English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I didn't want to do it

I didn't want to do it traduction Turc

321 traduction parallèle
- President Joo asked you to do that? - I didn't want to do it either.
Ben de çok isteyerek yapmadım yani.
Do you want me to burn for a job I didn't do?
Yok. Yapmadýđým bir iţ için ceza çekmemi mi istiyorsun?
I didn't want to do it, but I was afraid of him.
Yapmak istemedim ama ondan korkuyordum.
But, Professor Frisbee, I didn't want to do it anyway.
- Profesör, ben bunu yapmak istemiyorum.
I didn't want it to happen but... there's nothing a guy can do about the real McCoy, and that's what this is.
Böyle olmasını istemedim ama buna karşı koyabilecek tek bir adam dahi yoktur. Olanlar bundan ibaret.
Well, I had to do it. I didn't want those other guys to think I was scared.
Ötekilerin korkak olduğumu düşünmelerini istemiyorum.
- I didn't want to do it.
- Yapmak istemiyordum.
- What do you use it for? - I'd make it into a great flat but Father didn't want to hear it.
Güzel bir garsoniyere çevirmek isterim ama babam izin vermiyor.
I mean, I didn't want anything to do with it right from the start.
- Hayır. Başından beri benim bu işle bir alakam yok.
I... didn't want to have anything to do with it.
Ben bir şey yapmak istememiştim.
I'm sorry, grandfather, I didn't want to do it, but whenever I look at that picture, I feel something inside...
Özür dilerim, büyükbaba. Böyle yapmak istemezdim ama... Ne zaman bu resme baksam, içimde bir şeyler hissediyorum.
- I didn't want to do it.
- Yapmak istememiştim.
I didn't want to do it to you.
Sana onları yapmak istemezdim.
You want me to say whether I did or I didn't do it?
Onu öldürüp öldürmediğimi mi söylememi istiyorsun?
I didn't want to do it.
Bunu yapmak istemedim.
- I said I didn't want to do it.
- Ben bunu zaten istemiyordum.
I think it might've been nice if you'd told me you didn't want to do it, eh?
Sanırım bana söyleseydin daha iyi olurdu... Bunu yapmak istemediğini...
I didn't want to do this until it was absolutely necessary, but, uh, sit down.
Gerçekten mecbur kalmasaydım bunu yapmak istemezdim. Neyse, otur.
I didn't want to have anything to do with it, but he said if I didn't pose for those patty-cake pictures,
Buna dahil olmak istemezdim, ama o resimleri çektirmezsem...
I didn't want to do it, but it's the measure of last resort.
burada oturmamızın ihtimali yok.
I didn't want to do it this way.
Bu şekilde yapmak istemezdim.
Listen, Rog, I had to talk to you about something, and I didn't want to do it in front of the rest of the team.
Senle konuşmak istediğim bir konu var Bunu takımın geri kalanı için yapmak istemezdim.
I DON'T WANT ANYBODY TO SAY THAT RENO CREBIS DIDN'T HAVE THE BALLS TO DO IT.
Arkamdan kimse Reno Crevis'in tetiği çekecek cesareti yoktu desin istemiyorum.
I didn't want to do it!
Bunu yapmak istemedim!
I didn't want to do it.
Bunu yapmak istemiyordum.
I didn't want to steal it, but I do have my pride.
Onu çalmak istemedim, ama gururum var.
Not to mention the fact that she didn't even want Wayne anymore, which I suppose technically makes him another sloppy seconds as far as my track record is concerned, but do you see me getting all hot and sweaty under the brassiere because of it?
Wayne'i artık istemediğini söylemeye bile gerek yok ki, bu durumda, teknik olarak benim geçmişim göz önüne alınırsa, bu onu da bir ikinci el yapar ama bu yüzden benim tepemin attığını görüyor musun?
I didn't want them to do it.
Onu yapmalarını istemiyordum.
Now, I didn't want to do this, but it's part of the assignment.
Bunu yapmak istemiyordum ama bu da ödevin bir parçası.
I didn't want to do it.
Yapmak istememiştim.
I didn't want to do it.
Ben bunu yapmak istemiyordum.
I just want you to tell me you believe I didn't do it.
Senden tek duymak istediğim benim masum olduğuma inandığını söylemen.
I didn't want to do it.
Bunu yapmak istememiştim.
I didn't want to do it.
Hiç yapmak istemiyordum.
Of course I didn't want to do it!
Elbette bunu yapmak istemedim.
I want to give it a little longer, but the surfactant didn't do much.
Biraz daha beklemek istiyorum, ama surfaktant işe yaramadı.
I didn't want to do this before you described it.
Sen bunu anlatmadan önce, bunu yapmak istemiyordum.
I want you to know I do deserve the job, even though I didn't earn it honestly.
Onu hakkıyla kazanmış olmasam da.
I told you I didn't want to be setup, but you had to go ahead and do it anyway, huh?
Bir buluşma istemiyorum demiştim ama sen yine de bildiğini okumak zorundasın değil mi?
You know, all I wanted... was for him to want to do it right, and he didn't.
Bütün istediğim düzgün yapmasıydı ama yapmadı.
I didn't want to do this. But it's time I told you how your parents died.
Bunu yapmak istemezdim ama ailenin nasıI öldüğünü artık anlatmalıyım.
You could do it that way. I didn't want to do this at all, but...
Öyle yapabilir misin?
I didn't really want to do it, but two of my relatives need flats urgently.
Gönlüm razı değil ama acil bir durum çıktı.
Mama - it may sound cross - as I didn't ask for and don't want any more than my allowance, I shan't answer questions as to what I do with it.
Anne - söylediğim hoş olmayabilir - senden bir şey istemedim ve daha fazla para da istemiyorum u yüzden bu soruyu cevaplandırmayacağım.
I could do it in an easy way by walking across the road, but I didn't want to do that.
Yolu uzatıp geçmekten daha kolay olan bir şey yapmam gerekiyordu, ama bunu istemedim.
I always do a summer course, and when they said it was here,... I didn't want to come.
Her zaman yaz çalışması yaparım ve bu yaz burada olduğunu söylediklerinde gelmek istemedim.
I didn't want him to do it to me.
Bana yapmasından korktum.
and I didn't want to do it with dirty hands.
Kirli ellerle yapmak istemedim.
Miss Malena, this heart of mine, on fire, has written so many letters, and if I didn't have the courage to send them to you, it was only because I didn't want to do you harm.
Bayan Malena, ateşler içerisinde yanan gönlüm, şimdiye kadar çok mektup yazdı, ve eğer bunları size yollayamasaydım, bunun tek nedeni sizi incitmek istemeyişim olurdu..
But I thought you didn't want to do it.
Ama o işi yapmak istemediğini sanıyordum.
I didn't want to do it or even want to read it because I'd been doing rawhide day in and day out for tbe last two or tbree years.
Yapmak istemedim, okumak bile istemedim... çünkü son iki üç yıldır her gün Sığır Derisi'nde oynamıştım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]