English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I don't know how to answer that

I don't know how to answer that traduction Turc

65 traduction parallèle
I don't know how you want me to answer that, Peter.
Ne sorduğunu bilmiyorum, Peter.
I don't know how to answer that.
Ne cevap vereceğimi bilmiyorum.
I don ´ t know how to answer you, except to say that I teach you truths, my truths.
Ne diyeceğimi bilmiyorum. Kendi doğrularımı öğretiyorum.
That's complicated. I don't know how to answer that.
Bu çok karışık bir durum, nasıl cevap vereceğimi bilemiyorum.
I don't know how to put it in a way that you'll be able to answer.
Cevaplayabileceğiniz şekilde nasıl sorarım bilmiyorum.
- I don't know how to answer that question.
- Bunu nasıl cevaplayacağımı bilemiyorum.
- I just don't know how to answer that one.
- Nasıl bir cevap vereceğimi bilemedim şimdi.
I don't know how to answer that, Cole.
Nasıl cevap vereceğimi bilemiyorum.
I don't really know how to answer that question.
Bu soruya tam olarak nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum.
I don't know how to answer that question.
Bu soruya nasıl cevap vereceğimi bilemiyorum.
I don't know how to answer that.
Bunu nasıl cevaplandıracağımı bilmiyorum.
I don't know how to answer that.
Buna nasıl cevap vereceğimi bilemiyorum.
I don't know how to answer that, man.
Nasıl cevap vereyim bilmiyorum ya.
I don't know how to answer that.
Buna nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum.
I don't know how to answer that.
Bunu nasıl cevaplayacağımı bilmiyorum.
I don't know how I'm supposed to answer that.
Buna nasıl cevap verebileceğimi bilmiyorum.
I don't even know how to answer that.
Nasıl cevap vereceğimi bile bilmiyorum.
There are questions I ask myself that I just don't know how to answer.
Kendime sorduğum, ama nasıl yanıtlayacağımı bilmediğim sorular var
I don't know, I don't know how to answer that.
Bilmiyorum, ne cevap vereceğimi bilmiyorum.
I don't sleep, so I don't really know how to answer that.
Uyumuyorum o yüzden buna nasıl cevap vereceğimi bilemiyorum.
I don't know how to answer that.
Bunu nasil cevaplayacagimi bilmiyorum.
I'm sorry, spitter. I don't really know how to answer that one.
Üzgünüm, spitter.Buna nasıl cevap vericeğimi bilmiyorum
He's asking me all kind of questions that I don't know how to answer.
Nasıl cevaplayacağımı bilmediğim sorular sorup duruyor.
I don't know how to answer that question.
Bu soruya nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum.
I don't know how to answer that.
Buna ne cevap vereceğimi bilemiyorum.
I don't even know how to answer that hypothetical.
Bu varsayıma nasıl cevap vereceğimi bile bilmiyorum.
Well, I don't know how to answer that.
Buna nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum.
I-I don't know how to answer that... Question, Ilsa.
Böyle bir soruya, ne cevap vereceğimi bilmiyorum, Ilsa.
Go to the jungle or whatever and they got like actual chemists like cartel chemists asking me chemistry stuff that I don't know how to answer because I'm not you.
Harbi kimyagerler falan olacak orada. Kartelin kimyagerleri. Kimyayla ilgili sorular soracaklar bana.
I don't know how to answer that.
Buna nasıl cevap verilir bilmiyorum.
- I don't know how to answer that question.
- Bu soruya nasıl cevap versem, bilemiyorum.
I don't know how to answer that, sweetheart.
Buna nasıl cevap vereceğimi inan bilmiyorum hayatım.
I don't know how to answer that, Jeremy.
Buna nasıl cevap verilir bilmiyorum.
I don't know how to answer to that.
Buna nasıl cevap verilir, bilmiyorum.
I sort of don't know how to answer when people say that.
İnsanlar böyle dediklerinde ne cevap vereceğimi bilmiyorum pek.
I don't know how to answer that.
Buna nasıl cevap versem bilemiyorum.
I don't know how to answer that.
Nasıl desem bilmiyorum ki.
I don't know how to answer that question anymore.
Artık bu soruya nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum.
I don't even know how to begin to answer that question.
Bu soruya nasıl cevap vermeye başlayacağımı bile bilmiyorum.
I don't really know how to answer that question.
Buna nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum.
I don't even know how to answer that like...
Buna nasıl cevap verilir bilmiyorum ki...
I don't know how to answer that question.
Bu soruya nasıl cevap vereceğim bilemiyorum.
I don't know how to answer that.
Buna nasıl cevap vermem gerektiğini bilmiyorum.
I don't know how to answer that.
Bu soruya nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum.
I know, but when people ask me if I paint, I don't know how to answer and it would be nice to have the pride of being able to say, "That's mine."
Biliyorum ama insanlar resim yapıp yapmadığımı sorduğunda ne cevap vereceğimi bilemiyorum. "Bu benim resmim" deme gururuna haiz olmak çok hoş olurdu.
Honestly, I don't even know how to begin to answer that question.
Açıkçası bu soruyu nasıl cevaplamaya başlayacağımı dahi bilmiyorum.
I don't even know how to answer that.
Bu soru nasıl cevaplanır bilemiyorum.
I don't even know how to answer that.
Buna nasıl cevap verilir bilmiyorum.
Uh, I don't really know how to answer that question, little man.
Bu soruya nasıl cevap versem bilemedim evlat.
I don't even know how to answer that.
Buna nasıl cevap vereceğimi dahi bilmiyorum.
Uh... I don't know how to answer that.
- Ne desem bilemiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]