I can do this all day traduction Turc
69 traduction parallèle
If I want to I can do this all day long.
İstersem bunu tüm gün yapabilirim.
I can do this all day long.
Bunu tüm gün yapabilirim.
I can do this all day long.
Bunu bütün gün yapıyorum.
Oh, I can do this all day.
Tüm gün olabilir.
I can do this all day, not that I want to.
Bunu bütün gün yapabilirim, istediğimden değil tabi...
Hey, I can do this all day.
Hey, bunu tüm gün yapabilirim
I can do this all day.
Bunu tüm gün yapabilirim.
I can do this all day.
- Bunu, bütün gün yapabilirim.
I can do this all day.
Bütün gün yapabilirim bunu.
I can do this all day and all night.
Bunu bütün gün yapabilirim.
Look, I can do this all day.
Bunu bütün gün yapabilirim.
I have three brothers and two sisters, Sheldon- - I can do this all day.
Üç erkek iki de kız kardeşim var Sheldon, bütün gün devam edebilirim buna.
Art, I can do this all day long.
Art, bunu tum gun boyunca yapabilirim.
I can do this all day.
Bütün gün bunu yapabilirim.
I can do this all day.
Buna bütün gün devam edebilirim.
Yeah, I can do this all day, and so can Tuck.
Evet, bütün gün bunu konuşabilirim. Tuck da öyle.
- I can do this all day!
- Bunu bütün gün sürdürebiliriz.
I can do this all day.
Bunu tüm gün boyunca sürdürebilirim.
- Upside of not being able to feel... I can do this all day.
Acı hissetmediğim sürece bunu tüm gün devam edebilirim.
I can do this all day.
Bunu bütün gün yapabilirim.
Look at this, Winston, I can do this all day, man.
Baksana Winston. Sabaha kadar yaparım bunu.
- All day. I can do this all day, Winston.
- Sabaha kadar yaparım bunu Winston.
I can do this all day!
Sabaha kadar!
I can do this all day, big boy. Come on!
Bunu bütün gün yapabilirim koca oğlan.
I can do this all day!
Bunu tüm gün yapabilirim.
I can do this all day.
Buna tüm gün devam edebilirim.
I can do this all day.
- Bunu bütün gün yapabilirim.
I can do this all day.
Bütün gün yapabilirim.
I can do this all day.
Bunu gün boyunca sürdürebilirim.
I can do this all day,'cause you know what?
Bunu bütün gün yapabilirim, neden biliyor musun?
[laughs] I can do this all day.
Bunu tüm gün yapabilirim.
I can do this all day, Stuart.
Buna bütün gün devam edebiliriz, Stuart.
I can do this all day, Batman.
Bunu bütün gün yapabilirim Batman.
I can do this all day, green.
Bunu tüm gün boyunca yapabilirim, yeşil.
I can do this all day long.
Bunu bütün gün sürdürebilirim.
I can do this all day, Cap.
Bunu tüm gün yapabilirim, Cap.
I can do this all day, Krabs.
Bunu bütün gün yapabilirim Yengeç.
- I can do this all day, pal.
- Bunu tüm gün yapabilirim, dostum.
Great. I can do this all day.
- Güzel, bunu bütün gün yapabilirim.
But I'll tell you something, if it's got anything... anything at all... I will do whatever I can to push it... to shove it, to move it out... because I cannot live this way, Jake, a day longer... a moment longer than I absolutely have to.
Ama sana bir şey söyleyeyim, eğer herhangi bir şey varsa bunun peşinden gitmek başkalarına göstermek, yayınlamak için elimden ne gelirse yaparım çünkü bu şekilde bir gün daha yaşayamam Jake bir an bile, o zaman kesinlikle bunu yaparım.
This town... this town, you know, all- - all I want to do... is go some place where I can tell night from day, where they've got clocks on the walls.
Bu şehir, bu şehir biliyor musun? Tek yapmak istediğim geceyle gündüzü ayırabileceğim... ....duvarlarında saatler olan bir yere gitmek.
I know, I know, and I regret that bit of it, but I'm afraid all you can do is go back in there and say that you're having to leave, and that this will be the last day.
Biliyorum. Biliyorum, gerçekten üzgünüm ama korkarım tek yapabileceğin oraya dönüp, gitmek zorunda kaldığını ve bunun son günün olduğunu söylemen.
I'll ask you for help, the day will restart... and we can do this crazy dance all over again.
Yardım isterim, gün yeniden başlar bu delice dansı en baştan yaparız.
Listen, we can drive around all day. I don't believe you can do this.
Bak, bütün gün boyunca yola devam edebiliriz, ama yapabileceğine inanmıyorum.
I can do this shit all day.
Bütün gün bunu yapabilirim.
I can do this all day. Can you?
Sen yapabilir misin?
We can do this all day long, but I know you stuck that thing in Buckley's door.
Buna bütün gün devam edebiliriz ama o şeyi Buckley'in kapısına senin sapladığını biliyorum.
You and I'll talk about your regiment. This is fine. You can do this all day.
Her gün yaptığın şeyleri biraz kısman gerekiyor ama bu eğlenceli bunu yapmana bayılıyorum yeter ki konuşma
I do not know if all this will work, and if I can become American one day.
Tüm bunlar işe yarar da günün birinde Amerikalı olur muyum biliyorum.
We can do this all day long for all I care.
Seni eşek sudan gelinceye kadar dövebiliriz.
I go to work all day, I've been out all day and when all you have to do is to lay around in this big house and live easy and at least you can have my meal on time.
Tüm gün işteydim. Tüm gün dışarıdaydım. Sen ise bütün gün evde dolanıp keyif çattın.