzenlendiğini bilmenizi istedim.