I didn't want to wake you up traduction Turc
58 traduction parallèle
I didn't want to wake you up.
Seni uyandırmak istemedim.
Well, I didn't want you to wake up and be sorry that I was there.
Seni uyandırmak istemedim ve orda olduğum için de üzgündüm.
I didn't want to wake you up in the middle of the night.
Seni gecenin köründe uyandırmak istemedim.
- I guess they didn't want to wake you up - if nothing actually happened.
Önemli bir şey olmadığı için sizi uyandırmak istememişlerdir herhalde.
So I didn't want to wake you up.
Ben de seni uyandırmak istemedim.
You looked so beautiful, I didn't, uh want to wake you up.
O kadar güzel görünüyordun ki, uyandırmak istemedim.
I was gonna call, but I didn't want to wake you up.
Arayacaktım ama sonra seni uyandırmak istemedim.
I tried to wake you up, but you didn't want to,
Seni uyandırmaya çalıştım ama kalkmak istemedin.
I'm sorry I left without saying goodbye, but I didn't want to wake you up.
Hoşçakal demeden gittiğim için üzgünüm ama seni uyandırmak istemedim.
You looked so sweet sleeping that I didn't want to wake you up.
Uyurken öyle tatlıydın ki uyandırmak istemedim.
Now, the kids were up... and I didn't want them to wake you... so I took'em out for some ice cream.
Çocuklar uyanmıştı ve seni uyandırsınlar istemedim. Ben de onları dondurma almaya götürdüm.
Cal, I really didn't want to wake you up.
Cal, gerçekten uyandırmak istememiştim.
PS : You were sleeping so peacefully I didn't want to wake you up!
Mışıl mışıl uyuyordu, seni uyandırmak istemedim!
" I didn't want to wake you up.
Seni uyandırmak istemedim
Some mornings I'd wake up feeling like I didn't want to get out of bed and go see what you two needed.
Bazen sabahları uyandığımda ikinizin bir ihtiyacı var mı diye bakmak için yataktan hiç çıkasım olmazdı.
I didn't want you to wake up by yourself.
Uyandırmak istemedim.
I just... i didn't want you to wake up and not know where i was.
Senin uyanıp beni bulamamanı istemedim.
I didn't want to wake you up.
seni uyandırmak istemedim.
I kept hoping nothing exciting would happen...'cause I didn't want the crowd to get too loud... and wake you up.
Heyecanlı bir şeyler olmasın diye dua ettim çünkü seyircilerin çok gürültü yaparak seni uyandırmasını istemedim.
I didn't want to wake you up, but I really want to show you something.
Seni uyandırmak istemedim ama mutlaka görmeni istediğim bir şey var.
Yes, you looked tired, I didn't want to wake you up.
Hıı... sen yorgun görünüyordun, hiç uyandırmak istemedim.
I didn't want to wake you up!
Uyandırmak istemedim!
Yeah, I got up early and didn't want to wake you, so I went out for coffee and ran into Leonard on the way back.
Evet, erken kalktım, uyandırmayayım dedim. Kahve almaya çıkmıştım dönüşte de Leonard'a rastladım.
I didn't want you to wake up alone.
Yalnız uyanmanı istemedim.
I just... I didn't want to call and worry everybody and wake you up in the middle of the night.
Gecenin bir yarısı arayıp herkesi uyandırmak ve endişelendirmek istemedim.
I really didn't want to wake you up.
Gerçekten sizi uyandırmak istemedim.
I... I thought you didn't want me to wake you up.
- Uyandırma dedin sandım.
I couldn't get in touch with Uncle Runkle and I didn't want to wake you guys up.
Runkle amcanla görüşemedim ve sizi de uyandırmak istemedim.
Sorry, I set this up because I didn't want to wake you.
Üzgünüm, bunu ayarladım çünkü seni uyandırmak istemedim.
I have a really early day, and you look so cute there, I didn't want to wake you up.
Çok tatlı görünüyordun, seni uyandırmaya kıyamadım.
I didn't call'cause I didn't want to wake you up.
Geciktim. Aramadım çünkü seni uyandırmak istemedim.
Sorry, I didn't want to wake you up.
Üzgünüm, seni uyandırmak istemedim.
You know, I just... I didn't want you to wake up alone today.
Aslında bugün senin tek başına uyanmanı istemedim.
Hey, sorry, I didn't want to wake you when I got up.
Üzgünüm, kalktığım zaman seni uyandırmak istemedim.
It's... I didn't want to wake you up.
Seni uyandırmak istemedim.
Because you looked really cute and I didn't want to wake you up.
Çünkü çok tatlı gözüküyordun ve ben de uyandırmak istemedim.
I couldn't sleep and I didn't want to wake you up again.
Kusura bakma uyku tutmadı, tekrar uyumakta itemedim.
I didn't want you to wake up alone.
Yalnız uyanmanı istememiştim.
Didn't want to wake you, but I'm glad that you're up.
Uyandırmak istemedim ama kalkmana sevindim.
I didn't want you to wake up to this. You should go back to bed.
Sen yatağa dön.
I want to wake up tomorrow and remember shit that didn't happen, Mac, so whatever you got that does that,
Yarın uyanmak istiyorum Ve olmaz bok hatırlıyorum, Mac, Öyleyse ne yaparsan yap,
I didn't want to wake you guys up.
Sizi uyandırmak istememiştim.
I didn't want to wake you up.
Ben de seni uyandırmak istemedim.
And then I didn't want to wake you guys up, so I just decided to spend the night at Dallas'.
Sonra, sizi uyandırmak istemediğim için gece Dallas'ta kalmaya karar verdim.
I know that before we got married, I was the one who insisted on this setup, but I didn't know that when you wake up with someone every morning, pour each other coffee, split the-the newspaper, that you want to go to bed with that person every night too.
Evlenmeden önce bu düzeni kurmakta ısrar eden bendim, biliyorum ancak her sabah biriyle uyandığında her birine kahve koyduğunda, gazeteleri bölüştüğünde her gece yine o kişiyle yatağa girmek isteyeceğini bilmiyordum.
Sorry, I didn't want to wake you up.
Özür dilerim, seni uyandırmak istemezdim.
I know you were pullin'late shift, and you wanna tonight, so I didn't want to wake you up.
Gece nöbetine kaldığını ve bu gece de kalmak istediğini bildiğimden seni uyandırmak istemedim.
I just didn't want to wake you up.
- Uyandırmak istemedim seni.