I can help you with that traduction Turc
636 traduction parallèle
I can help you with that.
Sana bu konuda yardım edebilirim.
I can help you with that.
Size yardım edebilirim.
I think I can help you with that.
Sanırım bu konuda size yardım edebilirim.
If you wanna go co-op, I can help you with that too.
Kooperatif istersen, onda da yardımcı olurum.
I think I can help you with that.
Sanırım bu konuda ben yardımcı olabilirim.
Well, I can help you with that.
Pekala, beni takip edin.
If you're set on divorce, I can help you with that, but it's gonna take an emotional toll.
Eğer boşunma yolundaysan, sana yardım edebilirim. ama duygusal çöküntü olacak.
- I can help you with that.
- Sana yardım edebilirim.
If you help me, I will help you expand Kingdom's business in Shanghai by providing you with Sejin's support. I will give you the wings so that you can fly.
Bana yardım edersen, Krallık'ın Şangay'daki işini Sejin desteği vererek genişletmene yardımcı olacağım.
Can I help you with any of that business?
Sana yardım edebilir miyim?
With Oscar's help, I can let it be known your script wasn't worth shooting and that you were in no condition to shoot it
Oscar'ın yardımıyla, senaryonun kötü ve seninde çekim yapamaz durumda olduğunu söyleyebilirim.
I'm stuck with that Farrington woman. Can you help me out?
Şu Farrington denilen kadın sülük gibi yapıştı.
Can I help you with that?
Size yardımcı olabilir miyim?
- Can I help you with that?
- Bu konuda yardımcı olabilir miyim?
- Carol? Can I help you with that?
- Carol, yardım edeyim mi?
I should like to meet Avdotya Romanovna in your presence, explain to her that she can expect nothing good from this fellow, and with my apologies offer her 10,000 rubles, to help make the break easier. You're out ofyour mind.
Avdotya Romanovna ile sizin nezaretinizde buluşarak bu adamdan kendisine bir hayır gelmeyeceğini açıklamak ve özür dileyip, ayrılığı kolaylaştırmak için 10 bin ruble teklif etmek istiyorum.
- Can I help you with that?
- Yardım edebilir miyim?
Can I help you with that?
Yardım edeyim mi?
I'd like to help you in every way I can, Mrs. Bland... but I have to be sure that you're going to comply with all of the bank's wishes.
Size her şekilde yardımcı olmak isterim Bayan Bland ama sizin de bankamızın tüm şartlarını yerine getirdiğinizden emin olmalıyım.
- Hey, can I help you with that?
- Yardım edeyim mi?
You know, Sam... I can't help but noticing that Bambi wasn't the same little deer that you left here with on Friday.
Aslında Sam... Cuma günü buradan ayrıldığın kişi ile Bambi'nin aynı kişi olmadığı dikkatimden kaçmadı.
The day that you graduate, the minute you get your M.D., I'll marry you, and I'll help you, and I'll be with you as much as I can until then.
Mezun olduğun gün doktor ünvanını kazandığın an seninle evleneceğim. Sana yardım edip, yanında olacağım... gücümün yettiğince.
I'm sorry, I can't help you with that.
Özür dilerim, size bu konuda yardımcı olamam.
Well, I can't help you with that, pal, but thanks for sharing.
Yardım edemem ama paylaştığın için teşekkürler.
I can't help you with that.
Sana bu şekilde yardım edemem.
- Can I help you with that?
Ya sen? - Size yardım edeyim mi?
Can I help you with that?
Sana yardımcı olabilir miyim?
I'M SAMMY PERKINS. CAN I HELP YOU WITH THAT?
Yardım edebilir miyim?
I can give you something that should help with the pain.
Ağrıyı geçirebilecek bir şey verebilirim.
Well, officially, I ain't supposed to help you... until it's been 48 hours... but I can see that a minute is like an hour with you folks... so, Russell, get the maps out of the back... would you, please?
Pekala yasal olarak size yardım edemeyiz... henüz 48 saat olmamış... ama bir dakikanın sizin için bir saat olduğunun farkındayım... Pekala Russell, arkadan haritayı... getirir misiniz, lütfen?
That's something I can't help you with.
Bu konuda size yardım edemem.
- I'm sorry. That's all I can help you with.
- Özür dilerim ama yardımcı olamayacağım.
I know that, beetle brain, but it's common knowledge that if you tongue kiss a boy, he'll automatically think you'll do the deed with him, they can't help it, they are driven, it's the male curse!
Bunu biliyorum. Ama şu da bilinir ki, bir oğlanı dilinle öpersen otomatik olarak onunla imzayı atacağını düşünür. Buna engel olamazlar.
Hi, can I help you with that?
Selam, ben yardımcı olabilir miyim?
Can I help you with that?
Sana nasıl yardım edebilirim?
And if you can't get it together to get that help I can't be with you.
Ve kendini toparlayıp bu yardımı almazsan seninle birlikte olamam.
I want to give you the opportunity to answer that question here today..... so I can help our good chairman here..... to get on with this proceeding.
Bugün, burada, bu soruyu cevaplamanız için size bir şans vermek niyetindeyim, böylece... burada bulunan üyelerimiz... bu süreci devam ettirebilsinler.
I... I can't help you with that.
Ben bu konuda size yardımcı olamam.
Can I help you with that, ma'am?
- Size yardım edeyim mi efendim?
Can I help you with that?
Yardım edebilir miyim?
I can't help you with that.
Bunda sana yardım edemem.
Can I help you with that?
Sana yardımcı olabilirmiyim?
- Look, that's fascinating. I don't mean to be rude, but... I'm really busy here so if I can help you with anything..
- Bak, bu çok ilginç. kırıcı olmak istemem, ama... burada gerçekten meşgulum yani eğer bir şekilde sana yardım edebileceksem..
I think Miss Knight can help you out with that.
Bayan Knight size yardımcı olur.
Look, maybe you can help me because it's important that I get in touch with him.
Bakın, belki yardımcı olabilirsiniz. Bu sabah onunla görüşmem çok önemli.
I can't help you with that.
Bu konuda elimden bir şey gelmez.
I can't help you with that, but I'll bring a new unit by tomorrow.
Bu konuda yardım edemem, ama yarın yeni bir ünite getiririm.
I'm also aware that I can help you with my review in the magazine.
Ayrıca dergiye yazacağım eleştirinin sana yardımcı olabileceğinin de farkındayım.
I can't help you with that.
Bununla sana yardım edemem.
You see, I'm an addict... and I'm hoping that with all of your help... maybe I can take some control over my life.
Ben bir bağımlıyım... ve umarım sizlerin yardımlarıyla... hayatımın kontrolünü elime alabileceğim.
You may be having a problem I can help you with. If I can do it, that will make me happy.
Yapabileceğim bir şey varsa elimden geleni yaparım.