English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I can do what i want

I can do what i want traduction Turc

692 traduction parallèle
Anywhere, Mom, just where I can do what I want to.
Herhangi bir yere, anne, yapmak istediğim şeyi yapabileceğim bir yere.
I can do what I want with it.
İstediğimi yaparım.
I can do what I want with it.
Onunla istediğimi yapabilirim.
Excuse me, Madam, but I am adult. I can do what I want.
Pardon bayan, ama istediğimi yapacak yaştayım.
Oh, I can do what I want.
Benim için gayet uygun.
I can do what I want.
İstediğimi yapabilirim.
I can do what I want with it, right?
Ne istersem yaparım, öyle mi?
I can do what I want all day, but at 8 : 00 p.m. It's all over.
Bütün gün istediğimi yapabilirim ama saat 8 oldu. Her şey bitti.
They always show up out of nowhere to tell me what they want me to know and they keep coming around me until I do what they want me to do and torment me to the point where I can't even get any sleep.
Durup dururken oraya çıkıyorlar. Gerekli şeyi söyledikten sonra istediklerini yapana kadar karşıma çıkıp bana eziyet ediyorlar.
You're going to disappear the moment I touch you. I can't do what you want me to do for you.
Sana dokunursam gitmek zorunda kalırsın, istediğini sana vermeyeceğim.
As you know, i can't discuss with you what happened on the jury... but i do want to tell you... is muriel heatherly still playing the lead with you?
Bildiğiniz gibi, Jüride olanları sizinle konuşamam. Ama söylemek istediğim bir şey var. Muriel Heatherly sizinle hâlâ başrolü mü paylaşıyor?
I'll do what I want. Understand?
Canım ne isterse yaparım, senin gibi!
What'll you do about food? I can always ring down to the restaurant if I want any later on.
İstersem aşağıdaki lokantayı arayabilirim.
I want to hear his confession... and do what I can to comfort his soul.
Onun günah çıkartmasını istiyorum. Ruhunu rahatlatmak istiyorum.
It's my ration, I can do with it what I want.
Bu benin hakkım onunla ne istesem yaparım.
I want to help you, but I don't know what I can do.
Yardım etmek isterim, ama ne yapacağımı bilmiyorum.
I didn't want it to happen but... there's nothing a guy can do about the real McCoy, and that's what this is.
Böyle olmasını istemedim ama buna karşı koyabilecek tek bir adam dahi yoktur. Olanlar bundan ibaret.
Now, I want you to get yourself something to eat, and I'll go and see what I can do for you with Mr. Corvier.
Şimdi bir şeyler yemeni istiyorum. Ben de Bay Corvier'e gidip senin için ne yapabileceğine bakayım.
All I want is a chance to show what I can do.
Tek istediğim bir şans.
I found out that you can't always do or say what you want to. That is unless your father lets you.
Baban izin vermedikçe dilediğini her zaman yapamaz ve söyleyemezsin.
Breaking your heart, trying to do for yourself and Susie... what I want to do for you, what I finally can do for you.
Kalbin kırılıyor, kendin ve Susie için bir şeyler yapmaya çalışıyorsun sizin için bir şeyler yapmak istiyorum.
Or do you want what I can give you as a man?
Ya da erkek olarak sana verebileceğim şeyi mi istersin?
- I'll do what I want.
Canımın istediğini!
I want to see what you can do without me!
Bensiz nasıl edeceğini görmek istiyorum.
- What do you want? Can't you see I have customers?
Görmüyor musun, müşterim var!
Certainly not, sir, but I can make no plans... until I know what you want to do with the palace.
Kesinlikle yok efendim, ama siz burası ile ne yapacağınıza karar verene kadar başka bir işe bakmayacağım.
I want your people now to consider what we do if we can't shoot them down.
Eğer düşüremezsek ne yapabiliriz, düşünmenizi istiyorum.
You know what I say? We can do whatever we want.
Bence, istediğimizi yapabiliriz.
I can see what lies ahead. It'll amuse you. What more do you want out of life.
Sana, içinde yaşadığın şu güzel anlar ve geleceğin hakkında birşeyler söylemek isterim.
I just want to show this whole stinkin'town just what I can do to them two.
Sadece bunu bütün kasabanın görmesini istiyorum. O ikisi için ne yapabilirim.
I want to see what the book can do.
- Evet. Kitaba bağlı kalarak neler yapabileceğini görmek istiyorum.
What do you want me to tell them, "I can't get back in the car with you"?
Ne yani, onlara "sizinle arabaya binemem" mi diyeyim?
I can't stop you if that's what you want to do.
Yapmak istediğiniz buysa eğer, sizi yolunuzdan çeviremem.
I don't want to be a pest, but you know what wet glasses do.
Canınızı sıkmak istemem ama, ıslak bardakların ne yaptığını bilirsiniz.
I want to see what you can do... you were talking before, there were fifty of you, you needed fifty of you!
Neler yapabileceğinizi görelim... daha önce dediğim gibi, elli kişi, sizin gibi elli kişi lazım!
You'll get everything I can tell you, but when there is nothing, what do you want me to say?
Size söyleyebileceğim bir şey yok. Ne söylememi istiyorsunuz?
Want to do what I'd call an "All-You - Can-Grab Gold Plucking?"
Söylemek istediğim altının hepsine siz mi el koyacaksınız?
I would have liked to be in the army but you can't always do what you want.
Her zaman orduda olmak istedim fakat her zaman her istediğini yapamıyorsun.
I mean, you do what you want, you go where you like with anybody you please.
Demek istediğim, istediğini yaparsın, canının istediğiyle, istediğin yere gidersin.
Anyone can tell what he desires most, but what I want you to do is, go to his house.
Onun en çok arzuladı şeyi tahmin etmek zor değil ama senden istediğim şey, onun evine gitmen.
I don't want any elder telling me what I can't do.
Yaşlı bir bunağın bana ne yapamayacağını söylemesine ihtiyacım yok.
You can do what you want, as long as I may do the same.
Evet, ben de aynısını yaptığım sürece istediğini yapabilirsin.
I don't want to harp on unpleasant matters but you do know what can happen to him if he's taken.
Tatsız meselelerin üzerinde durmak istemem... ama eğer yakalanırsa ona neler olacağını siz de biliyorsunuz.
I don't want you to leave here without realizing what I can do for your car.
Arabanıza neler yapabileceğimi dinlemeden gitmeyin.
I mean... I believe you could kill me right now, and if that's what you want to do... then go ahead... but you've got enough heat on you already, and we can help you.
Yani eminim beni şu an öldürebilirsin ve eğer yapmak istediğin buysa o zaman durma ama zaten başın yeterince belada ve biz sana yardım edebiliriz.
I want to see what you can do, how far along you are.
Neler yapabileceğini görmek istiyorum.
I want to demonstrate to you what this animal can really do!
Sizlere bu hayvanın neler yapabileceğini göstermek istiyorum!
And I can't get a job teaching anymore, and I don't know what I want to do.
Ve bir öğreticilik işi daha yapamazdım, ne yapmak istediğimi bilmiyordum.
What do you want? - "Can I have some chocolate cake?"
Ne istemiştin? "Çikolatalı kek."
I'll do what I want to do, see whoever I want to see.
Canımın istediğini yaparım, kimle çıkarsam çıkarım.
I want to believe you, John, I do, really, but I can't argue with what the police is saying.
Sana inanmak istiyorum John, gerçekten, fakat polisin söylediği şeyler çok açık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]